ويكيبيديا

    "قلت إن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylemiştin
        
    • demiştin
        
    • olduğunu söyledin
        
    • dedin
        
    • söylediğini
        
    • olduğunu söylediniz
        
    • olduğunu söylemiştiniz
        
    • seni dedim
        
    Flack'in bu pedalı Neville'in dairesinde bulduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles قلت إن فلاك وجدت هذا في شقة تالمادج نيفيل؟ نعم.
    Ron, eğer bana yardım edebileceğin bir yol olsaydı edeceğini söylemiştin. Open Subtitles رون، لقد قلت إن كان هنالك شيء تستطيع فعله لمساعدتي، ستفعله
    Melekler o kadar nadirdir ki neredeyse kimseye görünmezler, demiştin. Open Subtitles قلت إن الملائكة نادرون، لدرجة أن أحداً لم يرهم تقريباً.
    Yaşadığımız şeyin gerçek olduğunu söyledin, ama bir yalanın üstüne kuruluymuş. Open Subtitles ‫قلت إن ما كان بيننا كان حقيقياً ‫لكنه كان مبنياً على كذبة
    Bir şey ya yasaldır ya da yasa dışı dedin. Peki doğruluk ya da yanlışlık meselesi? Open Subtitles قلت إن الأمور إما قانونية أم لا, ماذا عن كونها صحيحة أو خاطئة؟
    Birkaç hafta önce konuştuğumuzda bileziklerin etkisinin azaldığını söylediğini sanıyordum. Open Subtitles تحدثنا قبل بضعة أسابيع قلت إن تأثير الأساور يضعف
    Beni bu göreve getirdiğinizde başkası gibi düşünmediğim için olduğunu söylediniz. Open Subtitles عندما أحضرتني لهذه الوظيفة، قلت إن ذلك بسبب أنني لا أفكر كأي أحد آخر
    Şimdi, ekrandaki görüntüde lamba ışığı yansıması olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles قلت إن الصورة على الشاشة مضاءة بضوء صناعي.
    İşte ihtiyar Barney. Bir boğayı bile ellerinle devirebileceğini söylemiştin. Open Subtitles إنه بارني العجوز لقد قلت إن بوسعك أن توقف ثوراً بيديك العاريتين
    Ducky, test sonuçlarına göre, beş ya da altı ay önce öldüğünü söylemiştin. Open Subtitles ظننت أنك قلت إن التحاليل تدل على إنه ميت فقط منذ 5 أو 6 أشهر
    Vatman kabininde oturmanın günah çıkarma kabinine benzediğini söylemiştin ya. Open Subtitles قلت إن تواجدك في عربة السائق، أشبه بالتواجد على كرسي الإعتراف، صحيح؟
    Hatırla, bu heykelde seni etkileyen şeyin başını erkeğin omzuna koymuş olan kadının yüzündeki dinginlik olduğunu söylemiştin. Open Subtitles كان لطيفا تذكري، لقد قلت إن ما يؤثر بك في هذا التمثال كان الصفاء الموجود على وجه هذه المرأة
    Karanlığın evreni parçalamaya geldiğini söylemiştin. Bunu şimdi anlıyorum. Open Subtitles قلت إن الظلمة دخلت عبر شق في الكون، هذا منطقي
    Klora karşı alerjin olduğunu söylemiştin ama oldukça iyi görünüyorsun. Open Subtitles . أنت قلت إن عندك حساسية من الكلور , لكن أنت تبدو بخير
    Bu el yazması sayfa servet değerinde demiştin. Open Subtitles قلت إن صفحة المخطوطة هذه قيمة وثمينة جداً
    Hayır. Biri beş sent değil demiştin. Open Subtitles لا، لأنك قلت إن إحداهما ليست قطعة خمسة بنسات
    - İstediğin zaman gel demiştin. Open Subtitles قلت إن بإمكاني المجيء في أي وقت حسن، ولكن الوقت الآن ليس مناسباً
    Aramızda olan şeyin gerçek olduğunu söyledin, ama aramızdakiler bir yalan üzerine inşa edilmiş. Open Subtitles قلت إن علاقتنا حقيقية لكنها كانت مبنية على كذبة
    Çok önemli bilgilerin olduğunu söyledin. Open Subtitles قلت إن لديك معلومات بغاية الأهمية
    Acil olduğunu söyledin. Open Subtitles قلت إن الأمر طارئ.
    Unutmaki sen de kabul ettin ucuz olduktan sonra erkek olmasının ne önemi var dedin. Open Subtitles لكن تذكري، إنك وافقت، فقد قلت إن كان بيبي أرخص فماذا لو كان رجلا؟
    Bana bu editörün gazetende ne yayınlayacağını söylediğini söyledin. Open Subtitles قلت إن رئيس التحرير ذاك أخبرك بما سيطبعه وينشره في جريدتك.
    Karınızın bir yazar olduğunu söylediniz. Open Subtitles إذاً قلت إن زوجتك كانت كاتبة
    Bu davayı çözmenin hükümetiniz için önemli olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles قلت إن حل هذه القضية هو أمر هام بالنسبة لحكومتك.
    # Evet, hiçkimse anlamıyor seni dedim # Open Subtitles "صوتك على قرص مضغوط بـ25 سنت" "قلت إن لا أحد يفهمك"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد