| yozlaşmış bir kurumun içinde yozlaşmaktan başka bir çare var mı? | Open Subtitles | إنه مجتمع فاسد فلا يمكن إلا أن تكون عضوا فاسدا فيه؟ |
| Gazeteleri oku. Rahmetli başka bir yozlaşmış polis tarafından öldürülmediyse tabii. | Open Subtitles | كلا إذا كان المتوفى قد قتل من قبل شرطي فاسد آخر |
| kötü bir polisi sokaklardan uzaklaştırma konusunda oldukça etkili olmuşsun. | Open Subtitles | كان لك دورًا فعالاً في استبعاد شرطي فاسد عن وظيفته |
| Önce kötü polis, şimdi de Başkan'ın burnunun dibindeki bir Gizli Servis ajanı? | Open Subtitles | أولا شرطي فاسد الآن عميل في الخدمة السرية مع إمكانية الوصول إلى الرئيس؟ |
| Onu gözüm tutmamıştı. Adam, bir madencinin donu kadar kirli. | Open Subtitles | شكله فاسد ووسخ زي لباس عمال المناجم في يناير |
| ahlaksız ya da değil, kamuoyunun ahlaksız olduğuna inandığı bir milyarder. | Open Subtitles | بليونير يعتقد العامّة أنّه فاسد, سواء أكان فاسداً أم لم يكن |
| Belki de sizin midenizde yüzüyordur ya da bir yerlerde bozuk bir yiyecektedir ve birden kendini iyi hissetmemeye başlar. | TED | ربما تكون سابحة داخل معدتكم أو في أكل فاسد في مكان ما ، و فجأة تبدأ بالشعور بالتوعك. |
| Yasaları bile kullanamayan rüşvetçi bir polis memurunu kiralamanın amacı nedir? - Kitchner! | Open Subtitles | ما الفائدة من إستئجار شرطي فاسد إذا كان لا يعلم كيف يخترق القوانين؟ |
| Bak, tehlikeli bir adamı tutukladın altını kurtardın, yozlaşmış bir savcıyı işinden aldın. | Open Subtitles | لقد ألقيت القبض على تاجر مسروقات خطير إسترجعت الذهب و أطحت بمدعي فاسد |
| General Ndofa, Afrikanın yozlaşmış diktatörlerinden biri, Başkan Limbani'yi devirdi. | Open Subtitles | الجنرال أندوفا كان أكثر دكتاتور فاسد في أفريقيا خلع ليمباني كرئيس للدولة |
| Batı güçlerinin yozlaşmış bir ajanıyla birlikte çalışabilirsin. | Open Subtitles | و أحياناً تعمل مع عميل محترم لنظام غربى فاسد |
| Hikâyeye göre efsanevi okçu William Tell kötü bir lord tarafından zor bir işi başarmaya zorlanmış. | TED | تخبرنا القصة أن وليام تيل الرامي الأسطوري أُجبر على الدخول في تحدٍ قاسٍ من قبل أمير فاسد |
| - Yanlış birşey mi var? kötü, şeytani, yanlış, korkunç. | Open Subtitles | إنه خسيس ، شرير ، فاسد و منحل ، إنني أبغضه |
| Talihsiz geçmişinizi anlatmak suretiyle sempatimizi kazandı, buna bazı kötü ilişkilere karşı mücadelen de dahil. | Open Subtitles | كسب تعاطفنا بإخبارنا عن خلفيتك بما فيها الصراع مع رفقة فاسد ة |
| Nasıl olur da senin gibi bir genç... bu kadar kirli ve çürük olur? | Open Subtitles | كيف لشخص أن يعرف أن هذا الشاب فاسد من الداخل؟ |
| ahlaksız bir polis değil o. Köşeye sıkışmış bir adam. | Open Subtitles | إِنَّه ليس بشرطى فاسد بل هو رجل مغلوب على أمره |
| Buradan bozuk conta ile gitmene izin mi verseydim? | Open Subtitles | لم يفترض بى أن أعمل ما هو غير مصرح به ماذا كان على أن أفعل, أتركك تسير بفلتر فاسد |
| Onu bilemem. Ama senin rüşvetçi bir pislik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم عن هذا , لكني أعلم أنك فاسد حقير |
| Sana dünyanın ne kadar küçük ve bozulmuş olduğunu göstermeliydik. | Open Subtitles | كان علينا أن نريك كم كان عالمك فاسد ومحدود |
| Mükemmel ailemin böylesi berbat bir işin içinde yer almış olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدِّق أن آبائي المثاليين متورطون في شيئ فاسد كهذا |
| Sana göre ben, yakında "mıhlanacak"... acımasız bir sapık, iktidarsız... ve "düşük karakterli" biriyim... | Open Subtitles | أنا شخص فاسد أعاني من فشل جنسي شخص تافه على وشك السقوط في أيدي العدالة |
| Çabucak öt yoksa ağzını kendi idrarında mayalanmış çürük köpekbalığıyla doldururum. | Open Subtitles | أعطنا أجوبة، أو سأملأ فمك بسمك قرش فاسد .مخمر في بوله |
| Cahil, şımarık ve kaygılı bir sefilden, çürümüş bir rahibe dönüştüm. | Open Subtitles | الجهل والأنانية والصلافة تخرجان رجل دين فاسد |
| Zayıf ve kokuşmuş bir toplumda yaşıyoruz herkes kendi başına. | Open Subtitles | نحن نعيش فى مجتمع ضعيف و فاسد و حيث لا يفكر كل شخص سوى فى نفسه |
| Maris'in yatacağı adi bir Latin şarkıcı. | Open Subtitles | أي مغني فاسد ماريس سَتَنَامُ مَع |
| Nay, Ama pis kokulu... terlerle sulanmış bir yatakta... ahlaksızlığa batmış... | Open Subtitles | تعيشين في مرتبة وتعرقين في مضجع فاسد فاسدة تضاجعين |
| Dünya çok boktan bir yer olsa da hâlâ içinde yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | لكن العالم مكان فاسد جداً يتمتع بالجمال و علينا أن نعيش فيه |