ويكيبيديا

    "في رحلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir yolculuğa
        
    • gezisine
        
    • bir geziye
        
    • Seyahate
        
    • gezisinde
        
    • bir gezintiye
        
    • gezmeye
        
    • tatile
        
    • yolculuk
        
    • turuna
        
    • bir gezide
        
    • yolculukta
        
    • gezisi için
        
    • uçuşunda olmam
        
    Bugün, yani 100 yıl sonra, hepinizi, benimle -37 yaşında ve Yale mezunu bir profesörle- müthiş bir yolculuğa davet ediyorum. TED إذن اليوم، بعد 100 سنة، أدعوكم جميعا في رحلة رائعة معي، خريجة جامعة ييل وأستاذة جامعية بالغة من العمر 37 عاما،
    Sonra ailesi bir yolculuğa çıkıyor ve kızı eve kilitliyorlar. Open Subtitles ثم يذهب الوالدان في رحلة ويبقيان الفتاة محبوسة في المنزل
    Karısına iş gezisine gittiğini söylemiş bir daha geri dönmemiş. Open Subtitles أخبر زوجته بأنه ذاهب في رحلة عمل ولم يصل أبداً
    Bir sorun yok. Sadece kısa bir geziye çıkmak durumundayım. Open Subtitles لاشيء , و لكن حدث أنني ذاهب في رحلة قصيرة
    Zamanında başvurmalıydım, bu Seyahate çıkmamalıydım. Open Subtitles رغبت فى ذلك حينها ، و ليس القدوم في رحلة من هذا القبيل
    Onu geçen yaz Fransa'nın güneyinde bir şarap tatma gezisinde almıştım. Open Subtitles لقد جلبته في رحلة تذوق نبيذ عبر جنوب فرنسا الصيف الفائت
    Sizi denizin derinliklerinde bir gezintiye çıkarmak ve en küçük ev sahipleri olan mikropların gözünden baktırmak istiyorum. TED أود أن آخذكم في رحلة إلى البحر، للنظر لها من منظور أصغر ساكنيها: الميكروبات.
    Okuldan mezun oldum, ve en yakın iki arkadaşımla bir yolculuğa çıktım. TED فقد تخرجت من الجامعة وذهبت في رحلة مطولة عبر البلاد مع 2 من اقرب اصدقائي
    Tom Zimmerman: Sizi, Kıdemliler olarak adlandırdığımız varlıkları ziyaret etmek için fantastik bir yolculuğa çıkarmak isteriz. TED توم زيمرمان: نود أن نأخذكم في رحلة مدهشة لزيارة الكائنات التي نسميها الأجداد.
    Ama ilk önce, sizi kısa bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. TED ولكن في البداية، أود أخذكم في رحلة صغيرة.
    Önümüzdeki dört gün boyunca harika bir yolculuğa çıkacağız. TED نحن في رحلة مذهلة في الأربعة أيام القادمة.
    Önümüzdeki 18 dakika boyunca sizi bir yolculuğa çıkaracağım. TED في ال 18 دقيقة القادمة سوف اخذكم في رحلة.
    Bir tanesi yılan derisi elbisesini giyip iş gezisine dahi çıkıyor. Open Subtitles هنالك واحد كان يرتدي جلد ثعبان كبذلة ويذهب في رحلة عمل
    Hiç sosyal hayatım olmadığı için tek başıma rafting gezisine gittim. TED كما ذهبت في رحلة تجديف نهريّة لوحدي، لأنني لا أملك حياة اجتماعيّة.
    Sizi orman tepe örtüsüne bir geziye götürmek, tepe örtüsü araştırmacılarının neler aradığını, ve bilim dünyası dışında, insanlarla nasıl iletişim kurduklarını paylaşmak isterim. TED أود أن أخذكم جميعا في رحلة للوصول إلى مظلة الغابات، وأطلعكم على ما يبحث عنه الباحثين وأيضا كيف انهم يتواصلون مع الآخرين خارج العلم.
    Bu haftasonu bir geziye gitmek istediğini biliyorum, bu yüzden... Open Subtitles أعلم أنك تريدين الذهاب في رحلة نهاية الأسبوع ولهذا
    Zamanında başvurmalıydım, bu Seyahate çıkmamalıydım. Open Subtitles رغبت فى ذلك حينها ، و ليس القدوم في رحلة من هذا القبيل
    Bir rafting gezisinde dolambaçlı bir yol izleyen sarmal bir girdap. TED الدوامة اللولبية هي التي تحرك المسارات في رحلة تجديف واسعة
    Seth'in çıkması gerekiyor. Ufak bir gezintiye çıkacak. Open Subtitles سيث يجب أن يُعذر فهو ذاهب في رحلة ميدانية
    Arabayla gezmeye çıktığını biliyorum, çünkü arabası kuzeyde bir yerde bozulmuştu. Open Subtitles لكنني أعلم أنه ذهب في رحلة بالسيارة لأن شاحنته تعطلت شمالا
    Beni buradan çıkartmalı,.. ...dengemi tekrar sağlayabilmem için beni tatile çıkarmalısın. Open Subtitles يجب أن تخرجني من هنا و ترسلني في رحلة لإستعادة تناغمي
    Genellikle bir hikaye bir zafer hikayesidir, bir mücadele hikayesi; karşı taraflar vardır, kötü veya cahil, serüvende bir kişi vardır, yolculuk yapan biri ve bir yabancı kasabaya gelir. TED عادة ما تكون القصة قصة انتصار أو نضال؛ هناك قوى مضادة، والتي هي إما شريرة أو جاهلة؛ هناك شخص في رحلة استكشافية، وشخص يقوم برحلة، ويأتي شخص غريب إلى المدينة.
    Bu gece beni iki haftalık bir gemi turuna çıkaracak. Open Subtitles سيأخدني في رحلة لأسبوعين على متن باخرة في هذه الليلة
    Küçük günlük bir gezide. Görünüşe göre erkek arkadaşınla çözülmemiş bazı meseleleri varmış. Open Subtitles إنّه في رحلة نهاريّة موجزة، واضح أنّ لديه عملًا عالقًا مع خليلك.
    1986 yılındaki bu 70 günlük yolculukta beni buraya getiren bir şeyler oldu ve canımı yaktı. TED لكن هناك شي حصل لي في رحلة الـ 70 يوماً تلك في عام 1986 أحضرني إلى هنا، وآلمني.
    Bütün yönetim kadrosu bir şirket gezisi için şehir dışında. Open Subtitles الطاقم الاداري الأعلى بكامله سافر في رحلة الشركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد