Kuzey Kutbu'nda görev yapmak çok zor, bir robot için bile. | TED | الآن، العمل في القطب الشمالي ليس بالشيء الهين، حتى بالنسبة لآلي. |
Kuzey Kutbu'nda Avatar'ı yakaladığında da tam olarak böyle oldu. | Open Subtitles | هذا ما حدث بالضبط عندما أمسكت الآفاتار في القطب الشمالي |
Burada, her yaz Kuzey Kutbu'nda, güneş kış buzullarını eritmeye başlar. | Open Subtitles | ،هنا في القطب الشمالي كلّ عام تبدأ الشمس بإذابة ثلج الشتاء |
Hayır. Şu an Güney Kutbu'ndaki tek su bükücüye bakıyorsun. | Open Subtitles | لا, أنت تنظر إلى مُخضعة الماء الوحيدة في القطب الجنوبي. |
Şimdi Kuzey kutup bölgesinde meydana gelmekte olan şeylerden haberdar olmayan sayısı daha da az. | TED | هنالك القلة القليل من الناس اللذين لا يدركون الان ما يجري في القطب. |
- Buyur. Hocam Kuzey Kutbunda altı ay gece, altı ay gündüzdür. | Open Subtitles | مولانا، في القطب الشمالي لديهم 6 أشهر نهار و 6 أشهر ليل |
Sana burada ihtiyacım var, Kuzey Kutbu'nda değil. Mikael, bunun nasıl görüneceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أحتاجك هنا وليس في القطب الشمالي أنت تعرف كيف سوف يبدو الأمر |
Birisi bir yerde Kuzey Kutbu'nda inşa etmek iyi bir fikir olduğunu düşündü. | Open Subtitles | شخص ما في مكان ما يعتقد بانه من الجيد البناء في القطب الشمالي |
Kuzey Kutbu'nda sikisan adamlarin hikayesi neden bu kadar ilgini çekiyor acaba? | Open Subtitles | ما السحر الغريب الذي ينتابك.. مع قصص الرجال العالقين في القطب الشمالي؟ |
Kuzey Kutbu'nda sıkışan adamların hikayesi neden bu kadar ilgini çekiyor acaba? | Open Subtitles | ما السحر الغريب الذي ينتابك.. مع قصص الرجال العالقين في القطب الشمالي؟ |
Kuzey Kutbu'nda gittikçe daha fazla ölü ayı buluyoruz. | TED | نحن نجد اليوم تلو اليوم المزيد من الدببة التي قضي نحبها في القطب |
Sinir kümeleri gibi bağlılar: Güney Kutbu'nda Mariapolis, Ekvator'da Ramachandran. | TED | مرتبطون مثل تجمّع: ماريابوليس في القطب الجنوبي، وراماشاندران على خط الاستواء. |
Kuzey Kutbu'nda palmiye ağaçları ve yılanlar vardı. | TED | كانت هناك نخل وثعابين في القطب الشمالي. |
Kretase'de onun türü nadir, fakat burada, Güney Kutbu'nda hayatta kalabiliyorlar. | Open Subtitles | ونوعه نادر في العصر الطباشيري لكنهم يستمرون في البقاء هنا في القطب الجنوبي |
Kuzey Kutbu'nda yetiştiriliyor, New York'a gidiyor, spagetti yiyor, bir posta odasında çalışmaya başlıyor, ve sonunda da Noel'i kurtarıyordu. | Open Subtitles | نشا في القطب الشمالي عاد لنيويورك عمل في غرفة البريد |
İngiltere'de misin? - yoksa, Avustralya'da mı, Kuzey Kutbu'nda mı... | Open Subtitles | هل انت في انجلترا ام في استراليا ام في القطب الشمالي؟ |
Rusların 2007'de Kuzey Kutbu'ndaki tartışmalı deniz yatağında hak iddia etmek için yaptığı girişim rakip ülkeleri çok kızdırdı. | Open Subtitles | هذه المحاولة الجريئة من الروس لإنتزاع أحقية قعر البحر في القطب الشمالي سنة 2007 أشعلت الحقد بين الدول المتنافسة |
İlk kaşifler bugün Güney Kutbu'ndaki tesisleri görse çok şaşırırlardı. | Open Subtitles | لكان المكتشفون الأوائل سيُشدهون بالتسهيلات المتوفرة في القطب الجنوبي اليوم |
Kuzey kutup bölgesinde, ...gezegenin soğuk bölgelerinde göllerin tabanında, okyanusların altında inanılmaz miktarda donmuş metan milyonlarca yıldır tutuluyor. | Open Subtitles | في القطب الشمالي، في هذه المناطق الباردة في جميع أنحاء الكوكب، تحت البحيرات، تحت المحيطات، |
Kuzeninin bir üssü var bir kale, sanırım, Kuzey Kutbunda. | Open Subtitles | قريبُكِ لديه قاعدة إنها حصن، كما أعتقد في القطب الشمالي. |
Kutupta bir kutup bile yok. Hiç bir şey yok, sadece buzul ve hareket ediyor. | TED | ليس هناك حتى قطب في القطب الشمالي، لا شي هناك، فهي بحر جليدي، إنها تنجرف. |
Kutupların erimesi korkunç bir gerçeği gözler önüne serdi. | Open Subtitles | ذوبان الجليد في القطب الشمالي سيكشف عن حقيقة مخيفة |
Bu Arktika'daki tüm besin zincirinin temeli, tam burada. | TED | ان هذه المنطقة هي الاساس لكل الدورة الغذائية في القطب الشمالي |