İstedikleri her şeyi almışlardı ama yine de öldürdüler onu. | Open Subtitles | حصلوا على جلّ ما يُريدون، لكنّهم قتلوه على أيّة حال. |
Zavallı, hayatında kimseye zarar vermedi. Şimdi onu öldürdüler. | Open Subtitles | بحق الله لم يؤذى احدآ قط فى حياته والأن ها هم قتلوه |
Bildiğinden de çok. Öldü. Sokakta öldürdüler. | Open Subtitles | ربما أكثر مما تعرف أنه ميت ، قتلوه في الشارع |
Burada ölen tek bir polis var, bana tuzak kuranlar öldürdü! | Open Subtitles | فيه ظابط واحد بس إتقتل واللى قتلوه هما الخونه |
Baş subayım ve ben yiyecek ve su arıyorduk, onlar ise nöbetteki adamlarımın üstesinden gelip onları soğuk kanlılıkla öldürmüşler. | Open Subtitles | عندما كانوا أكثر قوه من الرجل الذى يراقبهم قتلوه بدماء بارده |
Bir seferinde, bir ayi geldi, ve sonra ayinin yokedilmesi gerekti, bu yüzden onu tüfekle kafasindan vurdular ve öldürdüler ve o öldü. | Open Subtitles | جاء دب وكان لابد من قتله قتلوه برصاصة فى رأسه |
Afkhami de bu bilgiyi, onu öldüren kişi ya da kişilere iletti. | Open Subtitles | ثمّ أفخامي مرر المعلومات من و إلى الشخص أو الناس الذين قتلوه |
Her neyse, onu geçen sefer öldürdüler sanıyordum. | Open Subtitles | على أية حال، إعتقدت بانهم قتلوه في الفيلم الاخير. |
Görünüşe göre Japonlar için casusluk yapan adamı öldürdüler. | Open Subtitles | يبدو أن الرجل الذي قتلوه كان يعمل جاسوس لليابانيين. |
Evet, onu öldürdüler. Ama çok iyiydi. | Open Subtitles | نعم يمثلون بأنهم قتلوه ولكنه يفعل ذلك بمهارة |
Buna benim zamanım yoktu. Ve bir gece, lordlarının katilinin... ..şatosuna sızıp, onu öldürdüler. | Open Subtitles | وفى ليلة هاجموا قصر السيد الخائن و قتلوه |
Onu öldürdüler ama senin peşindelerdi. | Open Subtitles | . لقد قتلوه لكنهم يبحثون عنك اذا بقيت هنا , سنموت كلانا |
Onu hiçbir jürinin suçlu bulmayacağından korktukları için öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قتلوه لأنهم خافوا من ان اي هيئة محلفين لن تدينه |
Yerel halk onu intikam için ve zehiri ele geçirmek için öldürdü | Open Subtitles | السكان المحليين قتلوه للانتقام و للاستيلاء على السّمّ |
Saçmalık! O Afganistan'da öldü. Onu Taliban öldürdü. | Open Subtitles | هذه تفاهة لقد مات في أفغانستان طالبان قتلوه |
Ailesi fidyeyi ödemiş fakat yine de öldürmüşler. | Open Subtitles | لقد دفعت عائلته الفدية، لكنهم قتلوه في النهاية. |
Evet, ve işleri biter bitmez onu vurdular ve bir fırının içine attılar. | Open Subtitles | أجل ، وحالما إنتهت خدماته قتلوه وتركوه في الفرن. |
Barış maksadıyla yanıma gelmişti, onu öldüren kendi adamlarıydı. | Open Subtitles | لقد أتى إليَّ رافعاً راية السلام. رجاله هم الذين قتلوه |
Nasıl koşabileceğini, babanın kim olduğunu onu nasıl öldürdüklerini bilmiyorsun. | Open Subtitles | كيف بإمكانك الجري. من كان والدُك. و كيف قتلوه. |
Omar hakkındaki gerçek ise birkaç tane polis, New York çocukları öldürmüş gibi göstermişler. | Open Subtitles | أن أفرادًا من الشرطة جعلوا الأمر يبدو أن النيويوركييّن قتلوه |
On yedi yaşındaki Eduardo güpegündüz Rio polisi tarafından öldürüldü. Ve bakın öldürdükten sonra ne yapıyorlar. | TED | قُتل إدواردو وهو في السابعة عشرة من عمره في وضح النهار من قبل شرطة ريو، وانظروا ماذا حدث بعد ما قتلوه |
Pekâlâ. Kurbanı, küçük, siyah, esrarengiz bir kürdanın öldürdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | كل الحق، حتى نعرف لدينا القليل سر أسود اختيار ما قتلوه. |
- Bu dişçi koltuğundanda otururken önünde öldürdükleri adam | Open Subtitles | هذا الرجل قتلوه امامك ـ بينما انت على الكرسي ـ هذا صحيح |
- Hayır. Onu kasayı açmaya zorladılar. Onu öldürüp bir yakıt deposuna tıktılar. | Open Subtitles | لا أنا متأكدة أنهم جعلوه يفتح الخزنـة قم قتلوه ووضعوه في كبسـولة الطائرة |
Onu benim yedek silahımla öldürmüşlerdi. Dolabımdan çalmışlar. - James? | Open Subtitles | كانوا قد قتلوه بسلاحي البديل, سرقوه من خزانتي. |
Bu muskayı babamı öldürdüklerinde boynundan almıştım. | Open Subtitles | لقد أخذت.. هذة القلادة من عنق أبى عندما قتلوه.. |