Dün gece Smallville fabrikasında bir olay gerçekleşmiş doğru mu? | Open Subtitles | أفهم كان هناك حادث في مصنع سمولفيل ليلة امس صحيح؟ |
Cephane fabrikasında bir iş buldum. O zamanlar tüm kızlar o işteydi. | Open Subtitles | حصلت على وظيفة في مصنع ذخيرة، فكل الفتيات كانت تفعل هذا حينها. |
Son zamanlarda, eşini ve çocuklarını geçici bir süre köyde bırakarak, Dongguan'da vinç üreten bir fabrikada çalışmaya gitti. | TED | هي عادت مؤخرا إلى دونغقوان لوحدها لتأخذ وظيفة في مصنع ينتج رافعات البناء، تاركة مؤقتا زوجها وأطفالها في القرية. |
Görünen o ki köpek mama Fabrikası için yeterince iyi değilmişim. | Open Subtitles | على مـا يبدو لست جيّدا كفـاية للعمـل في مصنع طعـام الكلاب |
Buz fabrikasına yeni işçiler alınacakmış. | Open Subtitles | أنا سمعت أن هناك بعض الوظائق الخالية في مصنع الثلج |
Karşıdaki yelken atölyesinde mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعمل في مصنع الشراع الذي بأخر الشارع؟ |
Artık kendisini ailesine adamıştı ve bir cam fabrikasının personel kısmında çalışıyordu. | Open Subtitles | الآن هو ربّ عائلة مُلتزم ويعمل في مصنع زجاج في قسم الافراد |
Mahsuru yoksa , Çikolata fabrikasını tercih etmek isterim. | Open Subtitles | إن لم يكن لديك مانع أفضلها في مصنع الشكولاته |
Hani et isleme tesislerinde kullanilan uzun biçaklar gibi. | Open Subtitles | مثل الكثير من السكاكين الطويلة التي تستخدم في مصنع لتعليب اللحوم. |
Mildred Connecticut'ta bir fabrika işçisi. | TED | ميلدريد هي عاملة في مصنع في ولاية كونيتيكت |
Koca Bill, çelik fabrikasındaki iş arkadaşını tanır. | Open Subtitles | بيل الكبير يتعرف علي زميله الذي كان عاملا في مصنع الحديد |
Veya babana, seninle beraber oyuncak fabrikasında bir iş bulursun. | Open Subtitles | او يمكنك ان توفر وظيفة لوالدك في مصنع الالعاب |
Bir yastık fabrikasında bir tarla faresine çaktırmadan yaklaşabilirdim. | Open Subtitles | كنت أستطيع التسلل إلى فأر حقل في مصنع للوسادات |
Eski bir fabrikada saklaniyorduk ve bir anda bizi buldular. | Open Subtitles | لقد كنا نختبئ في مصنع قديم إلى ان ظهروا فجأة |
Akşam 19 sularında Han Nehri yakınındaki bir fabrikada patlama gerçekleşerek binayı çevreleyen büyük bir yangın meydana geldi. | Open Subtitles | اندلع انفجار في مصنع قرب نهر هان في حوالى 7: 00 مساء تلاه حريق ضخم و الذى اجتاح المبنى |
Ama, neyse, burası büyüdüğüm yerdi, Seattle’deki bu küçük tofu Fabrikası, ve şuna benzer bir şeydi: küçük bir oda, büyüdüğüm yer. Bu resimde burada büyüğüm. | TED | لكن على كل حال، هكذا نشأت، في مصنع التوفو هذا في سياتل، و كانت عبارة عن: غرفة صغيرة حيث نشأت، لقد كنت كبيرا في هذه الصورة. |
Red Hook, Brooklyn'deki Riviera Şeker Fabrikası'nda çekildi. | TED | لقد تم إلتقاط هذه في مصنع الريفيرا للسكر في رد هوك، بروكلين. |
İşe mi? Sen emeklisin. Artık doyuracak bir boğaz daha olduğundan, çelik fabrikasına dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | الآن وبينما لديّ أفواه كثيرة لأطعمها فوجب علي العودة للعمل في مصنع الفولاذ |
Yelken atölyesinde çalıştığımı nasıl da öğrendi? | Open Subtitles | كيف عرف أنني أعمل في مصنع شراع؟ |
Sanmam Bart. Benim babam bisküvi fabrikasının kodamanlarındandır. | Open Subtitles | لاأعلم يابارت، لكن أبي موظف مهم في مصنع البسكويت |