ويكيبيديا

    "قدمه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ayak
        
    • bacağını
        
    • ayağı
        
    • Bacağı
        
    • ayağına
        
    • bacağından
        
    • ayakları
        
    • ayağının
        
    • ayağından
        
    • ayaklarını
        
    • ayağında
        
    • Bacağına
        
    • verdiği
        
    • yaptığı
        
    • adım
        
    Bir ayak vardı, tam 95 santim. Topuktan parmak ucuna. Open Subtitles كان طول قدمه 37 بوصة من الكعب و حتى الإصبع
    Tweed herbirine ve hepsine , Amerikan toprağına ayak basmadan ateş edebilirdim. Open Subtitles لكنت قد قتلت كل واحد منهم قبل أن تطأ قدمه أرض أمريكا
    O bacağını kaşıdığında ben hiçbir şey hissetmemiştim ve "Ben olmadığını anlamıştım. " Open Subtitles علمت ذلك عندما خدش قدمه ولم أحس بشيء قلت لنفسي إنه ليس أنا
    Geçenlerde biz avluda yırtınırken, ayağı ile ritim tuttuğunu görmüştüm. Open Subtitles رأيته يحرك قدمه بالأرض عندما غنينا في ساحة الطعام بالأمس
    Ayrıca diğer şoförün de Bacağı kırıldığı için vüud hasarından üç yıl. Open Subtitles بالإضافة لثلاث سنوات للأذي الغير متعمّد بسبب أن السائق الآخر، كُسرت قدمه
    Ancak doktorlar botunu çıkardığında şaşırtıcı bir görüntüyle karşılaştılar: Çivi ayağına hiç değmemişti. TED ولكن عندما خلع الأطباء حذاءه، وجدوا منظرا مفاجئا فالمسمار لم يلامس قدمه على الإطلاق.
    Bir adam bacağından vurularak düşüyordu, kimse kimin ateş ettiğini görmüyordu. Open Subtitles سقط جندي مصابا في قدمه و لم ير أحدا من أصابه
    Bu tekin olmayan zirveye ayak basmaya kim cesaret edebilir? Open Subtitles من يجرؤ على أن يحط قدمه على هذا الجبل القاسي؟
    Jim burada merdivenlerden iniyor, biyonik ayak parmağı bir sonraki basamağa doğru yöneliyor, kendisi bacağını oynatmaya çalışmadan bu doğal hareketler otomatik ortaya çıkıyor. TED هنا يخطو جيم نزولًا، ويصل بإصبع قدمه الآلية إلى الدرجة التالية، أظهر هذه الحركات بشكلٍ تلقائي وطبيعي دون أن يحاول تحريك طرفه بشكلٍ كامل.
    Ayağını yere bastığı an, ayak topuğuna neden bir baskı algılayıcısı koymuyoruz diye düşündüm. TED في اللحظة التي وضع فيها قدمه على الأرض، فكرت، لماذا لا أضع مستشعر ضغط على كعب رجله؟
    Eniştem birkaç sene önce... bisiklet kazasında sol bacağını kırmıştı. Open Subtitles قدمه اليسرى أسفل الركبة في حادث دراجة قبل بضعة سنوات
    Frank geçen yıl Nairobi'de aa kurtarma girişimi bacağını kaybetti. Open Subtitles خسر فرانك قدمه في محاولة إنقاذ في نيروبي السنة الفائتة
    Chad, iddialı bir futbolcu, bacağını, 8 yaşında kanserden kaybetti. TED تشاد لاعب كرة قدم منافس، فقد قدمه قبل ثمانية سنوات بسبب السرطان.
    Ayrı düşmüşler ve birinin ayağı 5 gün falan bir kayanın altında kalmış. Open Subtitles يقولون أنهم انفصلوا و واحد منهم علقت قدمه تحت صخرة لمدة خمس أيام
    Bir saat önce, bir ayağı darağacında diğeri muz kabuğundaydı. Open Subtitles قبل ساعة كانت قدمه على حبل المشنقة و القدم الأخرى على قشرة موزة
    Ama yakından bakınca, Bacağı yerde tembelce duruyor, kolu dizi üzerinde ağırlaşmış. TED و لكن حين تمعن النظر، ترى قدمه واهنة علي الأرض، و ذراعه ثقيلة على ركبته.
    ayağına cam batmıştı. Annem onu hastaneye götürmüştü. Open Subtitles وأصيب بالزجاج في قدمه وأَخذته أمى إلى المستشفى
    Ayakla ilgili bir hamam böceği kullanarak farklı bir deney yapabilirsiniz ve bacağından ayırabilirsiniz. TED تستطيع عمل تجربة أخرى بأخذ صرصور له قدم وتقوم بإزالة قدمه
    Bu güzelce yayılmış ayakları engeller yokmuş gibi kullanıyor -- gerçekten olağanüstü. TED إنه يستخدم قدمه الجميلة الموزعة ليمشي وكأن تلك العقبات ليست موجودة اصلاً. إستثنائي حقاً.
    Bir daha kaçmaması için ayağının yarısı kesildikten sonra bile. Open Subtitles ليس حتى بعد أن قطعوا نصف قدمه لمنعه من الهرب
    Bir şeyi yok. ayağından vurulmuş işte. Sanki çok mühim... Open Subtitles إنه بخير، أصيب في قدمه يا له من أمر هام
    Bir kere beni banyoya kadar takip etti, okulda ve ayaklarını musluk altında yıkarken bana gösteri yaptı... Open Subtitles الى حمامات المدرسة وبدأ بضرب اصابع قدمه تحت كشك الحمام
    Arka ayağında büyük bir pençe yok. "Velociraptor"lara benzemiyor. TED ليس لديه مخلب كبير في قدمه الخلفية. لا تبدو مثل فيليكيرابتور.
    Adamlarımızdan biri araya girdi ve ben işini bitirmeden önce Bacağına mızrak sapladı. Open Subtitles أحد رجالنا تدخل و طعنهُ فى قدمه قبل أن أنتهي منهُ.
    Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. TED أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي.
    Arrow'un bu şehir için yaptığı iyi şeyler olsa da suçlu olduğuna dair kanıtları görmezden gelmek de bir o kadar zor. Open Subtitles في حين أنه من الصعب تجاهل كل ما قدمه حسن السهم للمدينة، من الصعب على قدم المساواة لتجاهل الأدلة من ذنبه واضح.
    Sanırım Bertram ve babam dışında bu odaya adım atan ilk erkek sizsiniz. Open Subtitles اعتقد انه باستثناء اخي وابي , انت اول شخص يضع قدمه بهذه الغرفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد