"قرأت في مكان" - Traduction Arabe en Turc

• yerde okumuştum
• yerlerde okumuştum
• Bir yerde
• okuduğuma
• Bir yerlerde

Galiba ineklerin öldürülmekten hoşlandıklarını bir yerde okumuştum.
أعتقد اني قرأت في مكان ما أن البقر يحب أن يُذبح

Bir yerde okumuştum, Tac Mahal sabahları pembe, akşam süt beyazı, ay parladığında ise altın rengi görünürmüş.
قرأت في مكان ما أن التاج محل حقيقي يبدو وردياً في الصباح و أبيض ليلاً و ذهبي في ضوء القمر

Bir yerde okumuştum, muhtemelen o bizden daha fazla korkmuştu.
قرأت في مكان ما أنهم يخافون منا أكثر ما نخاف نحن منهم

Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse...
قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت

Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin
قرأت في مكان ما بأن الضوء الذي ترينه قبل الموت ،انه فقط عقلك يطلق كميات هائلة من الاندروفين ليسهل الآلم عند الموت

Biliyor musun, Bir yerde okuduğuma göre Leonardo Da Vinci Mona Lisa'yı çizmeden önce, 140 başarısız eskiz yapmış.
أتعلم, لقد قرأت في مكان ما أنه قبل أنْ يرسم ليوناردو دافنشي لوحة الموناليزا, قام برسم 140 اسكتشاّ فاشلاً.

Bir yerlerde Tanrı bir kapıyı kapatırsa, bir pencere açar diye yazıyordu.
قرأت في مكان ماً أنه عندما يغلق باب هناك نافذة تفتح دوماً

Bir yerde okumuştum, hiç konuşmama Otizm`in erken bir belirtisi olabilirmiş.
كنت قد قرأت في مكان ان عدم التكلم هو مؤشرا مبكراً لمرض التوحد

Yani, bir yerde okumuştum; son 60 yıldır California'da hiç kurt bulunmamış.
أعني أعتقد أني قرأت في مكان ما أن الذئاب لم تعش في كاليفورنيا منذ ستون عاماً

Bi yerde okumuştum..hoşuna giderse, daha iknacı olurmuş
و لكني أريد أن أذكر أني قرأت في مكان ما إذا استمتعت بالأمر فهناك احتمال أكبر أن تحملي

Dolunay. Ben bir yerde okumuştum dolunay sırasında Acil Servislere başvuranlar çok fazla oluyormuş.
البدر مكتمل، قرأت في مكان ما أنّ الزيارات في غرفة الطوارئ تزيد بشدّة عند اكتمال البدر

Dahası bir yerde okumuştum, her parçamız daha önce gelen bir parçamızla alakalı olur.
إضافة إلى هذا قرأت في مكان ما أن كل جزء منا عنده ما يقوم به مع الجزء الذي كان من قبل.

Bir yerde okumuştum, kalp daha çabuk yıpranıyormuş o zaman.
قرأت في مكان ما بيخلي القلب يخرج أسرع

Ben bir yerde okumuştum. Çocuklar köpekler gibidirler.
لقد قرأت في مكان ما الاطفال كالكلاب

Fransa'da böyle yapan insanların olduğunu bir yerlerde okumuştum.
أنا قرأت في مكان ما بأن هُناك ناس في فرنسا..

Polisle beraber çalıştığını bir yerlerde okumuştum.
قرأت في مكان ما إنك تعمل مع الشرطة

Bir yerde okuduğuma göre Judge Judy yılda 25 milyon $ kazanıyormuş.
قرأت في مكان ما ان "القاضية جودي" جنى 25 مليون العام الماضي

Dinleyici: meraba. Bir yerlerde okudum, son 20 yılda Bu gezegende ortalama insan ömrü 10 yıla kadar uzadı.
الجمهور: مرحباً، قرأت في مكان ما، أنّه في ال20 سنة الماضية، ازداد متوسّط الأعمار 10 سنوات