ويكيبيديا

    "قضاياه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • davalarını
        
    • davalarından
        
    • davaları
        
    • vakalarını
        
    • davalarıyla
        
    Tutuklu kaldığı süre boyunca, devam eden davalarını yürütmemizi istedi. Open Subtitles أهه ، أراد منا أن نتسلم إحدى قضاياه العالقة قبل أن يتم اعتقاله بلحظات
    Bütün gece burada eski davalarını inceliyordum. Open Subtitles لقد استغرقت الليل اتصفح في قضاياه السابقة
    Chicago Polis Merkezine açtığı zorbalık davalarından birisiydi değil mi? Open Subtitles إحدى قضاياه الجارية كانت ضد قسم شرطة شيكاغو بتهمة المضايقة، أهذا صحيح؟
    Yargıç Salzman, Mickey'yi davalarından birinde baş tanık yapmış. Open Subtitles القاضي سالزمان يقول بأنه شاهد مهم لأحدى قضاياه.
    Üzerinde hile yaptığı sadece kendi davaları değildi. Open Subtitles لم تكن فقط قضاياه التي غشّ بها.
    davaları, kişisel bilgileri... Open Subtitles أقصد قضاياه و معلوماتهِ الشخصية
    Akademide onun tüm vakalarını çalıştık. Open Subtitles لقد درسنا كل قضاياه في الأكاديمية
    Daha çok iş stresi falan, ama davalarıyla ilgili konuşmuşsa, o zaman psikoloğu bir şeyler biliyor olabilir. Open Subtitles ،وغالباً ضغط عمل ،لكن لو أنه تحدث عن قضاياه فلعلها تعرف شيئاً
    davalarını da ben üstlendim. Open Subtitles أنا أتابع أغلب قضاياه في المحكمة.
    Bay Monk bütün davalarını çok ciddiye alır. Open Subtitles سيد ( مونك ) يأخذ جميع قضاياه بجدية شديدة
    Smith Sacramento'da yaşıyor, ben de onun eski davalarını araştırdım. Open Subtitles (سميث) مُتمركز هُنا في (ساكرامنتو)، لذا تحققتُ من بعض قضاياه بأنحاء المدينة.
    Bütün davalarını bizzat halledeceğiz. Open Subtitles لقد قمنا بتولي كل قضاياه
    Yargıç Salzman, Mickey'yi davalarından birinde baş tanık yapmış. Open Subtitles القاضي سالزمان يقول بأنه شاهد مهم لأحدى قضاياه.
    Detay vermedi ama davalarından birinde rahatsız edici telefonlar aldığını söyledi. Open Subtitles لم يقل .. لكنه تلقى إتصالات مزعجة من شخص متورط بأحدى قضاياه
    davalarından birinde halen şüpheli olduğumu düşünmüyorum. Open Subtitles لا اضن انني مشتبه حالياً بأي قضاياه
    Bu onun davalarından biriyle ilgili olmalı, bir müvekkil ya da bir tanık belki de. Open Subtitles لا بد أن لهذا علاقة بواحدة من قضاياه... زبون، ربما شاهد...
    Bu yıl, aynı Linwood Davis bütün davaları kaybediyor. Bunu riske atamam. Open Subtitles هذه السنة , لينوود ديفيز خسر كل قضاياه
    Kapattığı davaları çözmen için değil. Yani politikayı gerçeğe tercih mi ediyorsun? Open Subtitles لا أن تعيد فتح قضاياه.
    Bu bilgilerle, arkadaşımız Henrique... müşterilerine sahte olay mahalleri yaratıyor, ve yıkılması imkansız davaları savunabiliyor. Open Subtitles بهذه المعلومات، صديقنا (هنريك)... يوجّه موكليه، يخلق أعذار، ويهيّىء قضاياه المضادة للرّصاص.
    Akademide onun tüm vakalarını çalıştık. Open Subtitles درسنا كل قضاياه في الأكاديمية
    Dedektif Adams'ın ortağı, Conner, daha ben sormadan Los Angeles bağlantılı bütün vakalarını getirmeye gönüllü oldu. Open Subtitles (زميل المحقق (آدمز كونر)، تطوع) ليضع كل قضاياه التي تتضمن "لوس أنجلوس" بسيارته وسيقود إلينا
    - Ama geçmişteki suç davalarıyla da ilgilendiniz, değil mi? Open Subtitles لكنكِ توليتِ قضاياه الإجرامية كذلك من قبل؟
    davalarıyla ilgili konuşmuşsa, o zaman psikoloğu bir şey biliyor olabilir. Open Subtitles لو أنه تحدث عن قضاياه ...فلعلها تعرف شيئاً شيئاً...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد