ويكيبيديا

    "في مكانٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerde
        
    • yerlerde
        
    • yer
        
    • yerinde
        
    • yerdedir
        
    • yerdeler
        
    • yerdeyiz
        
    • bir yerden
        
    • yere
        
    Dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var. Open Subtitles في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه
    Burada ya da başka bir yerde bir kızı eğitmek isteyen birini bulacaksın. Open Subtitles يمكنكِ العثور على مدرب في هذه الصالة أو في مكانٍ آخر وسيرحب بتدريبك
    Seks, uyuşturucu, rock and roll, Tanrının 600 kuralının hepsi aynı yerde. Open Subtitles الجنس والمخدرات وموسيقى الروك وقواعد الرب الستمئة كلّها هنا في مكانٍ ما
    Bir yerlerde arkanda bir eşin ve çocukların olduğunu düşündüm Open Subtitles أعتقدت أن لديك زوجة وأطفال في البيت في مكانٍ ما
    İnsanlık için bulunan tüm güçler dışarıda bir yerde dolanıyor. Open Subtitles كل قوة معروفة لدى البشرية عائمة هناك في مكانٍ ما.
    Duyduğuma göre sade vatandaşların erişim hakkı olmadığı bir yerde saklanıyormuş. Open Subtitles سمعتُ أنّها مُخبّئة في مكانٍ ما، وليس مسموحاً للبشر العاديين برؤيتها.
    Çok şey istemiyorum, sadece gece ayazından korunacağım herhangi bir yerde bir oda. Open Subtitles لستُ أحتاج الكثير، مُجرّد غرفة في مكانٍ ما بعيدة عن هواء الليالي الباردة.
    Güvenli bir yerde olduğunu ya da sevdiğin bir şeyi yaptığını hayal et. Open Subtitles تخيلي نفسك في مكانٍ آمن أو تقومي بشيء تحبيه. مشاهدة القطط على يوتيوب.
    Ben kaçıp kimsenin beni bilmediği bir yerde saklanmak zorunda kalırdım. Open Subtitles أقسم أني كنت سأهرب و أختفي في مكانٍ لا أحد يعرفني
    Karanlık bir yerde laboratuvar önlüğünü diktiğim bir rüya daha. Open Subtitles خياطة معطف المختبر الخاص بك في الظلام في مكانٍ ما.
    Kırılgan ve korkmuş bir haldeyken çok kaygan bir yerde kendini toparlamaya çalıştı. Open Subtitles كانت خائفة و ضعيفة حاولت أن تبقي على هدوءها في مكانٍ زلق جداً
    Yapmayın. Bunu başka bir zaman başka bir yerde yapsak? Open Subtitles هل يمكن أن نجري هذه المناظرة في مكانٍ وزمن آخر؟
    Katil dışarıda olduğu sürece onu güvenli bir yerde tutmalıyım. Open Subtitles طالما أنّ لدينا قاتل طليق، فإنّي أحتاجه في مكانٍ آمن.
    Bir yerde, beyaz birinin, Ay'ın ona ait olduğunu söylediğini duydum. Open Subtitles في مكانٍ ما ، هنالك رجل أبيض يعتقد بأنّه يملك القمر
    Yeni bir hayatınız olacak. Farklı bir yerde. Yeni kimliklerle. Open Subtitles ستحصلون على حياةٍ جديدة، في مكانٍ مختلف وهوياتٍ جديدة ..
    Galiba bir yerlerde sana göre temiz bir gömlek vardı. Open Subtitles أظن أنه لديّ قميص نظيف في مكانٍ ما أعطيك إياه
    Biliyor musunuz, bir yerlerde güneşin her yıl daha sıcak olduğunu okudum. Open Subtitles أتعلمون أنني قرأت في مكانٍ ما أن الشمس تزداد حرارة كل عام
    Bak, sen haklıydın, tamam mı? Babam dışarıda bir yerlerde. Open Subtitles انظري، أنتِ محقة بشأن عدم وجود أبي في مكانٍ ما
    Hayır, sağ ol. Yalnız kalabileceğim bir yer var mı? Open Subtitles لا، شكراً هل يمكن أن أجلس لوحدي في مكانٍ ما
    Yaklaşık her yüzyılda bir, galaksimizin bir yerinde, büyük bir yıldızın yakıtı tükenir. TED حوالي مرة كل قرن نجم ضخم في مكانٍ ما في مجرتنا يستنفذ وقوده
    Gözün alabildiğine şey. Aynanız parlıyorsa kesin orada bir yerdedir. Open Subtitles إذا كانت مرآتكم تلمع، سوف تكون هناك في مكانٍ ما.
    İş birliği yapmazsan başlarına kötü şeylerin geleceği bir yerdeler. Open Subtitles أين هم ؟ في مكانٍ حيث ستحدث أشياء سيئة لهم مالمْ تتعاون
    Hiçliğin ortasında bir yerdeyiz. Neye yürüdüğümüzü bile bilmiyoruz. Open Subtitles إنّنا هنا بالخارج في مكانٍ مقطوع، ولسنا نعلم حتى ما يقبع بانتظارنا.
    Bu sadece dört milyonluk bir mesele. Eminim bunu bir yerden bulabilirim. Open Subtitles إنها مشكلة أربعة مليون، متأكد إني سأجدها في مكانٍ ما
    Ama çöplüğün bir yere yapılması gerekliydi ve vatandaş olarak sorumlulukları vardı. TED ولكن يجب التخلص منها في مكانٍ ما وكان لديهم شعور بالمسؤولية كمواطنين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد