ويكيبيديا

    "قاعةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hall
        
    • salonunda
        
    Eğer Stanley Hall ile ilgili bir gerçek varsa, burada olması lazım. Open Subtitles حَسَناً، إذا هناك أيّ حقيقة عن قاعةِ ستانلي سَيَكُونُ هنا.
    Eğer Stanley Hall ile ilgili bir gerçek varsa, burada olması lazım. Open Subtitles حَسَناً، إذا هناك أيّ حقيقة عن قاعةِ ستانلي سَيَكُونُ هنا.
    Andrea Hall'a kendi hikayemizi vererek. Open Subtitles بتَسليم قصّتِنا الخاصةِ إلى قاعةِ أندريا.
    Bizler bu mahkeme salonunda yaşamıyoruz değil mi? Open Subtitles نحن لا نَعِيشُ في قاعةِ المحكمة هذه أليس كذلك؟
    Mahkeme salonunda bu davranışa müsamaha gösteremem. Open Subtitles أنا لَنْ أُساندَ في هذا السلوك في قاعةِ المحكمة
    Victor Hall cinayetine ait 911 araması 10:37'de yapılmış, polis ise 10:42'de olaydan hemen sonra gelmiş. Open Subtitles حسناً، لذا الـ911 النداء على قتلِ قاعةِ فيكتور جاءَ فيه في 10: 37 صباحاً، الشرطة كَانتْ في موقع الأحداث
    Günü gelecek, Carnegie Hall'da çıkacak. Open Subtitles هي سَتَغنّي في قاعةِ C rnegie، يوم واحد.
    Carnegie Hall konser salonundaki ilk gösterim için provadaydım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أُزاولُ ل ظهوري لأول مرّة في قاعةِ carnegie.
    Carnegie Hall olabilir mi? Open Subtitles في قاعةِ كارنيجي؟
    - Bunu Andrea Hall'a anlatın. Open Subtitles - يُخبرُ ذلك إلى قاعةِ أندريا!
    Parker, Stanley Hall hakkındaki hikayenin sonunu anlatsana. Open Subtitles أنهِ قصّةَ قاعةِ (ستانلي)؟ حسنـاً
    Parker, Stanley Hall hakkındaki hikayenin sonunu anlatsana. Open Subtitles أنهِ قصّةَ قاعةِ (ستانلي)؟ حسنـاً
    tamam hanımım yemek salonunda bekleyin beni merak etme -tamam görüşürüz. Open Subtitles نعم سيدتي إنتظرْني في قاعةِ الولائم. لا تُتوتر.
    Bundan böyle aile fertleri bekleme salonunda duracak. Open Subtitles من الآن فصاعداً، كلِّ أفراد العائلة سينتظرون في قاعةِ الإستقبالِ
    - Ne? Okulun çalışma salonunda ders yapıyoruz. Open Subtitles نحنُ نأخذُ الدروس بالمدرسةِ , في قاعةِ الدّراسةِ
    Mahkeme salonunda boyundan büyük işlere kalkışmış bir salak olmadığınız kesin. Open Subtitles من الأكيدِ أنكَ لستَ رياضيًا غبيًا. خارجًا عن مَقدراتهِ في قاعةِ المحكمةِ هذهِ.
    Karn tecavüze ugradg için, mahkeme salonunda olumlu bir hava olacak. Open Subtitles حَسَناً. لأن زوجتَكَ إغتصبتْ... أنت سَيكونُ عِنْدَكَ جوّ متعاطف في قاعةِ المحكمة.
    O anma günü de okul spor salonunda yapılmıştı. Open Subtitles تلكَ الذكرى كانت في قاعةِ المدرسة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد