Evet, keyfinize bakın, Tanrı aşkına. Wentworth cinayetini kafanızdan atın. | Open Subtitles | نعم ، لأجل الله إستمتع بوقتك ، دع عنك التفكير في مقتل وينتورث |
Raymondın cinayetini araştırmayacaktın, ben de içine bakmam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لم تكوني لتحققي في مقتل ريموند فرأيت أن أبحث في الأمر |
Bu sabah Emily'e Conrad'ın cinayet soruşturmasının David'i işaret ettiğini söyledim. | Open Subtitles | هذا الصباح أخبرت إيميلي عن التحقيق في مقتل كونراد بأنه يتجه إلى ديفيد |
Şu anda, Soygun-Cinayet Masası'nın (RHD) oğlumun ölümüyle ilgili sürdürdüğü soruşturma, çete misillemesi üzerine odaklanıyor. | Open Subtitles | في هذه اللحظة قسم السرقات والقتل يحققون في مقتل ابني يركزون بإن هناك احتمالية انتقام من العصابة |
Biz burada, 60 yıl önce köpeğinizi öldüren uzaylı ile birlikteyiz. | Open Subtitles | إننا هنا برفقة الكائن الفضائي الذي تسبب في مقتل كلبك قبل 60 عاماً |
Bak, siz çocuklar muhtemelen delisiniz, ama eğer haklıysanız o resmi babam ve ben sattık, bu insanların ölümüne biz sebep olduk. | Open Subtitles | أنظر , أنتما يا رفاق قد تكونا مجنونين عندما بعنا أنا و أبي هذه اللوحة ربما نكون تسببنا في مقتل هؤلاء الناس |
İki yıl önce Varşova'da sizi Maria Kupiecka cinayetiyle ilgili sorgulamak istemiştim, hatırladınız mı? | Open Subtitles | في وارسو ، منذ سنتين كنت أريد استجوابك في مقتل ماريا كوبييسكا ، هل تذكر ؟ |
Kişisel meselelerini halletmek için üç adamımı öldürttün. | Open Subtitles | تسبّبت في مقتل ثلاثة رجال هناك لانجاز شؤون شخصية لك. |
-Şoförü öldürülen sensin. | Open Subtitles | من خرجت وتسببتِ في مقتل سائقكِ أليس كذلك؟ |
Ben olmadan orada fazla aşama kaydedemezsin özellikle bir Concordia'lının ölümünden sorumluyken. | Open Subtitles | لن تحرز تقدما كثيرا بدوني هناك , خصوصا بما انك متورط في مقتل احد الكونكوردين |
Julie Kemble adındaki bir kadının cinayetini soruşturuyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث في مقتل من امرأة اسمها جولي كيمبل. |
Gizli görevdeki genç, cesur bir polisin cinayetini soruşturuyoruz. mafyayla bağlantılı s.kik bir pornocunun değil. | Open Subtitles | نحن نحقق في مقتل في عميل سري شاب شجاع ليس مجرد مجرم يعمل بالإباحيات |
İşbirliği demişken, Jennifer Windham cinayetini soruşturuyoruz. | Open Subtitles | وتحدث عن التعاون و نحن التحقيق في مقتل جنيفر يندهام. |
Conrad'ın cinayet soruşturması kızışıyordu. | Open Subtitles | التحقيق في مقتل كونراد جريسون كان يتصاعد |
Aşkta ve cinayet soruşturmasında her yol mübahtır. | Open Subtitles | جميع تضمينه في المعرض في الحب و التحقيقات في مقتل. |
Evime geliyorsunuz ve beni kocamın ölümüyle ilgili olmakla suçluyorsunuz. | Open Subtitles | وتتهمونني بأن لي يدا في مقتل زوجي؟ |
Walker babamın bir iş arkadaşının ölümüyle ilgili bir soruşturma yürütüyor. | Open Subtitles | والكر... يحقق في مقتل شريك والدي في العمل |
60 yıl önce köpeğinizi öldüren uzaylı ile birlikteyiz. | Open Subtitles | إننا هنا برفقة الكائن الفضائي الذي تسبب في مقتل كلبك قبل 60 عاماً |
Bu arada... Nadia Cominski'nin parmak izlerini kocasını öldüren silahın üzerinde bulduk | Open Subtitles | لقد عثرنا عل بصمات (ناديا كاميسكي) على سلاح الجريمة في مقتل زوجها |
Ten rengi kozunu kullanırken, birisinin ölümüne neden olduğum duyulursa... | Open Subtitles | كلمةٌ تخرج للعلن بأنني تسببت في مقتل ملوّن ذو نفوذ |
Ama seçim kampanyamın bu kızın cinayetiyle bir ilgisi varmış gibi göstermenizden bıktım usandım artık. | Open Subtitles | وأنـا مريض حتى الموت من التدخـل في هـذهـِ الجريمة وليسَ لمخيمي علاقة في مقتل تلك الفتاة |
- Biliyorum. - Evet ama sen insanları öldürttün Sheema. | Open Subtitles | صحيح , لكنكِ تسببتِ في مقتل أناس يا شيما |
Bu da adli tabibin altı yıl önce öldürülen met bağımlısı Jarrod Ochoa'nın ölüm zamanını fazlasıyla yanlış hesapladığını kanıtlıyor. | Open Subtitles | والذي يدعم توقعاتي بانه قبل 6 سنوات في مقتل جارود اتشوا مدمن الميتامفيتامين المعروف الفاحص الطبي |
Babamın,annemin ve iki kardeşimin ölümünden onlar sorumlu. | Open Subtitles | هم السبب في مقتل والدي أمي وشقيقاي الأصغر |