ويكيبيديا

    "قرأت في مكان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerde okumuştum
        
    • yerlerde okumuştum
        
    • Bir yerde
        
    • okuduğuma
        
    • Bir yerlerde
        
    Galiba ineklerin öldürülmekten hoşlandıklarını bir yerde okumuştum. Open Subtitles أعتقد اني قرأت في مكان ما أن البقر يحب أن يُذبح
    Bir yerde okumuştum, Tac Mahal sabahları pembe, akşam süt beyazı, ay parladığında ise altın rengi görünürmüş. Open Subtitles قرأت في مكان ما أن التاج محل حقيقي يبدو وردياً في الصباح و أبيض ليلاً و ذهبي في ضوء القمر
    Bir yerde okumuştum, muhtemelen o bizden daha fazla korkmuştu. Open Subtitles قرأت في مكان ما أنهم يخافون منا أكثر ما نخاف نحن منهم
    Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse... Open Subtitles قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت
    Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse... Open Subtitles قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت
    Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin Open Subtitles قرأت في مكان ما بأن الضوء الذي ترينه قبل الموت ،انه فقط عقلك يطلق كميات هائلة من الاندروفين ليسهل الآلم عند الموت
    Biliyor musun, Bir yerde okuduğuma göre Leonardo Da Vinci Mona Lisa'yı çizmeden önce, 140 başarısız eskiz yapmış. Open Subtitles أتعلم, لقد قرأت في مكان ما أنه قبل أنْ يرسم ليوناردو دافنشي لوحة الموناليزا, قام برسم 140 اسكتشاّ فاشلاً.
    Bir yerlerde Tanrı bir kapıyı kapatırsa, bir pencere açar diye yazıyordu. Open Subtitles قرأت في مكان ماً أنه عندما يغلق باب هناك نافذة تفتح دوماً
    Bir yerde okumuştum, hiç konuşmama Otizm`in erken bir belirtisi olabilirmiş. Open Subtitles كنت قد قرأت في مكان ان عدم التكلم هو مؤشرا مبكراً لمرض التوحد
    Yani, bir yerde okumuştum; son 60 yıldır California'da hiç kurt bulunmamış. Open Subtitles أعني أعتقد أني قرأت في مكان ما أن الذئاب لم تعش في كاليفورنيا منذ ستون عاماً
    Bi yerde okumuştum..hoşuna giderse, daha iknacı olurmuş Open Subtitles و لكني أريد أن أذكر أني قرأت في مكان ما إذا استمتعت بالأمر فهناك احتمال أكبر أن تحملي
    Dolunay. Ben bir yerde okumuştum dolunay sırasında Acil Servislere başvuranlar çok fazla oluyormuş. Open Subtitles البدر مكتمل، قرأت في مكان ما أنّ الزيارات في غرفة الطوارئ تزيد بشدّة عند اكتمال البدر
    Dahası bir yerde okumuştum, her parçamız daha önce gelen bir parçamızla alakalı olur. Open Subtitles إضافة إلى هذا قرأت في مكان ما أن كل جزء منا عنده ما يقوم به مع الجزء الذي كان من قبل.
    Bir yerde okumuştum, kalp daha çabuk yıpranıyormuş o zaman. Open Subtitles قرأت في مكان ما بيخلي القلب يخرج أسرع
    Ben bir yerde okumuştum. Çocuklar köpekler gibidirler. Open Subtitles لقد قرأت في مكان ما الاطفال كالكلاب
    Fransa'da böyle yapan insanların olduğunu bir yerlerde okumuştum. Open Subtitles أنا قرأت في مكان ما بأن هُناك ناس في فرنسا..
    Polisle beraber çalıştığını bir yerlerde okumuştum. Open Subtitles قرأت في مكان ما إنك تعمل مع الشرطة
    Bir yerde okuduğuma göre Judge Judy yılda 25 milyon $ kazanıyormuş. Open Subtitles قرأت في مكان ما ان "القاضية جودي" جنى 25 مليون العام الماضي
    Dinleyici: meraba. Bir yerlerde okudum, son 20 yılda Bu gezegende ortalama insan ömrü 10 yıla kadar uzadı. TED الجمهور: مرحباً، قرأت في مكان ما، أنّه في ال20 سنة الماضية، ازداد متوسّط الأعمار 10 سنوات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد