Üzgünüm. Bak, hayatıma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أسفة, حسناً, أنظر أريد المضي قدماً في حياتي |
Patlayıcıları ateşlemeden önce Stauffenberg devam etmek için yetki isteyecek. | Open Subtitles | قبل تسليح المتفجرات , ستافنبرج سيطلب تفويضاً للتحرك قدماً في العملية |
Sanırım, plân B ile devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | أعتقد إن علينا المضي قدماً في الخطة الثانية |
Hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek için hazırım artık. | Open Subtitles | أنا أستعدّ لأن نكون معاً ونمضي قدماً في حياتنا. |
Hayata devam etmek için ne kadar bir sürenin geçmesi gerekiyor? | Open Subtitles | متى يكون من الجيد أن تمضي قدماً في حياتك؟ |
Bu durumu atlatmak ve hayatıma devam etmek istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريد أن أنهي الموضوع بأسرع وقت و أمضي قدماً في حياتي، حسنا؟ |
Ben sadece bu korkunç olayın olduğunu unutup hayatıma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أنسى حدوث هذا والمضي قدماً في حياتي |
Ben sadece bu korkunç olayın olduğunu unutup hayatıma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أنسى حدوث هذا والمضي قدماً في حياتي |
Onun yapmaya çalıştığı tek şey hayatına devam etmek. | Open Subtitles | كل الذي تفعله هو المضي قدماً في حياتها |
Hepimiz hayatlarımıza devam etmek istedik. | Open Subtitles | جميعنا يرغب بالمضي قدماً في حياتنا |
Hayatımıza devam etmek için. | Open Subtitles | لنمضي قدماً في حياتنا |
Hayatına devam etmek için tamama basarsın ya. | Open Subtitles | تنقرين "موافقة" حتى تمضي قدماً في حياتك |
Amacım, ilerideki 10 yılımı işbirlikçi olan projelere farklı bilim dallarından kişilerle çalışacağım bir yer, sanatçılar, teknoloji uzmanları, bilim adamları ile bu tür proje üzerinde çalışmaya devam etmek ve insan- buzul ilişkilerini nasıl geliştirebileceğimizi sağlamaktır. | TED | ولهذا فإن هدفي أن إهتم خلال ال 10 سنوات المقبلة وأمضي قدماً في تنفيذ سلسلة من المشاريع التعاونية بالتنسيق مع شخصيات ذات تخصصات مختلفة -- فنانين، تقنيين، علماء -- لإنفاذ هذا المشروع المتعلق بالكيفية التي يحسن فيها البشر تواصلهم مع النهر المتجمد. |