Bu çocuğun hayatına malolabilir. Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل ما ظنه صواب أنت، علي الجانب الآخر، فشلت |
Yoksa istediğimiz şeyi yapmaya mı çalışıyor ve bir problem mi oluyor? | TED | أم أنه يحاول فعل ما نطلب منه وقد كان هناك مشكلة ما؟ |
Ben de elimden gelen her şeyi yapmak için her şeyi denedim. | TED | لكنني بدوري أردت فعل ما بوسعي للمساعدة، لذلك أردت تجربة كل شيء. |
Tamam. Bombanla ilgilen ama başka bir şey yapmaya kalkışırsan onu incitirsin. | Open Subtitles | حسناً، اهتمّ بأمر قنبلتك، ولكن إن حاولتَ فعل ما عداه فستؤذها |
Ve buradan çıkabilmek için çalışırsan, istediğin her şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | ومعدل قوي وإذا عملت بجهد عندما تخرج من هنا يمكنك فعل ما تريد. |
Satın almak ya da kiralamak için şehirde bir ev bulamasaydınız, siz de çoğu insanın sonunda yaptığını yapmaya sürüklenirdiniz. | TED | إن لم يكن بوسعك العثور على منزل بمدينة لتشتريه أو تؤجره، ستُجبَر أنت أيضًا على فعل ما يفعله معظم الناس، |
Yarın bu saatlerde yapmasını istediğim şeyi yapmış olursa, tamam. | Open Subtitles | إن فعل ما أريد، فنفس التوقيت غدًا سيكون هذا رائع |
Yapılmasının gerekliliğine inandığım şeyi yine de yaparım. | Open Subtitles | سوف أستمر فى فعل ما أؤمن أنه يجب أن يُفعل |
Uzun zaman önce yapmış olmamız gereken şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا فعل ما كان علينا فعله منذ وقتٍ طويل |
Bu adamım silahı var, dediği her şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه بندقية عليك فعل ما يقوله بالضبط |
Burada işi bitti. Yapmaya geldiği şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد انتهى من هذا المكان لقد فعل ما جاء من أجله |
Benden aldığı büyü gücü, yapmasını umduğum şeyi yaptı. | Open Subtitles | إنه .. السحر الذي أخذته مني لقد فعل ما آملت أن يفعل |
Sadece inandığınız şeyi yapmaya devam edersiniz, ne kadar çılgınca olduğu önem taşımaz. | Open Subtitles | أنت تستمر في فعل ما يبدو عليك أنك تفعله, مهما بدا الأمر جنونياً |
Sadece inandığınız şeyi yapmaya devam edersiniz, ne kadar çılgınca olduğu önem taşımaz. | Open Subtitles | أنت تستمر في فعل ما يبدو عليك أنك تفعله, مهما بدا الأمر جنونياً |
Kişisel saygı: Yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapmak. | TED | النزاهة الشخصية: هي فعل ما نقول أننا سنفعله |
Ama ya benim yapmak istediğim şeyi yapmak istemiyorsa? | Open Subtitles | لكن ماذا لو كانت لاتريد فعل ما أريد فعله؟ |
Ben de, temsilcime bir kereliğine "siktir git ve bana paramı getir" demek dışında, onun dediği bir şey yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و انا احاول فعل ما يقوله وكيل اعمالي لمرة واحدة بدل اخباره ان يذهب للاحتواء و يجلب لي راتباً |
Gerçekten istediğin her şeyi yapabilirsin. İnsanlar üzerine çalışabilirsin, psikoloji. | Open Subtitles | بإمكانك فعل ما تريدينه يمكنه دراسه الناس بعلم النفس |
Senin yaptığını yapamazdım o kazık kafalıdan o bilgileri alamazdım hiç. | Open Subtitles | لم أكن لأستطيع فعل ما فعلته إخراج المعلومات من ذلك الأحمق |
Neden ya da ne yapmış olursa olsun, böyle bir şeyi affetmezsin. | Open Subtitles | وذلك شيئ لا يغفر له... ليس هناك سبب لماذا فعل ما فعل... |
Benim yani. Ne istersem yaparım, öyle mi? | Open Subtitles | هذه ممتلكاتي و يمكنني فعل ما أريد بها صحيح؟ |
Ama bu sıçramalar, başka geleceğe açılan bir pencereyse o zaman, onları lehimizi kullanmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن إن كانت هذه الرؤى المستقبلية نافذة حقيقية على المستقبل فسيكون علينا فعل ما بإستطاعتنا لإستخدامها لمصلحتنا |
Gladys, doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | غلاديس , عليكِ فعل ما تظنين أنه صائباً |
Baban her ne yaptıysa bizim için yaptı. | Open Subtitles | أريد فقط أن تتأكد من شيء واحد فقط لقد فعل ما فعل من أجلنا |
Sonra Stoner, dayanıklı motosikletçilerin yapmaması gereken bir şey yaptı. | Open Subtitles | حينها "ستونر" فعل ما لا يجب أن يفعله الراكب القوي |
Bir insan kendi evinde ne yapmak istiyorsa yapabilmelidir. | Open Subtitles | على المرء ان يستطيع فعل ما يريد في منزله |
En zor anında bile senin yanında durabilmek adına elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | حتى عندما كان عالقاً بين صخرة ومكان صلب فعل ما بوسعه ليدعمكِ |
Böylece onunla istediğim her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | حسنا, إذا بمكاني فعل ما أريد بها |