ويكيبيديا

    "في اللحظة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dakikada
        
    • dakika
        
    • anda
        
    • an
        
    • zamanda
        
    • Tam da
        
    • dakikaya
        
    • saniyede
        
    • andan itibaren
        
    • fitil
        
    • anın içinde
        
    Sanırım kurban son dakikada çekilmiş, bu yüzden de gücün büyük bir kısmı kaybolmuş sadece önemsiz bir etki bırakmış. Open Subtitles أعتقد بأنه تم سحب الضحية بعيداً في اللحظة الأخيرة لذا فإن معظم القوة كانت قد ضاعت تاركة التأثير الأكثر ضعفاً
    Sen istedin diye her şeyi son dakikada iptal edecek değilim. Open Subtitles لا أستطيع إلغاء كلّ شيء في اللحظة الأخيرة لأنّك أردتِ ذلك
    Bir son dakika evliliği, şüpheli bir intihar yeminli ifadelerin aniden değişmesi. Open Subtitles زواج في اللحظة الأخيرة، انتحار مزعوم، تراجع مفاجيء عن شهادات تحت القسم.
    Hayatımızda gerçekleşenleri anında gözden geçirmeliyiz, 10 dakika sonra değil, 1 hafta sonra değil, o anda. TED نحتاج ان نعالج ما يحدث في لحظة حدوثه و ليس بعد 10 دقائق, ليس بعد اسبوع, بل في اللحظة.
    Fakat yeni bir fikir ortaya koyduğunuz anda her yeni fikre iki kelimeyle başlayan garip bir yanıt verme modası var. TED ولكن في اللحظة التي تقدمون فيها فكرة جديدة، هناك ذلك الميل الغريب العجيب للرد على كل فكرة جديدة. بدءًا بكلمتين اثنتين.
    Yeni bir şey ortaya atayım. Son dakikada dahil olduğumun farkındayım. Open Subtitles دعني فقط أخبرك شيئاً وأفهم تماماً أنني جئتُ في اللحظة الأخيرة،
    Onu son dakikada ayarladım, sadece kapıda durması için 1,000 dolar teklif ettim. Open Subtitles لقد احضرته في اللحظة الاخيرة وعرضت عليه 1,000 دولار فقط ليقف بجانب الباب
    İzin verin, son dakikada, bunun küçük bir demosunu daha yapalım, duymayanlarınız için. TED واسمحوا لي أن أقدم لكم في اللحظة الأخيرة عرضا سريع لهذا الشخص لأولئك الذين لم يتمكنوا من سماعه
    Son dakikada programı değiştirip Sibelius'tan başka bir şey çalmamışlar. Open Subtitles قاموا بتغيير البرنامج في اللحظة الأخيرة "ولم يعزفوا سوى "سيبيليوس
    Ancak son dakikada General Tanz'ın şoförlüğü görevi verildi. Open Subtitles لا ، اٍنه قد كلف في اللحظة الأخيرة بمهمة أن يكون سائق الجنرال تانز
    Son dakikada, avukatı infazın iptal edilmesi için bir girişimde daha bulundu. Open Subtitles في اللحظة الأخيرة، محاميه حاول ايقاف تنفيذ حكم الإعدام.
    Ve bir dakika içinde hava akımının görüntüsünü alacağız. TED و في اللحظة التالية سنرى منظر لتيار الهواء.
    Sana söylerdim ama yoktun. Bir son dakika kararı vermek zorundaydım. Open Subtitles كنت سأخبرك لكنك كنت بعيدا، كان عليّ اتخاذ القرار في اللحظة الأخيرة.
    Miranda, kendi olarak, son dakika randevusu buldu. Open Subtitles ميراندا، يعود إلى كونها نفسها، العثور على تاريخ في اللحظة الأخيرة.
    Fakat tahmin edin ne oldu. Kahvesiz Roma seçeneğini eklediğiniz anda TED لكن خمنوا ماذا حدث. في اللحظة التي تضيفون روما بدون قهوة،
    Tam o anda ise... tek başına doyuma ulaşmayı istersin. Open Subtitles في اللحظة التي يريد الرجل أن يخرج من هناك، وحده
    Ama ne yazık ki şu anda içki içmem gerek. Open Subtitles ولكن، في اللحظة الراهنة، يوجد ورائي بعض الشراب لأقوم به.
    Parti minik kuşun üzerine ip cambazı düştüğü an bitti zaten. Open Subtitles مات الحفل في اللحظة التي سقطت فيها البهلوانية على العصفورة الكبيرة.
    Ancak inanıyorum ki, ölçme devrimi için hazır olduğumuz bir zamanda yaşıyoruz. TED لكنني أؤمن اننا نعيش في اللحظة عندما نكون مستعدين لثورة قياس.
    Tam da profesörün yakıtı tükenmek üzereyken, Orokana'nın uçağını görür. TED في اللحظة التي يكون فيها وقود البروفيسور علي وشك النفاذ، يري طائرة أوروكانا.
    - Son dakikaya kadar farketmedi bile. Open Subtitles ـ إنه لم يلحظ هذا إلا في اللحظة الأخيرة ـ ميلي
    Karşıya adımınızı atar atmaz, son saniyede ipleri kesiyor ve köprüyü yıkıyorsunuz. TED بينما تخطو على الجانب البعيد من الممر تقطع الحبال وتُسقِطُ الجسر ورائك في اللحظة المناسبة تمامًا
    Atmosfere girdiğiniz andan itibaren "Serenity"nin sinyal vericisine kilitlendik. Open Subtitles لن تهرب من هنا لأنه في اللحظة التي تتحرك فيها
    İlk fitil tamamen bittiği anda, ikinci fitilde 30 saniyelik yanma süresi kalacaktır. TED في اللحظة التي تحترق فيها الفتيلة الأولى بالكامل، سيتبقى أمامك 30 ثانية لحرق الفتيلة الثانية.
    hadi bakalım. Bunun için müziğe ihtiyacım yok. Bir anın içinde zamandan bahsetmek. TED لا احتاج موسيقى لفعلها. الحديث عن الوقت في اللحظة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد