ويكيبيديا

    "في موضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uğramayacak
        
    • durumda
        
    • bir duruma
        
    • bir konumda
        
    • bir pozisyonda
        
    • bir pozisyondayken
        
    • bir konuma
        
    • bir pozisyona
        
    • bir pozisyondayım
        
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Şimdi bu kişi, her kimse, o şimdi Mrs Kennicut'a santaj yapmak için çok uygun bir durumda olur. Open Subtitles والآن هذا الشخص مهما يكن هو في موضع مثالي لابتزاز السيدة
    Örneğin, kaba yöneticilerle, güçsüz bir duruma düşünce ya da bir şeye ihtiyaç duyunca bu onlara acıtarak döner. TED كمثال، مع المديرين التنفيذيين الأفظاظ، يعود ذلك ليؤذيهم عندما يكونون في موضع ضعف أو بحاجة لشيء ما.
    Bununla birlikte, ona olan uzaklık değiştiğinden başka bir konumda olmalı. Open Subtitles وبنفس الوقت في موضع آخر بما أن المسافة التي تفصلنا عنها متغيّرة
    Tanığım davadaki gerçeklerle ilgili eşsiz bilgilere sahip bir pozisyonda. Open Subtitles هذا الشاهد في موضع ليكون لديه معرفه بحقائق تلك القضية
    Böyle bir pozisyondayken bundan fazlası olmuyor. Open Subtitles لست بالضبط في موضع تأثير
    Beni çok garip bir konuma sokuyorsunuz Sayın Başkan Yardımcısı. Open Subtitles إنك تضعني في موضع غير ملائم سيدي نائب الرئيس
    Lütfen, beni yalan söylemek zorunda bırakacak bir pozisyona sokma. Open Subtitles أرجوك، لا تضعني في موضع أضطر أن أكذب فيه
    Bölge Savcı Yardımcısı'nın menfaatlerini koruyacak bir pozisyondayım. Open Subtitles أنا في موضع حماية مصالح مساعد النائب العام في هذه القضيّة
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Open Subtitles قاوموا! لا مزيد من الزنوج في موضع الهجوم!
    Onunla anlaşma yapabilecek durumda olduğumuzdan ve sizlerin bunu yapmak istediğinizden emin olmak istiyoruz. Open Subtitles نريد فحسب أن نتأكد إن كنا في موضع يسمح لنا بالتعامل معه للذي أنتم يا شباب تنوون فعله
    Bu konuda karar verebilecek durumda olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles مع فائق الاحترام، لا أخالك في موضع يخوّلكَ الجزم بوضوح حيال هذا
    Beni, hiçbir seçeneğim olmadığı bir duruma soktun. Open Subtitles لقد وضعتِني في موضع حيث لم يكن لديّ أي خيار
    Şu an araştırma ekibinin parçası olabilirsiniz ancak, ...misafirlerle ilgilenmek için dolaşıyor olmanız sizin yetkili bir konumda olduğunuzu gösteriyor. Open Subtitles ربَّما الآن تكون جزءًا من فريق البحث، لكنك تتجول بين الضيوف مما يدلُّ أنك في موضع سُلطة.
    Ve dik durduğunuzda yaslandığınızdan daha faklı bir pozisyonda olmasına ihtiyacınız var. TED وتريده في موضع مختلف حين تكون منتصبا, وحين تكون متكئا للخلف
    Beni çok garip bir konuma sokuyorsunuz Sayın Başkan Yardımcısı. Open Subtitles إنك تضعني في موضع غير ملائم سيدي نائب الرئيس
    Neden kendinizi bu kadar tehlikeli bir pozisyona sokuyorsunuz ki? Open Subtitles لكن لماذا تبقين في موضع حيث تشعرين فيه بهذا القدر من الخطر؟
    - Biraz... garip bir pozisyondayım. Open Subtitles أنا فقط... إنني في موضع محرج هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد