"فينا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bize
• Viyana
• Venna
• bizim
• içimizde
• bizden
• bizde
• Veena
• bizimle
• Vena
• Aramızdaki
• en
• olan
• hepimizden
• aramızda

Olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik.
وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد

bize bu ülkeyi sevmeyi ve onu yok etmek isteyenlerden kurtarmayı öğret.
وازرع فينا دوما حب هذه الارض واحفظها دوما من الذين يريدون تدميرها

Viyana'da olmanı bekleyen kimse yok, ve seni burada kimse görmedi.
لا أحد يتوقع أن تكون في فينا ولا أحد رآك هنا

Sen bizde Venna'yı sonra da Charlotte'ı, sonra da biz buradan gideceğiz.
أنت ستعيد لنا فينا ثم تشارلوت و سنبتعد بعيدا من كل هذا

İncil, sorunun bizim içimizde kalplerimizde ve ruhlarımızda olduğunu söylüyor.
يقول الكتاب المقدس أن المشكلة تكمن فينا داخل قلوبنا وأرواحنا

Kolejdeyken hep bizden önce... sen evlenirsin sanmıştım
كنت اعتقد في الكلية بأنك سوف تكون أول واحد يتزوج فينا

bize güven, birini aşmanın en iyi yolu yeni biriyle tanışmaktır.
فلتثقِ فينا أفضل طريقة لنسيان شخص ما هي بمقابلة شخص جديد

Bilim bize bağırıyor: "Bu problemi çözmek için yapman gereken şey!"
يصيّح العلم فينا ويقول، "هذا ما يجب أن تفعله لحل مشكلتك."

Ve değerlendirecek daha çok seçenek oldukça, bu seçeneklerin daha çekici özellikleri bize fırsat maliyeti olarak yansıyacaktır.
وكلما زادت الاختيارات المطروحة كلما انعكست ميزات هذه الاختيارات فينا كتكلفة للفرصة البديلة.

Otelin önündeyken de bize bakıyorladı.
لقد كانوا يُحَدقون فينا أمام الفندق أيضاً.

bize uyan bir tek şeye sahibiz, biz profesyoneliz.
بالطبع, لدينا ميزة واحدة فينا,وهى اننا محترفون

Pek çok köylü Viyana'ya gelip yüzlerce kızın öldüğünü iddia etti.
العديد من افلاحين قدموا الى فينا يدَّعون موت العديد من الفتيات

Viyana'da, hastalarından birinin metresin olduğuna dair bir dedikodu dolaşıyor.
هناك اشاعه فى فينا تقول بأنك أتخذت احدى مريضاتك كعشيقه

Üç ay sonra, Viyana'da tekrar buluşalım.
سنتقابل ثانية في خلال ثلاثة شهور في فينا.

Dinle Venna, tatlısın ama o kadar da değil.
إسمعى,فينا أنتى لطيفة,ولكنكى لست بهذا اللطف

O bizim üzerimizde ve çevremizde, içimizde. Nefes gibi bedenlerimizde.
انه فوقنا ، حولنا و فينا مثل النفس فى اجسادنا

bizden öldürülecek hiç kimse kalmayıncaya kadar mı bekleyeceğiz?
بينما ننتظر هنا , لن يتبقى أي أحد فينا للقتل

ve, bilirsiniz, o Veena'yı bağırsakları ile de çalabilirdi.
و، كما تعلمون ، انه يلعب بشكل أساسي مع فينا أمعائه.

Tabii, bu şey bizimle dalga geçiyor da olabilir ve hiçbir anlamı olmayabilir.
هل تعرفين يمكن أن يكون هذا الشيء يعبث فينا ولا يعني ذلك شيء

O zaman git ve kendine bir yılan yuvası bul Vena.
اذن اذهبي وابحثي لنفسك عن جحر افعى يا فينا

Hayır, Aramızdaki yaş farkının sorun yaratacağını sana söylemiştim.
لا ، لقد أخبرتك أن فارق السن بيننا سوف يؤثر فينا

Artık terör içimize yerleşmişti ve gitmiyordu, çünkü o kadar güçlü olan Mahina, kendini kurtaramadıysa, diğerlerimiz ne yapabilirdi.
دب الذعر فينا وابى ان يزول فان لم يستطع ماهينا القوى انقاذ نفسه ماذا يسعنا نحن ان نفعل ؟

Martin, sen David'i hepimizden daha iyi tanıyordun.
مارتين , لقد عرفت ديفيد أكثر من أى واحد فينا

Ve Âdem'den bu yana on nesil boyunca günah aramızda yürüdü.
وذلكللأجيالعشر منذ آدم، والخطيئة وقد مشى فينا