"في الليل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gece vakti
• Her gece
• gece yarısı
• Bir gece
• akşam
• akşamları
• - Geceleri
• geceler
• Gecenin bir
• geceleyin
• de geceleri
• gece boyunca
• Gecenin köründe
• gecenin içinde
• ve gece

Oysa ki operasyonun gece vakti yapılmasının çok tehlikeli olacağını söylemiştik.
أخبرناهم انه من الخطر جداً ان نقوم بهذه العملية في الليل

Genellikle gece vakti ortaya çıkar ve deliğine yakın durur.
يَظْهرُ في الغالب في الليل ويَبْقى على مقربة إلى فتحتِه.

Askerlerimiz çok etkilendi. Her gece dinlemek hoşlarına gidiyor.
رجالنا معجبون يَحْبّونَ سَمْاعه في الليل

Yahudi kanunlarına aykırı olarak adamı gece yarısı gizlice yargıladın...
لقد حاكمت الرجل في الليل وفي الخفاء مخالفاً شريعة اليهود

Hatta, yatakta yatarken Bir gece içinde bile bir kişi için yoğun bağlılık duygusundan başka biri için aşka kayabilirsiniz.
في الواقع، يمكنك الإستلقاء على الفراش في الليل وتتبادل مشاعر عميقة للتعلق مع شخص لمشاعر عميقة للحب الرومانسي لشخص آخر.

Ancak olay ocak ayı ortasında, kuzey yarımkürede, akşam saat 7'de meydana gelmişti.
ولكن حدث هذا في منتصف شهر يناير، في نصف الكرة الشمالي، عند الساعة 7 مساء في الليل.

Bu yüzden 30 yıldır, gündüzleri bir fotoğrafçı, akşamları da kalpazandı.
كان يعمل مصوراً في النهار ومزوراً في الليل طيلة ال30 عام

- Dışarı çıkıp yıldızları sayabiliriz. - Geceleri bunu mu yaparsınız?
لنذهب خارجاً ونحصي عدد النجوم اهاذا ما تفعليه في الليل ؟

Bazı geceler uyumaya çalışırken eğer terk edilirsem kalbimin ne kadar kırılacağını düşünüyorum.
تعلم ، أحيانـا حين أحـاول النوم في الليل أفكـر كم سيؤلمني تركه لي

Çocukları öp, bir not yaz ve Gecenin bir vakti usulca kaç.
تقبّلين الأطفال ومع السّلامة تخربشين ملاحظة سريعة وبعد ذلك تنسلّين في الليل

Uzun lafın kısası... Peşlerinde olduğumuzu anladıkları zaman bir gece vakti sıvışıp gittiler.
للإختصار فقد فطنوا إلى أننا علمنا بأمرهم فقاموا بسرقة المخزن كاللصوص في الليل

Fall River'da gece vakti tek başına dolaşmana izin veremem.
لا يمكن أن تسيري بجانب نهر فال وحدك في الليل

Aynı zamanda, size Notre Dame'ın gece vakti ışıltısını gösterebilirim.
وفي وقتٍ واحد، أستطيع أن أريكم كاتدرائية نوتردام المتوهجة في الليل.

Her gece sürdüğü et kamyonuyla otostopçuları alıp istedikleri yerlere götürüyormuş.
في الليل كان يأخذ مسافراً مجانياً في شاحنته . كان يأخذهم أينما يريدون

Her gece Pakku ustadan öğrendiğin teknikleri bana öğretirsin.
في الليل ستعملني الحركات التي تتعلمها من الاستاذ باكو

gece yarısı kalkıp alarmın çalmasını falan mı bekliyorsun?
ما تفعله أنت، استيقظ متأخرًا في الليل وأشاهد المنبه أو شيء من هذا القبيل؟

Belki sana söylemeden akşam kilitlemişlerdir.
ربما أنهم اقفلوه في الليل من دون أن يخبرونك

akşamları evinde de otursan, gece kulüplerinde şarkı da söylesen farketmiyor.
سواء تَغنّي في النوادي في الليل أَو فقط يَبْقى في البيت.

- Geceleri tam olarak uyuyabilmesi için daha çok zaman geçmesi gerekecek. - Nerede şimdi bu? Daha demin buradaydı.
سيمضي وقت طويل قبل أن تستطيع النوم في الليل ـ أين هو الان؟

Ben, şahsen bunu düşünerek uykusuz geceler geçirmiyorum.
لا يؤرقني الأمر في الليل مطلقاً قلقاً من حدوثه.

Kardinal beni Gecenin bir köründe çağırıyor. Bunun sebebi nedir?
الكاردينال يستدعيني في الليل المظلم ، هل هناك سبب ؟

geceleyin çığlık atarak, duvarlara tırmanarak... ve kenara büzülmüş olarak uyanırlardı.
فهم يستيقظون في الليل يرتمون في زاوية الغرفة يصرخون, يتشبثون بالجدران

Burası hoş ve sıcak bir yerdir. Özellikle de geceleri.
. هذا مكان رائع و دافئ ، خصوصاً في الليل

Günün çoğunu uyuyarak geçirdiği için gece boyunca kıpır kıpırdı.
و ظل نائماً طوال النهار و في الليل أصبح قلقاً

Gecenin köründe bizi uyandırdın, meşhur alışveriş listelerinden birini verdin.
لقد أيقظتنا في الليل , و أعطيتنا واحدة من قوائم تسوقك.

gecenin içinde, bana karşı kendini öne süren bir adam daha.
ومع ذلك رجل آخر يأتي ليدافع عن نفسه ضدي في الليل.

İlaçlar beni iyileştirene kadar, Avrupa'ya gideceğim gün içinde yetenek avcıIığı yapacağım ve gece de kendimi yatağa kelepçeleyeceğim.
لحين أن تقوم بتصليحها الأدوية سأذهب إلى أوروبا سأقوم بالأستطلاع خلال النهار و في الليل سأقوم بتكبيل نفسي بالسرير