ويكيبيديا

    "في وقت مبكر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha önce
        
    • daha erken
        
    • erken saatlerde
        
    • Erkencisin
        
    • önceden
        
    • erken saatte
        
    • erken saatlerinde
        
    • kadar erken
        
    • erken geldi
        
    • Erken geldin
        
    • erken geldim
        
    • erkenden
        
    • çok erken yaşlarda
        
    Keşke daha önce tanışsaydık. Sizinle konuşmak çok hoşuma gitti. Open Subtitles ليتني قابلتك في وقت مبكر ، لقد استمتعت بالحديث معك
    Hayır. Her zamankinden daha erken saatte günlük felaket dozunu getiriyor. Open Subtitles كلا، إنها تسلّم جرعة الجحيم اليومية في وقت مبكر عن المعتاد
    Bu sabah erken saatlerde buranın çok yakınlarında hırsızın biri, saygıdeğer amcamın tapınağına girip bunları çalmaya kalkıştığı için. Open Subtitles لإنه في وقت مبكر هذا الصباح وليس ببعيد عن هنا اقتحم لص أكثر معابد عمي توقيراً وحاول سرقة هذه
    Selam, Cohen, Erkencisin. Open Subtitles مهلا ، كوهين ، وكنت في وقت مبكر.
    -Duydum ki önceden de bir olay olmuş. Open Subtitles سمعت أنه حدث حادث صغير في وقت مبكر اليوم
    Sabahın erken saatlerinde Kaptan James Wheeler'dan bir mesaj aldık. Open Subtitles في وقت مبكر هذا الصباح تلقينا رسالة الكابتن جيمس ويلر.
    Şey, unutmuşum. Ben daha önce çocuklarla yemiştim. Open Subtitles لقيت نسيت أنني تناولت الطعام في وقت مبكر مع الأطفال
    erkenden buluşuruz. daha önce uğrayacağımız bir yer var. Open Subtitles لنجعل هذا في وقت مبكر فعلي أولاّّ أن أقضي عملاّّ
    Eğer Önsuç daha önce kurulsaydı, senin kaybın önlenebilirdi. Open Subtitles لو أن قبل وقوع الجريمة طبقت في وقت مبكر لكانت الجريمة التي عانيت منها انت و لارا قد منعت
    daha erken başlamalıymışsın. Daha iyi form tutardın. Open Subtitles أنت كان يجب أن تبدأ في وقت مبكر ذلك كان يجب ان يساعد ضربتك
    Genellikle kahvaltı hazırlamak için daha erken gelirim, fakat bu sabah markete uğradım. Open Subtitles أنا عادة ما يصل في وقت مبكر لإعداد وجبة الإفطار، لكني توقفت في السوق هذا الصباح.
    Sonra düşükler daha erken olmaya başladı. Open Subtitles ثم بدأت الإجهاضات تحدث في وقت مبكر عن ذلك
    Öyle görünüyor ki, cinayetler bu akşam erken saatlerde işlenmiş. Open Subtitles يبدو أنّ جرائم القتل حصلت في وقت مبكر من هذا المساء
    Sadece akşam ve sabah erken saatlerde beslenirler. Open Subtitles تتغذى في وقت مبكر المساء والصباح الباكر.
    erken saatlerde, tamamen bağlantıyı kaybettiğiniz doğru mu? Evet. Open Subtitles هل صحيح أنكم قد فقدتم الاتصال بها بصورة كاملة في وقت مبكر الليلة ؟
    Erkencisin. Open Subtitles انت في وقت مبكر.
    Sende Erkencisin. Open Subtitles وكنت في وقت مبكر جدا.
    Daha önceden küçük bir olay olduğunu duymuştum Miller çiftliğinden çıkan portakal renkli, kirli bir yarış arabasıyla ilgili. Open Subtitles سمعت أنه حدث حادث صغير في وقت مبكر اليوم على خردة من الحديد البرتقالي اللون،في مزرعةِ ميلير؟
    Bu sabah erken saatte meydana gelmiş olmalı. Open Subtitles لابد أنّ الجريمة قد وقعت في وقت مبكر هذا الصباح.
    Kurban akşamın erken saatlerinde davetsiz bir misafiri ihbar etmek için 911'i aramış. Open Subtitles اتصلت الضحية بالطوارئ في وقت مبكر من هذا المساء للإبلاغ عن شخص دخيل
    Bu kadar erken gelmeni beklemiyordum. Open Subtitles لم أكن أتوقع انك ستأتي في وقت مبكر. ماذا حدث؟
    Ayılar erken geldi ve en iyi avlanma noktaları konusunda endişeliler. Open Subtitles تحضر الدببة في وقت مبكر ، حريصة على افضل مواقع الصيد.
    Eve Erken geldin. Open Subtitles مهلا ، كنت المنزل في وقت مبكر.
    Bitiş çizgisine erken geldim ve üçünüzü arka kapıdan girerken gördüm. Open Subtitles وصلت الى نهاية الخط في وقت مبكر وبعد ذلك، رأيت ثلاثه منكن يذهبن إلى هذا الباب الخلفي
    Yani, bu beni erkenden matematik ve kimya alanlarına itti. TED لذلك، في وقت مبكر جدًا، دخلت مجال الرياضيات والكيمياء.
    çok erken yaşlarda, diğer insanlardan farklı şeyler yapmam gerektiğini öğrenmiştim. Aynı zamanda, eşit şeyler yapmam gerektiğini de öğrenmiştim. Sınıf gibi mesela. TED تعلمت في وقت مبكر أنني تعين علي أن أقوم بأمور مختلفة عن غالبية الناس، لكني تعلمت أيضا أن هناك أشياء كنت فيها على قدم المساواة معهم، وأحد هذه الأمور كان الفصل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد