ويكيبيديا

    "في أقصى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en
        
    Bilmiyorum, 4 ya da 5 gün, en fazla bir hafta. Open Subtitles لا أعرف ، أربعة أو خمسة أيام أسبوع في أقصى حد
    en soldaki soru öğrencinin denediği ilk soru. Videoyu şurada izlemişler. TED السؤال في أقصى اليسار هو أول الاسئلة التي حاول التلميذ حلها لقد شاهدوا ذلك الفيديو
    Dağılımın en solunda yer alan pek çok insan var, bunlar haklarında beklenenden 10 kat daha az konuşulmuş olan insanlar. TED هناك الكثير من الناس ينتهون في أقصى يسار التوزيع تم الحديث عنهم حوالي 10 مرات أقل مما يجب أن يكون.
    Uzun bir yorum sütununun en altındaydı. TED كانت في أقصى الأسفل، آخر سر في عمود طويل.
    Ve kızarkadaşıma hazırladığım sürpriz evlenme teklifimi en altta yayımladığını gördüğümde kendimden geçtim. TED وبالتالي حين اكتشفت أنك قد نشرت عرض زواجي لصديقتي الحميمة في أقصى الأسفل، كنت متحمسا للغاية.
    Ve son incelediğimiz grup, en sağdakiler de Amerika'da yaşayan insanlar. TED وآخر مجموعة قمنا بدراستها، في أقصى اليمين، هم أناس يعيشون في الولايات المتحدة.
    Veya, ya en üst olası gerçeklikte yaşasaydık? TED أو، ماذا لو كنا نعيش في أقصى واقع ممكن؟
    Fakat burnunuzun en gerisinde, ufak bir deri parçası bulunduğu olfaktör epitel adı verilen bir bölge vardır. Bu bölge kokladığınız her şeyin anahtarıdır. TED ولكن في أقصى مؤخرة أنفك توجد المنطقة التي تدعى بالظهارة الشمية قطعة صغيرة من الجلد والتي تحتوي على مفتاح كل شيء تشمه.
    en soldaki yaya bir göz atın. TED ألقِ نظرة على تلك السلسة في أقصى اليسار.
    Ben Kuzey İrlanda'da büyüdüm, şuradaki en kuzey uçta, kışları buz gibidir. TED نشئت في شمال أيرلندا، هناك في الأعلى في أقصى الطرف الشمالي هناك حيث الجو بارد تماما
    en solda ölü çocuğunu tutan bir kadın çığlık atıyor. Gözleri göz yaşı biçiminde yüzünden akıyor ve başı bebeğininkini yansıtmak için anormal bir şekilde geriye eğilmiş. TED في أقصى اليسار تُطلق امرأة تحمل طفلها الميِّت صرخة، تنزلق عيناها أسفل وجهها في شكل الدموع وينحني رأسها إلى الوراء على نحو غير طبيعي لتعكس رأس طفلها.
    Hepimiz en soldaki kredi kartını isteriz çünkü o siyah. TED جميعنا يريد البطاقة التي في أقصى اليسار لأنها سوداء
    Sezar'dan en çok nefret ettiğin zaman bile Cassius'tan çok seviyordun onu. Open Subtitles وإني أعلم أنك في أقصى درجات كرهك له.. كنت تحبه أكثر مما أحببتني في أي وقت مضى
    Evvet! Uzak Batı'nın en süslü, en gürültülü, en kıpırtılı radyo istasyonundan! Open Subtitles القفاز الأكثر ضوضاء، بمحطة الإذاعة الأكثر بهرجة في أقصى الغرب
    Ama, şimdi gittiği yer İmparatorluk'un en uzak sınırında tek başına dikilen bir kale. Open Subtitles لكنه سيغادر إلى حصن معزول في أقصى حدود الإمبراطورية
    Sovyetler Birliği mükemmel gelişme içerisindeki köle hükümet için en iy örnekti. Open Subtitles الاتحاد السوفييتي هو نموذج عن دولة العبودية في أقصى حالات تطورها
    Onun bildiği diğer şey, dünyanın diğer ucunda bir genelevde en yüksek fiyatı verene pazarlanacağı. Open Subtitles أنها تنتمي إلى من يدفع أكثر وتعمل في بيت للدعارة في أقصى أطراف العالم
    Ama Dünya'nın ona en çok ihtiyaç duyduğu anda, ortadan kayboldu. Open Subtitles لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى
    Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. Open Subtitles لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى
    Ama Dünya'nın ona en çok ihtiyaç duyduğu anda, ortadan kayboldu. Open Subtitles لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد