Geçen yıl babamın kafasına bir golf topu çarptı. | Open Subtitles | السنة الماضية أصيب والدي في رأسه بكرة غولف |
kafasına bir mermi sık, gitsin. | Open Subtitles | لمَ لا تقتله؟ أطلق رصاصة في رأسه اللعينة. |
Kafasında bir delikle, orada öylece nasıl oturduğunu hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | الا تذكر عندما كان جالس هناك وفتحة الرصاصة في رأسه |
Afganistan'da yaşadığı en kötü şey, adamlarından birinin başından vurulmasıydı; mermi miğferine isabet etmiş, yere yığılmıştı. | TED | أسوأ أمر حدث له في أفغانستان هو أن واحد من رجاله ضُرب برصاصة في رأسه ضربت الخوذة، وأسقطته أرضًا. |
Bu arada kendini kafasından vurmaya kalkan çocuk için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | بالمناسبة علينا فعل شيء بشأن الفتى الذي حاول قتل نفسه في رأسه |
Ve kafasındaki ses de bunun çok kolay olacağını söylüyordu. | Open Subtitles | وذلك الصوت في رأسه أخبره بأن المهمة ستكون بغاية السهولة |
Kafasının içinde neler olduğunu keşke görebilsem. | Open Subtitles | اتمنى لو استطيع رؤية ما كان يجري في رأسه |
Giderken şu pisliğin masasının yanından geç kafasına bir dirsek at. | Open Subtitles | امشي بالقرب من مائدة ذلك الحقير واضربه بالمرفق في رأسه |
Onu kafasına bir mermi ile cennete göndermem emredildi. | Open Subtitles | لقد أمِـرت أن أرسله للجنة برصاصة في رأسه |
Yemin ediyorum ki, kafasına bir kurşun sıkacağım ve onu size atacağım | Open Subtitles | انا اقسم سوف ارسل له طلقة واحدة في رأسه ألقيه من خلال الباي وبعد ذلك صححه |
Adam senin düşmanın. kafasına bir kurşun koyacaksın. | Open Subtitles | ذاك الرجل هو العدوّ اللعين ضعّ رصاصة في رأسه. |
kafasına bir şeyi taktı mı peşini bırakmaz. | Open Subtitles | عندما يضع أمراً ما في رأسه فإنه يسعى لكي يحقق ما يريد |
Anladım ki küçüklük hatıralarındaki annesi, hâlâ Kafasında bir yerlerdeydi. | Open Subtitles | هيما زالَت في مكان ما في رأسه من ذكرياته المبكرة |
Grand Valley Maratonu'nun son 16 milini Kafasında bir kurşunla koşmuştu. | Open Subtitles | ركض حوالي 16 ميل في مارثون مع رصاصة استقرت في رأسه |
Herkes aynı tanrıya aynı şekilde inanmaz ama... sadece şunu söyleyebilirim, hiçkimse ... parlayan gözlere ve Kafasında bir yılan olan şeylere tanrı diye inanmaz. | Open Subtitles | لكن الجميع لا يؤمنون كلهم بنفس الإله، بنفس الطريقة ولكن لا أحد لدينا يؤمن بشخص ذي عينين براقتين و أفعى في رأسه |
Aracı kullanan NCIS ajanı başından vurulmuş. | Open Subtitles | عميل الإستخبارات القومية الذي كان يقود أصيب برصاصة في رأسه |
Minibüsle Shannon ve Kelly'yi götürürken bir keskin nişancı onu başından vurmuş. | Open Subtitles | أصابه قناص في رأسه بينما كان يقود شاحنتهم |
Hapisten çıktıktan bir ay sonra onu evinde, kafasından vurulmuş olarak buldular. | Open Subtitles | بعد أسبوع من خروجه من السجن وجدوه في منزله ورصاصة في رأسه |
Onu proje dışında tutsak iyi olur, en azından, kafasından geçenleri anlayana kadar. | Open Subtitles | أعتقد يجب أَن نأخذه خارج البرنامج حتى نجري بعض الاختبارات عليه ونكتشف ما الذي يدور في رأسه |
kafasındaki delikten bir sürü şeytan fırlayıp nehrin akıntısına karıştı. | Open Subtitles | وطارت حفنة شياطين من الحفرة في رأسه وسقطت في النهر |
kafasındaki uzaylıların seslerinden mi emir alıyormuş? | Open Subtitles | بأنّه يتلي الطلبات من الأصوات الأجنبية في رأسه. |
Bizi yaklaşık bir saat önce çağırdı ve Kafasının içinde güçlü bir vurma sesi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد طلبنا منذ ساعة، وقال أن هناك نقر بصوتِ عالِ في رأسه |
Başındaki yaradan kan geliyor. - Nasıl yaralanmıştı? | Open Subtitles | إن الدم يأتي من الجرح في رأسه, ما سبب هذا الجرح؟ |
Kafadan yaralanmış iri bir adam. | Open Subtitles | رجل كبير مع جرح في رأسه |
Gına geldi! Bu sefer, beynine bir kurşun işi bitirecek. | Open Subtitles | في هذا الوقت ينتهي برصاصه في رأسه.. |
Kesinlikle bir mermi. Direkt kafasının içine girmiş. | Open Subtitles | إنها رصاصة بالتأكيد أثرها في رأسه |