Kadın: Çok genç de olsalar harika bir iş çıkardılar. | TED | امرأة:مع أنهم لا زالوا صغاراً, إلا أنهم قاموا بعمل جيد. |
Hapishane revirindeki şu piyasa doktorları bileğimi düzeltirken çok kötü iş çıkardılar. | Open Subtitles | قاموا بعمل سيء بمعالجة معصمي أنها تحكني طوال الوقت و لا أستطيع |
O değersiz sarı derini onarma konusunda iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أرى أنهم قاموا بعمل ممتاز لإستعادة القليل من جلدك الأصفر. |
Ama Çoğalıcılar Yıldızgeçidi Operasyon odasını eski hâline inşa ederken iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | و لكن الريبليكيتورز قاموا بعمل رائع فى إعادة بناء غرفة البوابة لتعود إلى حالتها الأصلية |
Kemikleri temizleme de çok iyi bir iş yapmışlar ama kalıntıların yarısı hala metal tarafından gizleniyor. | Open Subtitles | قاموا بعمل رائع بتصفية العظام باستثناء بعض البقايا التي لا تزال محجوبة بفعل المعادن |
- Almanya'daki çalışanımız LeMere'in kafa yarasını korumada müthiş bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | الأفراد الخاصين بنا فى ألمانيا قاموا بعمل جيد فى حفظ جرح الرأس للملازم ليمير |
Sizin sayenizde büyük bir iş yaptılar, değil mi General? | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع حينها، تحت إمرتك أليس كذلك أيها الجنرال؟ |
Bugün adamlarınız çok iyi iş çıkardı, Teğmen Geoghegan. | Open Subtitles | رجالك قاموا بعمل جحيمي اليوم , أيها الملازم جوغيجان. |
Bir çoğunuz büyük buluşu yaptınız... güvenli kararla, büyük adımı attınız. | Open Subtitles | العديد منكم قاموا بعمل .... تطويرات هامه عظيمه خطوه واحده عملاقه تعنى قرار الإيمان |
- İlk defa zekice hareket etmişler. | Open Subtitles | حسناً، قاموا بعمل حذق لمرة واحدة |
Ama bence çok başarılı bir iş çıkardılar fakat bıyığım biraz kayık. Bu martavalları kimse yutmaz. | Open Subtitles | أغلب وجهى قد رمم و لكنهم قاموا بعمل جيد فى وجهى |
Dünyaya gösterme adına iyi iş çıkardılar, kötü adamlar dahil, ne yapman gerekiyorsa ciddi bir belaya sebep olmak için yaralanmalara ve ölüme gidecek. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد ليوضحوا للعالم بمن فيهم الأشرار، ماذا يمكنك أن تفعل من أجل أن تسبب مشكلة حقيقية |
... evet onlar. İyi iş çıkardılar. | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص قاموا بعمل جيد جدا |
Bence iyi iş çıkardılar, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انهم قاموا بعمل رائع, اليس كذلك؟ |
Ya, şimdiye kadar harika bir iş çıkardılar zaten. | Open Subtitles | أجل، لقد قاموا بعمل رائع حتى الآن |
Şunu söylemeliyim, burayı çekip çevirmede iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | ولابدّ أن أقول. لقد قاموا بعمل رائع في مُراقبة هذا المكان. |
İyi iş çıkarmışlar demek, çünkü yüzde yüz gerçek bu. | Open Subtitles | هذا جيد، لقد قاموا بعمل جيد لأنها حقيقة تمامًا |
Uzaylı istilacıların hayranı değilimdir ama gerçekten iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أنا لست من محبي الغزاة الفضائيين ولكن لا بد لي من القول قاموا بعمل رائع هنا |
Mekanda resmen cümbüş yapmışlar. | Open Subtitles | تجعلين الأمر يبدو وكأنهم قاموا بعمل خيالي هنا |
Birlikte muhteşem bir iş çıkarmış kocaman, mutlu bir arkadaş grubuyuz sadece. | Open Subtitles | نحن فقط واحدة كبيرة سعيدة الأخوة من الناس الذين قاموا بعمل رائع معا. |
Hem de çok iyi iş yaptılar. | Open Subtitles | بل أنهم قاموا بعمل ممتاز |
Bugün adamlarınız çok iyi iş çıkardı, Teğmen Geoghegan. Bizi geçemeyecekler, efendim. | Open Subtitles | رجالك قاموا بعمل جحيمي اليوم , أيها الملازم جوغيجان. |
Bir çoğunuz büyük buluşu yaptınız... güvenli kararla, büyük adımı attınız. | Open Subtitles | العديد منكم قاموا بعمل .... تطويرات هامه عظيمه خطوه واحده عملاقه تعنى قرار الإيمان |
- İlk defa zekice hareket etmişler. | Open Subtitles | حسناً، قاموا بعمل حذق لمرة واحدة |