Bunun yüzünden de tarihte yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı tam olarak anlayamadık. | TED | وبسبب ذلك ، فنحن فعلياً لم نفهم مدى تأثير ما فعلناه بتاريخنا. |
Cacilda ve benim tüm yaptığımız bu paylaşım davranışına cinselliği de katmak. | TED | ما فعلناه أنا و كاسيلدا اننا طبقنا ذلك السلوك على الحياة الجنسية. |
Ailelerimiz bizim yaptığımız şeylerin yarısından haberdar olsaydı kalp krizi geçirirlerdi. Yapma. | Open Subtitles | كان من الممكن حدوث أزمة قلبية لوالدينا لو عرفوا ما قد فعلناه. |
Biz de bunu yaptık, ve sen buna saygı göstereceksin. Anlıyor musun? | Open Subtitles | هذا ما فعلناه و هذا ما يجب ان تحترمه هل تفهمنى ؟ |
İnsanlarımız adına, lütfen, size yaptıklarımız için bizi bağışlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | و نياباً عن شعبي، من فضلك سامحينا لما فعلناه بكِ |
Bu insanlara yaptığımız şeyler yüzünden yaşayamam bu yüzden bana videoyu ver. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أستطيع تقبّل الحياة بعدما فعلناه لأولئك النّاس، لذا فأعطِني المقطع. |
Tamam, az önce yaptığımız şeyden sonra iltifat bekliyor olamazsın. | Open Subtitles | حسنا، بعدما فعلناه للتو لاينبغي أن تبحث عن مجاملات كثيرة |
Tek yaptığımız kırığı ameliyat sonrasına ertelemek, o da hayatını kurtarmak için. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو تأجيل إنفطار القلب حتي بعد الجراحة لننقذ حياته |
yaptığımız hiçbir şey için ağır suç iddialarını kabul etmem. | Open Subtitles | أنا لن أقبل بأى تهمة من أجل شيء قد فعلناه |
Size söylemeliyim ki, çocuklar, burada yaptığımız iş harika bir takım kurmak. | Open Subtitles | يجب أن أخبركما يا رفاق، ما فعلناه هنا أنّنا بنينا فريقاً مذهلا. |
Tammy, bu şimdiye kadar yaptığımız en sorumsuz/korkunç şey olabilir. | Open Subtitles | تامي قد يكون هذا أكثر شيء فعلناه حماقة و رعبا |
Fikrin merkez binadaki muhafızlara yaptığımız şeyin aynısını mı yapmaktı? | Open Subtitles | فكرتك هي القيام بنفس ما فعلناه للحراس الأخرين بالقاعدة ؟ |
En son sefer yaptığımız gibi yapamam, mülteci gibi yaşamayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل ما فعلناه المرة الماضية، لن أعيش كاللاجئين |
Dinle, oraya uyuşturucu operasyonu için gittik ve yaptık da. | Open Subtitles | إسمع، لقد إقتحمنا ذلك المكان لضبط .المخدرات، وهذا ما فعلناه |
Ki biz de bunu birbirimiz adına sayamayacağım kadar çok yaptık. | Open Subtitles | وهذا الأمر فعلناه نحن جميعا لبعضنا البعض مرات عديدة لا تحصى |
Ben deneyler yapan bir dermatoloğum, düşündüğümüzü yaptık, deney hayvanlarını güneş ışığına maruz bırakmak zorundaydık. | TED | حسنا، أنا محلل أمراض جلدية, لذلك ما فعلناه هو أننا ظننا أنه كان يجيب علينا تعريض حيوانات التجارب لدينا لأشعة الشمس. |
Hey, Max, en son ne zaman seks yaptığımızı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اهلا يا ماكس, هل تذكر ما فعلناه قبل ان نضاجع بعضنا؟ |
Hayatında istediğin en son şey Federal oğlunun yaptığımızı öğrenmesi olur. | Open Subtitles | آخر شيء تـُريده أن يكتشف أبنكُ الفدرالي ما فعلناه في السابق |
Onun için yaptıklarımız için bize teşekkür ederken veda ediyordu. | Open Subtitles | حينما شكرنا على كل ما فعلناه لأجله كان يقول الوداع |
yaptıklarımızdan dolayı tek korkum uyuyan bir devi uyandırmış ve onu korkunç bir hınçla doldurmuş olmaktır. | Open Subtitles | .. أخشى ما فعلناه أن يوقظ العملاق النائم.. . ويملأه عزيمة قوية |
Ama dün söylediklerimizi veya yaptıklarımızı yaşanmamış saymak istediğini söyleme. | Open Subtitles | لكن لا تقولي أنك تريدين أن تتراجعي عن الذي قلناه أو عن الذي فعلناه |
Minnettarım fakat bunu sadece ben değil, hepimiz başardık. | Open Subtitles | أقدر لكم هذا ولكن هذا ليس من فعلي وحدي هذا ما فعلناه سويًا |
Nereye taşındıysak, ne yaptıysak bize yaptıklarından bir türlü kurtulamadık. | Open Subtitles | ولا يهم اين نذهب او مهما فعلنا لم نستطع الهروب مما فعلناه من اجلك |
"Çünkü Ruslar bizim onlara dört yıldır yaptıklarımızın azıcığını bize yapsa an itibariyle canlı bir tek Alman kalmaz." dedi. | Open Subtitles | لأنه ولو حاول معنا الروس ما الذي فعلناه لهم في السنوات الأربعة الأخيرة في لامستقبل لن يكون هنالك أي ألمان |
Hemen onu arayıp, bu yaptığımızın çıIgınlık olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بها وأقول لها بأن ما فعلناه هو جنون |
2012'de biz insanların yaptığı bir şey buna arkadaşlık deniyor. | Open Subtitles | إنه شيء فعلناه نحن البشر في 2012 هذا يدعى الصداقة |
Yapılması gereken her şeyi yaptığımıza dair onları ikna edersen senindir. | Open Subtitles | إن ساعدتَني في إقناعهم بأنّ كلّ ما فعلناه هو الضّروريّ. |
yaptıklarımızla yaşamak zorundayız. bizi cezalandırman gerekmez. | Open Subtitles | علينا أن نعيش مع ما فعلناه ، نحن لسنا بحاجة لكم لمعاقبة لنا. |
Charlie, bu akşam yemek yerken ve ailelerimiz hakkında konuşurken ve neler yaptığımızdan, hissettiklerimizden, iki sıradan insan gibiydik. | Open Subtitles | تشارلى عندما كنا ناكل الليلة و نتحدث عن أهلنا و ما فعلناه و ما نشعر به كنا مثل شخصيين عاديين |