| Eğer bizim hayatta kalma olasılığımızı arttırmak için, kordonun içindeki en son kişinin ölmesi gerekse bile, Öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان يتطلّب ذلك كل شخص في الحاجز الوقائي بأن يحتضر لزيادة الإحتمالات للبقاء على قيد الحياة، فليكن ذلك. |
| - Eğer bu, mezuniyet sonrasında bir yıl daha kalmam demekse, tamam Öyle olsun. | Open Subtitles | ان كان ذلك يعني انني سأظل لسنة إضافية أخرى، فليكن ذلك |
| Bu konuyu yarına bırak. Yarın sabah gelmezsen, Öyle olsun. | Open Subtitles | نم على الأمر، و إذا لم تعد غدا صباحا فليكن ذلك |
| Ve bu parti demekse, Öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان علي الاحتفال خلال ذلك , فليكن ذلك |
| - Tanrı'nın takdiri yerini bulsun! | Open Subtitles | - فليكن ذلك! |
| Öyle olsun! Yanıldığımı anladım. | Open Subtitles | فليكن ذلك لقد انحرفت عن المسار القويم |
| Amacınızı korumak uğruna kuralsızca savaşacaksanız şayet bırakın Öyle olsun. | Open Subtitles | لكن أن قاتلت بقذارة لحماية قضيتُـك... . فليكن ذلك... |
| Polis çağırmak isterseniz, Öyle olsun. | Open Subtitles | وان كنتم تريدون ابلاغ الشرطة فليكن ذلك |
| Ya da öbür taraftan, örtbas edilmesi gerekiyorsa, Öyle olsun. | Open Subtitles | أو من ناحية أخرى إذا كان ينبغي يحدث لمجرد أن تغسل , فليكن ذلك . |
| Onların dilinden konuşmam gerekiyorsa Öyle olsun. | Open Subtitles | إذا كان علي التحدث بلغتهم فليكن ذلك |
| Eğer kaderimde bu varsa, Öyle olsun. | Open Subtitles | إن كان هذا قدري فليكن ذلك |
| - Öyle olsun. - Teal'c, bekle. | Open Subtitles | فليكن ذلك تيلك انتظر |
| Öyle olsun. | Open Subtitles | حسناً فليكن ذلك |
| Eğer birlikte olmak her şeyden vazgeçmekse Öyle olsun. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}كوننا سويّة دليل ،أن كل شيء سينهار ثم فليكن ذلك |
| Öyle olsun! Amin! | Open Subtitles | فليكن ذلك, آمين |
| Öyle olsun Hanımefendi. | Open Subtitles | فليكن ذلك ، سيدتي |
| Öyle olsun o zaman. Gel. | Open Subtitles | إذا ، فليكن ذلك |