seni öldürmek bana acı vermez, çünkü ölüm aslında yok. | Open Subtitles | أنا لا أخشى من قتلك لأنه لا يوجد هناك موت |
Bu zehir değil Ray. seni öldürmek isteseydim, bu şekilde yapmazdım. | Open Subtitles | هذا ليس سماً راي لو أردت قتلك لما استعملت هذه الطريقة |
Bu seni öldürmeye çalışan adama yardımsever gibi görünmekten daha sağlıklı olur. | Open Subtitles | إنه صحي أكثر من تظاهرك بفعل الخير مع الرجل الذي حاول قتلك |
O kadar üzülme canım. Geçen sene kız arkadaşını öldürmeye kalkmıştı. | Open Subtitles | حاول ألا تشعر بالسوء جداً فقد حاولت قتلك وحبيبتك العام الماضي |
Bak şimdi dinle beni,bu yangın seni öldürmek için değildi . | Open Subtitles | الآن، انا اخبرك ان هذه النيران لم تكن المقصود منها قتلك |
Eşinin seni öldürmek istediğini söyledin neden öldürdüğünü bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذن قلت أن زوجتك أرادت قتلك والآن لا تعرف لماذا؟ |
Ama unutma, uyuşturucuya dokunduğunu öğrenirsek babanla birlikte seni öldürmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | لكنك تعرف انك اذا لمست المخدرات فانا و والدك سنضطر الى قتلك |
seni öldürmek de öyle ama her şey pazarlığa tabi. | Open Subtitles | أيضا قتلك لم يكن كذلك لكن كل شي قابل للمفاوضة |
Yani bu insanlara " seni öldürmek haricinde her şeyi yapacağım" diyorum. | Open Subtitles | سوف نأخذه إلى هنا أعني سأقول له سأفعل أي شيء عدى قتلك |
Birisini seni gerçekten öldürmeye çalışıyorsa paranoyak sayılmazsın. Selam Tony! | Open Subtitles | لست مُرتاباً حقاً لو كان هناك شخص يُحاول قتلك فعلاً. |
Ateş eden ya kör ya da seni öldürmeye çalışmıyor. | Open Subtitles | إما أن هذا القناص اعمى أو أنه لا يحاول قتلك |
Seni öldürmeye çalıştığım için bana bana hâlâ kızgınsın, değil mi? | Open Subtitles | هل مازلتِ غاضبة مني لمُحاولتي قتلك كل هذا الوقت، أليس كذلك؟ |
Öyleyse neden seni öldürmeye çalıştıkları hakkında hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | إذا أنتي لا تملكين أي فكرة عن سبب محاولتهم قتلك ؟ |
Eğitimli bir katilim. Seni bu ofisteki her şeyle öldürebilirim. | Open Subtitles | أنا قاتل مدرَّب يمكنني قتلك بأي شيء في هذا المكتب |
Bana öldürmem için para verdiler. Bir kere sözleşme yapıldı. | Open Subtitles | ويجب أن تفهم أننى تقاضيت ثمن قتلك والأمر منتهى |
Eğer seni öldürecek olsaydım, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | إن كنت أريد قتلك كنت سأفعل هذا منذ وقت بعيد |
Seni cenazede öldürebilirdim ama yapmadım. | Open Subtitles | كان بوسعي قتلك في الجنازة، لكنّي لم أفعلها. |
O dandik şerif dahil bütün kasaba ölmeni istiyor. | Open Subtitles | البلدة بأكملها بما فيها مدير الشرطة الشرير يريدون قتلك |
Şansın varmış Jason. Seni öldürmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | انت رجل محضوض ياجيسون كنت انوي قتلك اشنع قتلة |
İkimiz de biliyoruz ki, teknik olarak seni öldüremem. | Open Subtitles | الآن كلانـا يعـرف أنني لا أستطيـع قتلك |
Fırsatım varken seni öldürmeliydim. | Open Subtitles | كان يجدر بي قتلك عندما أَتيحت لي الفرصة. |
Hayır, gerçek değildi. Baban seni öldürüp, parçalara ayırdı. | Open Subtitles | لا، لم يكن حقيقي، لقد قتلك أباك و قطع جسدك |
Beni dinle, Stalin sizi öldürdü ama belli ki, yeterince öldürmemiş. | Open Subtitles | اسمعني ستالين قتلك لكن ليس بما يكفي. إحتفظت بهذه |
Sigara dumanını ciğerlerinize çekmek sizi öldürür. | Open Subtitles | أعتقد أن استنشاق الدخان إلى رئتيك سيؤدّي إلى قتلك. |
senin için 100 masum insanı bile öldürtebilirim. Üç insan için üç çizik. | Open Subtitles | أنا على استعداد أن أقتل 100 رجل برىء لو أن ذلك يعنى قتلك |