ويكيبيديا

    "في حال لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söyleyeyim
        
    • etmedin ama
        
    • diye söylüyorum
        
    • eğer çıkartamadıysan
        
    Fark etmediysen söyleyeyim, benden istenen şeylerin nedenini öğrenmeyi çok severim. Open Subtitles في حال لم تلاحظ، فلدي نوعا ما تساؤل كبير عن السبب؟
    Eğer farketmediysen söyleyeyim, firmadaki tek avukat benim. Open Subtitles في حال لم تلاحظ أنا المحامي الوحيد في شركتي
    Belki fark etmedin ama cavus siyasi bir atesin icinde. Open Subtitles في حال لم تلاحظي يمارس ضغط سياسيّ كبير على الرقيب
    Belki fark etmedin ama Rodney bir itfaiyeci ve ortaya çıkabilecek herhangi bir durum ile başetme konusunda çok yeteneklidir, yani teşekkürler. Open Subtitles في حال لم تلاحظ هذا رودني هو رجل اطفاء حتى انه قادر تماماً من التعامل مع أية حالة تأتي شكراً جزيلاً.
    Emirleri dinlemediysen diye söylüyorum, Yıldız Filosu yasaları dışına çıkmıyoruz. Open Subtitles في حال لم تكن تستمع للأوامر مهمتنا لا تنطبق بالقوانين
    Emirleri dinlemediysen diye söylüyorum, Yıldız Filosu yasaları dışına çıkmıyoruz. Open Subtitles في حال لم تكن تستمع للأوامر مهمتنا لا تنطبق بالقوانين
    Ben Laura Palmer, eğer çıkartamadıysan. Open Subtitles هذه "لورا بالمر"، في حال لم تحزر
    Duymadıysan bir daha söyleyeyim, seni asla dengim olarak görmeyeceğim. Open Subtitles في حال لم تسمعني ، قلت لن أراك أبداً كشخص مساوٍ لي
    Duymamışsınızdır diye söyleyeyim, caddenin karşısındaki arkadaşımız, Betty Young, daha yeni beynini uçurdu. Open Subtitles أأنتما مجنونتان؟ في حال لم تسمعا, صديقتنا من الشارع المقابل, بيتي يونغ قد قامت بتفجير دماغها
    Fark etmediysen söyleyeyim, orasI aynI zamanda teröristlerin takIldIGI bir yer. Open Subtitles حيث يتجمَّع الإرهابيين، في حال لم تُلاحظ
    Fark etmediysen, söyleyeyim o BlueBell'de ya da en azından buranın birkaç sakiniyle birlikte. Open Subtitles الآن، في حال لم تكن قد لاحظت، وقالت انها معجبه ببلوبيل أو على الأقل بعض الأفراد الموجودون هنا
    Fark etmediysen söyleyeyim, seninle işimiz daha bitmedi akıllı çocuk. Open Subtitles في حال لم تكن قد أدركت ذلك، نحن الانتهاء من الشد معك، رجل ذكي.
    Fark etmediysen söyleyeyim dışarıda III. Dünya Savaşı kopuyor. Open Subtitles الحرب العالمية الثالثة هناك، في حال لم تلاحظ
    Fark etmedin ama sana iltifat etmek çok zor gelse de bu konuda çok başarılıyım. Open Subtitles في حال لم تلاحظي أنا جيد جداً في هذا الأمر بمقدار الصعوبة بالنسبة لكِ للإطراء علي
    Belki dün gece fark etmedin ama kendisini rap'çi Puff Diddly sanıyor. Open Subtitles لقد كان يظن أنه عابث ومتعجرف قليلاً, في حال لم تلاحظي ذلك الليلة الماضية!
    Gazeteleri okumuyorsanız diye söylüyorum, hayatım bayağı karışık bu aralar. Open Subtitles لدي أمور تدور في حياتي الآن في حال لم تكوني على اطلاع على الصحف
    Fark etmediysen diye söylüyorum, oldukça fazla ilgi çekiyorum. Open Subtitles يوجد لدي الكثير من الإنتباه في حال لم تلاحظ هذا
    Farkına varmamışsındır diye söylüyorum, araba hareket etmiyor. Open Subtitles في حال لم تكن قد لاحظت، والسيارة لا تتحرك.
    Ben Laura Palmer, eğer çıkartamadıysan. Open Subtitles هذه "لورا"، في حال لم تحزر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد