Yad Vashem, bu noktada yılda 3 milyon ziyaretçiyle baş etmek zorunda. | TED | وياد فاشيم للتعامل مع احتياجات ثلاثة ملايين زائر سنويا في هذه المرحلة. |
bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت |
CO: Evet, ama Şu noktada hangi evlerin yardıma ihtiyacı olduğunu bile bilmiyoruz ki! | TED | كايتريا أونيل: نعم، ولكننا لا نعلم حتى اي من المنازل تقدم المساعدة في هذه المرحلة. |
Şu anda bunun doğru olduğunu söyleyemem. Gerçekten. | Open Subtitles | الفي، لا أستطيع القول أن هذا شيء صحيح في هذه المرحلة من حياتي |
Bu yüzden Şu aşamada çok fazla umutlanmamanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | لذا فأنا لا أريدك أن ترفعي سقف توقعاتك كثيرا في هذه المرحلة |
Bu durumda, atımı yitirmektense onu yitirmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | في هذه المرحلة ، أنا أفضّل أن أفقدها بدلا من الحصان |
Şu an ellerinde hiçbir şey yok. Sıradan bir adam. | Open Subtitles | في هذه المرحلة لا يملكون شيئاً إنه مجرد شخص مجهول. |
bu aşamada, bir şirket kurmaya ve bunu daha ileri götürmeye karar verdik çünkü belli ki bu sadece basit bir tıknaz iki ayaklı. | TED | الآن ، في هذه المرحلة ، فقد قررنا إنشاء شركة وتطوير هذا أكثر لأنه من الواضح أن هذا كان مجرد جسم قصير ذو قدمين. |
bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت |
bu noktada, az ama öz yanlış yorumlama riskini azaltır. | Open Subtitles | الأقل هو الأكثر في هذه المرحلة يُقلل خطورة سوء الفهم |
bu noktada, çok küçük boyutta bir oyuncak gezegenle uğraşıyoruz; | TED | في هذه المرحلة نتعامل مع كوكب لعبة صغير جداً، |
Şu noktada altını çizmek istediğim şey öncelikle karanlık maddenin ve karanlık enerjinin farklı şeyler olduğu. | TED | الان ، في هذه المرحلة ، أريد التأكيد لكم أولا ، أن المادة المظلمة والطاقة المظلمة شيئان مختلفان تماما ، نعم. |
Hanımefendi, Şu noktada cenazeyi kimseye vermeyi düşünmüyoruz. | Open Subtitles | سيدتي، في هذه المرحلة لا نخطط لتسريح بقاياه لأي أحد |
Şu anda yaklaşık yüz kişiyi oturtabiliyoruz, ama bank sıralarını bitirdiğimizde, bu sayının iki katını misafir edebileceğiz. | Open Subtitles | في هذه المرحلة يمكن أن نستضيف مئة شخص تقريباً، لكن حينما ننتهي من المقاعد الطويلة، سوف نستقبل الضِعف. |
Havaalanları, otobüs durakları, tren istasyonları Şu anda kontrol altında, ama birden çok kişi çıkmışa benziyor. | Open Subtitles | المطارات ومحطات الحافلات والقطارات مؤمّنة في هذه المرحلة.. ولكن يبدو أن أكثر من شخص قد أفلت |
Ama Şu aşamada bütün karakterleri yeniden tasarlamak çok pahalı olur. | Open Subtitles | لكن تصميم كلّ أولئك الأشخاص في هذه المرحلة سيكون طريقا غاليا جدا. |
Şu aşamada müşterilerimizi hiç bir şekilde sınırlamamam gerektiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أدركت أنه لا ينبغي علي في هذه المرحلة الحد من عملائنا المحتملين بأي شكل من الأشكال |
Eğer Bu durumda, yani sistemimiz yeni ve zayıfken. | Open Subtitles | إذا كنا في هذه المرحلة حيث نظامنا لا يزال فتيًّا وضعيفًا |
Ama Bu durumda, en iyi şeyin yollarımızı ayırmak olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن في هذه المرحلة أعتقد أن من الأفضل أن ننفصل. |
Şu an havalara uçuyorsun, düştüğünde kötü olacak... | Open Subtitles | الان في هذه المرحلة ستقعين و تنجرحين أكثر |
Hepiniz zekisiniz. bu aşamada oyun değistirici olacak olan sizin iradenizdir. | Open Subtitles | أنتم جميعكم أذكياء، اللحظة الحاسمة في هذه المرحلة على وشك البدأ |
Sanki, Bu noktadan sonra sakin bir kariyer ve eşi ile çocukları için o yumuşacık çörekleri yapmanın hayalini kuran kadınların. | Open Subtitles | اللاتي في هذه المرحلة من حياتهنّ ، لايمتلكنّ سوى الحلم بمهنة عادية ، وتكوين أسرة وذلك بطبخ فطيرة التوت الأحمر كمثال |
Kanunu temsil edenler için önemli olmalı ama Şu durumda, onlar için en önemli şeyin bu olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أوضح إلى أولئك الذين يمثلون ,القانون، ينبغي أن يهم ذلك ,لكن في هذه الحالة، في هذه المرحلة من الوقت |
"Savaşın bu aşamasında, tüm halkımızın yok olmasına sebep olacak imhalar gerçekleştirmeye hiç hakkımız yok." | Open Subtitles | في هذه المرحلة من الحرب. أن نعارض قرار الهدم. التي من الممكن أن تقضي على حياة الناس. |
Bu safhada duygusal algıların kaybı artabilir ve katlanılamaz olabilir. Bu safhada kendini beğenmişlikte azalma ve umutsuzluk yaygındır. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الاحساس بالخسارة العاطفية يزداد ولا يحتمل في هذا المرحلة قلة الشغور بتقدير الذات واليأس أمر شائع |
Ancak hayat yolculuğumun bu döneminde meşalemi sonraki nesle aktarmıyorum. | TED | ولكن في هذه المرحلة من رحلة حياتي، لست أمرر شعلتي. |
Ama size dürüst olacağım; eğer bir zaman makinem olsaydı, tarihin bu noktasında dolaşmak istemezdim. | TED | ولكنني سأكون صريحه معكم: إن كانت لدي آلة زمن، فلن أبقى في هذه المرحلة من التاريخ. |