Flack'in bu pedalı Neville'in dairesinde bulduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلت إن فلاك وجدت هذا في شقة تالمادج نيفيل؟ نعم. |
Ron, eğer bana yardım edebileceğin bir yol olsaydı edeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | رون، لقد قلت إن كان هنالك شيء تستطيع فعله لمساعدتي، ستفعله |
Melekler o kadar nadirdir ki neredeyse kimseye görünmezler, demiştin. | Open Subtitles | قلت إن الملائكة نادرون، لدرجة أن أحداً لم يرهم تقريباً. |
Yaşadığımız şeyin gerçek olduğunu söyledin, ama bir yalanın üstüne kuruluymuş. | Open Subtitles | قلت إن ما كان بيننا كان حقيقياً لكنه كان مبنياً على كذبة |
Bir şey ya yasaldır ya da yasa dışı dedin. Peki doğruluk ya da yanlışlık meselesi? | Open Subtitles | قلت إن الأمور إما قانونية أم لا, ماذا عن كونها صحيحة أو خاطئة؟ |
Birkaç hafta önce konuştuğumuzda bileziklerin etkisinin azaldığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | تحدثنا قبل بضعة أسابيع قلت إن تأثير الأساور يضعف |
Beni bu göreve getirdiğinizde başkası gibi düşünmediğim için olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | عندما أحضرتني لهذه الوظيفة، قلت إن ذلك بسبب أنني لا أفكر كأي أحد آخر |
Şimdi, ekrandaki görüntüde lamba ışığı yansıması olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | قلت إن الصورة على الشاشة مضاءة بضوء صناعي. |
İşte ihtiyar Barney. Bir boğayı bile ellerinle devirebileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | إنه بارني العجوز لقد قلت إن بوسعك أن توقف ثوراً بيديك العاريتين |
Ducky, test sonuçlarına göre, beş ya da altı ay önce öldüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت إن التحاليل تدل على إنه ميت فقط منذ 5 أو 6 أشهر |
Vatman kabininde oturmanın günah çıkarma kabinine benzediğini söylemiştin ya. | Open Subtitles | قلت إن تواجدك في عربة السائق، أشبه بالتواجد على كرسي الإعتراف، صحيح؟ |
Hatırla, bu heykelde seni etkileyen şeyin başını erkeğin omzuna koymuş olan kadının yüzündeki dinginlik olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | كان لطيفا تذكري، لقد قلت إن ما يؤثر بك في هذا التمثال كان الصفاء الموجود على وجه هذه المرأة |
Karanlığın evreni parçalamaya geldiğini söylemiştin. Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | قلت إن الظلمة دخلت عبر شق في الكون، هذا منطقي |
Klora karşı alerjin olduğunu söylemiştin ama oldukça iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | . أنت قلت إن عندك حساسية من الكلور , لكن أنت تبدو بخير |
Bu el yazması sayfa servet değerinde demiştin. | Open Subtitles | قلت إن صفحة المخطوطة هذه قيمة وثمينة جداً |
Hayır. Biri beş sent değil demiştin. | Open Subtitles | لا، لأنك قلت إن إحداهما ليست قطعة خمسة بنسات |
- İstediğin zaman gel demiştin. | Open Subtitles | قلت إن بإمكاني المجيء في أي وقت حسن، ولكن الوقت الآن ليس مناسباً |
Aramızda olan şeyin gerçek olduğunu söyledin, ama aramızdakiler bir yalan üzerine inşa edilmiş. | Open Subtitles | قلت إن علاقتنا حقيقية لكنها كانت مبنية على كذبة |
Çok önemli bilgilerin olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلت إن لديك معلومات بغاية الأهمية |
Acil olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلت إن الأمر طارئ. |
Unutmaki sen de kabul ettin ucuz olduktan sonra erkek olmasının ne önemi var dedin. | Open Subtitles | لكن تذكري، إنك وافقت، فقد قلت إن كان بيبي أرخص فماذا لو كان رجلا؟ |
Bana bu editörün gazetende ne yayınlayacağını söylediğini söyledin. | Open Subtitles | قلت إن رئيس التحرير ذاك أخبرك بما سيطبعه وينشره في جريدتك. |
Karınızın bir yazar olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | إذاً قلت إن زوجتك كانت كاتبة |
Bu davayı çözmenin hükümetiniz için önemli olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | قلت إن حل هذه القضية هو أمر هام بالنسبة لحكومتك. |
# Evet, hiçkimse anlamıyor seni dedim # | Open Subtitles | "صوتك على قرص مضغوط بـ25 سنت" "قلت إن لا أحد يفهمك" |