ويكيبيديا

    "في أرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • topraklarda
        
    • alanında
        
    • ülkesinde
        
    • bir diyarda
        
    • diyarında
        
    • bir ülkede
        
    • bir yerde
        
    • alanda
        
    • Diyarı'
        
    • Şehri'nde
        
    • topraklarında
        
    • 'da
        
    • arazide
        
    • Efsanenin
        
    • alanındaki
        
    Düşman savaşçının kazığa geçirilmiş kafası onlara Amazon denen bu topraklarda, saygı getirir. Open Subtitles رئيس قطعت من محارب المنافس يضمن لهم الاحترام في أرض تعرف باسم منطقة الأمازون.
    Saklı topraklarda yaşayan ruhlar bunu başarırsa kırık kalpler ile korku yüklü çığlıklar, ruhun gücünün muazzam biçimde arttırmasına fırsat yaratır. Open Subtitles وعند تسخير هذه الأرواح في أرض الصرخات، الصاخبة والقلوب المفطورة هذه
    Ancak savaş alanında ömür boyu sakat kalan daha pek çok genç erkeği de düşünmeye mahkûm edilmişim gibi görünüyordu. Open Subtitles في آخر عملية بتر لكن بدا لكن يبدو أنه حُكِمَ عليّ برؤية المزيد من الرجال اليافعين شُوِّهوا في أرض المعركة
    Ona, oradaki halkını anlatacağım ki beyazların ülkesinde köle olmak için doğmadığını anlasın. Open Subtitles أخبرها عن شعبها الذي هناك لتعلم أنها لم تُولد لتكون مستعبدة في أرض الرجل الأبيض
    Ancak her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyarda yaşarmış. Open Subtitles لكنه عاش في أرض السحر حيث كانت كل الأشياء ممكنة
    Bu küçük karınca burada sürünmekte, küçük bir Willy Wonka diyarında gibi. TED فهذه النملة الصغيرة، التي تزحف هنا، إنها تشبه وكأنها في أرض ويلي ونكا صغيرة.
    Bir adamın atalar mezarlığında mezarı yoksa yabancı bir ülkede ölecektir, anayurdundan uzakta. Open Subtitles إذا لا يوجد قبر لرجل مع قبور أجداده سوف يموت في أرض اجنبية
    Ailem bana yabancı bir yerde uyursam her şeyimi kaybedebileceğimi öğretti. Open Subtitles عائلتي علمتني عندما ينام الفرد في أرض غريبة فإنه يهلك تماما
    Çoğu hala ülkelerinin onları yabancı topraklarda ölüme terketmiş olduğu düşüncesinden sıyrılamamıştı. Open Subtitles الكثير كانوا غير قادرين على هز الإعتقاد بأن بلادهم تركتهم تتركهم للموت في أرض أجنبية
    Efsanenin ve büyünün var olduğu topraklarda büyük bir krallığın kaderi bir genç çocuğun omuzlarındaydı. Open Subtitles في أرض الأساطير و زمن السحر مصير مملكة عظيمة يعتمد على شاب صغير.
    Efsanenin ve büyünün var olduğu topraklarda büyük bir krallığın kaderi bir genç çocuğun omuzlarındaydı. Open Subtitles في أرض الأساطير و زمن السحر, كان مصير مملكة عظيمة يعتمد على شاب صغير.
    Efsanenin ve büyünün var olduğu topraklarda büyük bir krallığın kaderi, genç bir çocuğun omuzlarındaydı. Open Subtitles في أرض الاساطير و زمن السحر مصير مملكة عظيمة يقع على أعتاق شاب صغير
    Bakın; bir düşman savaş alanında düşerse, onun işini bitirmen gerekir. Open Subtitles اسمعوا، عندما يسقط العدو في أرض المعركة فعليكم أن تجهزوا عليه
    Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu. TED حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة.
    Harikalar ülkesinde her şey mükemmel. Open Subtitles أنا سعيدة كل شيء جميل هنا في أرض العجائب
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ فترة طويلة في أرض بعيدة، ل، أكو... على شكل تحول ماجستير في الظلام... أطلق العنان لشر لا يوصف.
    "Körler diyarında tek gözlü adam kraldır." Open Subtitles في أرض العميان ان الرجل ذو العين الواحدة ملك
    Yine kendinizi yabancı bir ülkede, yabancılarla çevrili bulursanız gülümsemek size oldukça çok zaman tanıyacaktır. TED ولكن إذا وجدت نفسك يوماً ما محاطاً بالغرباء في أرض غريبة، فإن ابتسامة ودية يمكن أن تساعد كثيراً.
    Onlara eşit bir şekilde davranan bir yerde yaşamak istemişler, hamburger salonlarıyla dolu olan bir yerde. Open Subtitles أرادوا العيش في أرض يعاملون بها كغيرهم أرض مليئة بالبرغر
    Bir tanesi özel mülkte, bir tanesi açık alanda, diğeri ise kasabanın sınırında. Open Subtitles إذن إحداهما في أرض خاصة والأخرى في حقل مفتوح والأخرى على حافة البلدة
    Bu da seni Ölüler Diyarı'ndaki şu kayayı itecek başka birini bulmaya iki adım daha yaklaştırıyor. Open Subtitles وهذا يجعلك تقترب خطوتين مما تسعى إليه: أن تجد شخصاً يتعذب مكانك بدفع الصخرة في أرض الأموات
    Sadece Kralın Şehri'nde çivileri süslerken ne kadar müthiş görüneceklerini düşündüm. Open Subtitles أنه فقط أني أعتقد أنهم سوف يظهرون رائعين لتزيين في أرض الملك
    İnsanların topraklarında uzun zaman dolaştım seni arayarak, kardeşim Osiris. Open Subtitles لقد تجولت في أرض الرجال كلها بحثاً عنك يا شقيق أوزيريس
    Onunla Kutsal Topraklar'da tanıştım. Şüphesiz tanıdığım en bilge insandır. Open Subtitles قابلتة في أرض القداسة إنه بلا شك أكثر حكيم قابلته
    Gözümü kırptım vekendimi, 2.000 mil uzaktaki terk edilmiş bir arazide yerde buldum. Open Subtitles تعرضت لتشوش لأستيقظ وأجد نفسي وجهي على الأرض في أرض مهجورة على بعد 2000 ميل
    Efsanenin ve büyünün var olduğu zamanlarda büyük bir krallığın kaderi bir genç çocuğun omuzlarındaydı. Open Subtitles في أرض الخرافة ووقت السحر مصير المملكة العظيمة معلقة على عاتق ولد صغير أسمه ..
    Kimse onları "Savaş alanındaki Kirli Maddelerin Etkileri" hakkında uyarmadı. Open Subtitles لا أحد يكلمهم عن الأفعال المكملة و عن الملوثات في أرض المعركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد