ويكيبيديا

    "في الماء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • suyun içinde
        
    • Sudaki
        
    • suda
        
    • suya
        
    • Sudayken
        
    • su
        
    • suyun altında
        
    • denizde
        
    • suyun üzerinde
        
    • Denize
        
    • sulara
        
    • suyun içine
        
    • suyun içerisinde
        
    Dedi ki, "suyun içinde bekleyen 10 bin kocan var. " Open Subtitles في القناة، قالت أن هناك 10 آلاف زوج ينتظرون في الماء
    Sonrasında bildiğim tek şey bu şekilde suyun içinde olduğum. Open Subtitles بعد ان أستيقظت وجدت نفسي في الماء و أبدو هكذا
    Genellikle suyla temasta olur ve Sudaki doğumlarda da sıklıkla görülür. Open Subtitles هي عادة تتلقص في الماء و تحدث غالباً في ولادات الماء
    Bir kez kurudu mu suda çözülmeyen polivinil asetat emülsiyonu. TED ومستحلب خلات البولي التي لا تذوب في الماء بعد جفافها.
    Sonra da dağılsınlar diye 30-40 dakika arası suya yatırıyorum. Open Subtitles ولكي تبدو كالوردة انقعها في الماء لـ30 : 40 دقيقة.
    Sudayken yunusların kurallarına uymaya çalışıyoruz, çünkü onları gerçekten, fiziksel olarak gözlemliyoruz. TED نحاول أن نتّبع آداب سلوك الدلافين عندما نكون في الماء، في الواقع لأننا نراقبها بدنياً في الماء
    suyun içinde ilerledikçe besinler içeri girer ve böylece atık ürünler dışarı çıkar. TED يتحرك في الماء كي يدخل الطعام كما تخرج المخلفات.
    suyun içinde bu üç saatte çok şey öğrendik. TED لقد تعلمنا كثيرا خلال ثلاث ساعات فقط هناك في الماء.
    Nehre yaklaştım bir ağacın önünde suyun içinde gördüğüm şey, bana doğru gelen altı motorsiklet farı gibiydi. Open Subtitles وبينما أقترب من النهر. كان أمام الشجرة. في الماء.
    Dün 24 saatlik nöbetim vardı, hem de, dört saatlik aşımla, ve 60 santim suyun içinde. Open Subtitles كانت لدي نوبة حراسة أمس لمدة 24 ساعة، مع أربع ساعات إضافية، قضيتها وكأن قدماي في الماء.
    Buz çekirdeğinden aldığım suyun içinde yüksek oranda amonyak buldum. Open Subtitles لقد وجدت نسبة عالية من الامونيا في الماء في داخل الثلج
    Mesquite'nin sırrı onları 10 dakika boyunca suyun içinde tutmaktır. Open Subtitles و سر المسكيت هو أن تنقعه في الماء لمدة 10 دقائق
    Bakır ve çinko kaplı metal kullanılan binalar Sudaki iyon hareketliliğinin yol açacağı deliklere ve paslanmalara karşı hassastır. Open Subtitles المباني التي تستخدم مواسير النحاس الممزوجة بالحديد المجلف هي أكثر عرضة للثقوب والتآكل الناجمة عن حركة الأيونات في الماء
    Nedenini gerçekten bilmiyoruz, ama besin kaynağı ve belki de Sudaki oksijenle bir ilgisi olduğunu düşünüyoruz. TED لا نعرف السبب بالتحديد، لكننا نظن أن له علاقة بمصدر الغذاء و ربما الأوكسيجين في الماء.
    Karadaki bir çocuk kolaylıkla Sudaki Michael Phelps'i geçebilir, ama niye böyle? TED طفل فوق الأرض يمكنه بسهولة تجاوز "مايكل فلبس" في الماء لكن لماذا؟
    Deniz kaplumbağalarının suda kayması için daha düz ve hafif kabukları vardır. TED سلاحف البحار ذات أصداف ملساء ولامعة؛ من أجل حركة سلِسة في الماء.
    Balıklar sekse ihtiyaç duymazlar çünkü sadece yumurtalarını yayarlar ve suda döllerler. Open Subtitles السمكة لا تحتاج إلى الجنس، لأنها تضع بيضها ويتم تلقيحها في الماء.
    Yani cesetler 25 Kasım'la 9 Aralık arasında suya atılmış. Open Subtitles الجثث غمرت في الماء بين 25 نوفمبر و 9 ديسمبر
    Yakında bir gün tekneni suya indirip sonsuza dek ortadan yok olacağız. Open Subtitles يوماً ما ، سنقوم بإلقاء قارب النجاة خاصتكِ في الماء ونختفي للأبد
    Size gölden uzak durmanızı söylemiştim. Sadece Sudayken öldürür. Open Subtitles لقد أخبرتكم بأن تبتعدوا عن البحيرة فهو يقتل في الماء فقط
    O atlar kaçmayı bıraktıysa, su aramaya başlar ve nehre doğru giderler. Open Subtitles إذا وقفت تلك الخيول أنها ستبدأ التفكير في الماء ستتجه لذلك النهر
    Maldivler'e ilk gittiğimde, dalış hastasıydım, neredeyse tüm zamanım suyun altında geçiyordu. TED حين ذهبت إلى الملاديف أول مرة، عاقداً العزم على الغوص، قاضياً معظم وقتي في الماء وتحت سطحه.
    Yani bugün denizde kesinlikle cesamet var... ve bize doğru yaklaşıyor. Open Subtitles ومن الواضح أنه هناك بعض الأرتفاع في الماء وهو يتجه إلينا
    Ben de suyun üzerinde sıçrayan kambur balinaları ve yunusları düşündüm. TED وكنت أفكر قي وثبة الحيتان الحدباء في الماء والدلافين
    Ve sonra da senin cesedini Denize atarız. Evet, çok eğlenceliymiş. Open Subtitles وبعد ذلك نَرْمي جسمَكَ في الماء اوه ,هذا لا يبدو مرحا
    Okulunuzda kızların daha seksi olması için sulara bir şey mi katılıyor acaba? Open Subtitles اللعنة، هل تضع مدرستكم شيء في الماء كي تجعل جميع الفتيات هنا مثيرات؟
    Çalışmalar suyun içine dalmanın veya sadece duruşu değiştirmenin etkilerini büyük oranda azaltabileceğini göstermiştir. TED أظهرت الدراسات أن الغمر في الماء أو فقط تغيير موقعك يمكن أن يقوم بخفض آثار دوار الحركة بشكل كبير.
    suyun içerisinde rahat olmakla ilgilidir. TED غوص الأعماق هو أن تكون بخير في الماء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد