ويكيبيديا

    "في الحقيقة أنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Aslında ben
        
    • Aslına bakarsan
        
    • - Aslında
        
    • Hatta
        
    • Aslında benim
        
    • Aslında onun
        
    • ben aslında
        
    Michigan eski valisi olarak tanıtıldım, fakat Aslında ben bir bilim insanıyım. TED لقد تمّ تقديمي على أنّني الحاكمة السابقة لميتشقن، لكن في الحقيقة أنا عالمة.
    EM: Aslında, ben güneş enerjisinin doğal gaz dahil her şeyi parmağını kıpırdatmadan yeneceğine eminim. TED أ م: في الحقيقة أنا واثقٌ أن الطاقة الشمسية ستتغلب على جميع الطاقات بما فيها الغاز الطبيعي.
    Aslında ben size yardım etmek için buradayım. Open Subtitles هنا أن أساعد أنت، في الحقيقة. أنا ليلى هاريسن.
    Aslına bakarsan ben ona biraz üzülüyorum. Open Subtitles في الحقيقة, أنا أشعر بالسوء تجاهها نوع ما
    - Aslında, asalak olmayan bitkileri tutarım. Open Subtitles ـ في الحقيقة أنا معجب بكل أنواع الاوركيدا
    Bu konuda mükemmel değildim. Hatta bazen başarılı olduğum kadar başarısızım da, arkadaşlarını gör, kitap oku boşluğu izle. TED أنا لست كاملة في هذا المجال، في الحقيقة أنا أفشل بعدد مرات نجاحي. رؤية الأصدقاء، وقراءة الكتب، التحديق في الفضاء.
    Aslında benim sigara almaya gitmem lazım. Hatta daha daha fazla almam gerek. Open Subtitles في الحقيقة أنا ذاهبة لجلب بعض السجائر مِثل الكثير والكثير من السجائر.
    Aslında, ben de şu anda seks yapıyorum. Duyuyor musun? Open Subtitles في الحقيقة أنا أمارس الجنس الآن أتسمعين؟
    Aslında, ben, NCIS'tenim. Onun ölümünü araştırıyoruz. Open Subtitles في الحقيقة أنا من الإن سي آي إس،، نحن نحقق في موته
    Aslında ben kendi geleceğim hakkında bir şeyler biliyorum. Open Subtitles في الحقيقة أنا أعرف بعض الأشياء عن مستقبلي
    Aslında ben bunun neyle ilgili olduğunu zaten biliyorum. Open Subtitles في الحقيقة . . أنا أعرف ما تريدين أن تتحدثي عنه
    Aslında ben de Stanford'dan sınıf birincisi olarak mezun oldum. Open Subtitles , في الحقيقة "أنا تخرج الأولى في صفي في "ستانفورد
    Aslında ben bunları kafama takmayı bıraktım. Open Subtitles في الحقيقة أنا لم أكن حاضرًا في التوصية عليه
    Aslında ben Melinda'ya bakmıştım. İşte geliyor. Open Subtitles في الحقيقة أنا أبحث عن ميليندا أعلم أنها هنا
    Aslında ben düşünüyordum ki, belki de bir süreliğine senin yanına, New York'a gelmek ister. Open Subtitles في الحقيقة أنا كُنْتُ افكر لَرُبَّمَا هي توَدُّ أَنْ للمَجيء مَعك إلى نيويورك لفتره قصيره.
    Aslında ben daha çok, evlenir de taşınırsa anlamında dedim ama hırsın hoşuma gitti. Open Subtitles تعنين مثلاً لو وقع من على الدرج؟ في الحقيقة,أنا كنت أفكر لو أنه تزوج وابتعد عن هنا
    Aslında ben kadeh kaldırmak istiyorum. Open Subtitles هانا، ألا تعتقدين أن دجاج تشاك رطب في الحقيقة أنا ..
    Aslına bakarsan... 2 ya da 3 dakika içinde sağlık görevlilerini çağırmış olacağım. Open Subtitles في الحقيقة... أنا سَأَدْعو موظّفي الإسعاف في غضون 2 ونِصْف إلى 3 دقائقِ.
    - Aslında yapmadım. Dolapta buldum. Open Subtitles لم اشتريها , في الحقيقة أنا وجدتها في الخزانة
    Hatta, akademideki görevinizi tekrar gözden geçirmeyi kuvvetle öneriyorum. Open Subtitles في الحقيقة أنا أوصي بشده أن نعيد النظر في مدة خدمتك هنا
    Aslında benim sana soru bile sormamam lazımdı. Open Subtitles في الحقيقة أنا لا أستطيع أن أسأل عن كل شيئ عليك أن
    Aslında onun adına biraz üzülüyorum. Son takımı tarafından terk edildi. Eski zamanında yakalıyamazdın. Open Subtitles في الحقيقة أنا أشعر بالحزن عليه فريقه تركه, منذ ذاك اليوم لا تستطيع إمساكه
    ben aslında şöyle düşünüyorum; kız olmak o kadar güçlü bir şey ki herkesi kız olmamak için eğitmemiz gerekiyor. TED في الحقيقة أنا أعتقد أن تكون فتاة يعني أن تكون في غاية القوة لدرجة أننا دربنا الجميع على أن لا يصبحوا كذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد