ويكيبيديا

    "قطره" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • damla
        
    • çapında
        
    • çapı
        
    • çapındaki
        
    • damlası
        
    • km
        
    • çapa
        
    Karaciğer ve diğer organlar bembeyaz, sanki bir damla kan değmemiş gibi. Open Subtitles الكبد و باقي الاعضاء بيضاء لون انا لا أري أي قطره دماء
    Yağmur mevsimine gireli bir ay oldu. Tek damla yok. Open Subtitles مر شهر من موسم المطر و لم تسقط قطره و احده
    Gözlem küresinin ön tarafına yaklaşık bir metre çapında bir halka monte ettim önüne de bir ekran gerdim. TED إذن، أمام مجال الملاحظة تم إقامة طوق يصل قطره الى ثلاثة اقدام مع شاشة تمتد فوقه.
    11 metre çapında ve 1584 yılında oluşmaya başladığını biliyoruz. TED قطره 11 متر، ونحن نعرف أنها بدأت تزايد في العام 1584.
    çapı 1 santimetre olan bir kanser bile yüz milyonlarca hücre barındırabiliyor. TED حتى السرطان الصغير الذي لا يتجاوز قطره سنتيمتر واحد يآوى أكثر من مئة مليون خلية مختلفة.
    Yıldızın parçalarından oluşan 100.000 km çapındaki bu çok sıcak diski oluşturuyor. Open Subtitles يتشكل منه قرص ساخن ضخم قطره مائة ألف كيلو متر
    Bir damlası tüm ihtiyacını karşılar. Open Subtitles قطره واحده كل ما تحتاجه لا تصبح جشعاً الملايين من الأجزاء النقيه من
    Adama bir kilo jalebi yedirdik bir damla su bile içirmedik ama hala ötmedi. Open Subtitles جعلناه ياكل كيلو من الحلو ولم نعطه قطره ماء واحده مع ذلك لم يفتح فمه
    Sen salak bir piçsin. Sana bir, en fazla iki damla dedim. Open Subtitles أنت وغد لعين لقد قلت لك قطره واحده
    Tek bir damla elde etmek için yüzlerce çiçek gerekiyor. Open Subtitles مئات من الزهور مطلوبه لصنع قطره واحده
    Shivani, gözlerime damla damlatır mısın? Open Subtitles شيفا من فضلك ضعى لى قطره العين
    Sahip olduğunuz her damla, bir dakika içerisinde bütün vücudunuzu dolaşır. Open Subtitles كل قطره تملكها تتحرك خلال جسدك بأكمله
    Ve elimde, annesinin kanında oksijen eksikliği olan bir uzman doktorum ve hastalardan çıkan her damla sıvıya dokunan tepeden tırnağa tehlikeli maddeyle gezen patologlarım var ve bana söyledikleri tek şey hastalığın ne olmadığı. Open Subtitles وطبيب مقيم أمه تعاني من نقص في الاكسجين و أخصائيين في علم الامراض يرتدون بزه من الرأس الى ألاصابع يلمسون كل قطره من سوائل هؤلاء المرضى
    Neredeyse daire biçiminde, bir kaç yüz metre çapında. Open Subtitles كان دائرياً تقريباً، قطره بضعة مئات من الأمتار
    300 m çapında bir asteroidin okyanusa düşmesi iyi olmaz. Open Subtitles الكويكب الذي يصل قطره إلى 1000 قدم إذا ضرب المحيط فليس هذا بأمر جيد
    Fiberglas altında, şekli verilmiş plastik patlayıcı ve ... bir mil çapında uzaktan kumandalı fitil. Open Subtitles متفجر بلاستيكي تحت الألياف الزجاجية, صمام لاسلكي بنطاق قطره ميل
    Bizim bulduğumuzun çapı 2,5 santimetreydi. Open Subtitles المولّد الذي وجدناه كان قطره يبلغ 2.5 سنتيمتراً فحسب.
    Gezegenin çapı 200% büyüdü. Open Subtitles الكوكب زاد قطره حوالي الـ 200 بالمئة
    Ama Rutherfor, milimetrenin on milyonda biri çapındaki bu minik dünyanın kendi iç düzenine sahip olduğunu biliyordu. Open Subtitles لكن رذرفورد علم الآن أن هذا العالم الدقيق الذي يبلغ قطره عُشر جزء من مليون جزء من المليمتر لديه تركيبه الداخلي الخاص
    1996'da dünyayı sıyırarak geçen 400 metre çapındaki bir cisim, çarpsaydı.. ...dünya çapında hasara neden olacaktı. Open Subtitles تأثير جسم قطره ربع ميل، كالذي لم يُصب الأرض عام 1996م، سيسبب دماراً واسعاً.
    Bir damlası bile ona değerse, vücudu kabarcıklarla kaplanır. Open Subtitles لو مسته قطره واحده فهو مقضي عليه
    Bu nerdeyse 35 metre veya 110 fit çapa sahip olan uçan bir hava gemisinin, şu sıralardaki görüntüsü. TED ولكن هذا هو الإصدار الحالى منه، إنه منطاد طائر الذى يبلغ قطره نحو 35 مترا، أي حوالى 110 قدما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد