CA: Bravo Daniel, Dünyayı daha değişik görebilmemiz için inanılmaz bir iş çıkardın. | TED | كريس أندرسون: دانيال، لقد قمت بعمل رائع في مساعدتناعلى رؤية العالم بطريقة مختلفة. |
Hey, Wallace. Son olayda gerçekten çok iyiydin. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من أجل أولئك النسوة لقد قمت بعمل جيد |
Bu yüzden sırt çantası gibi takabileceğim giyilebilir bir duvar yaptım. | TED | لذا قمت بعمل جدار ملبوس بحيث أتمكن من إرتداؤه كحقيبة الظهر. |
Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
Eğer köpeği bahçe hariç her yere işemeye eğittiysen mükemmel bir iş çıkarmışsın. | Open Subtitles | ان دربت ذلك الكلب بان يبول في كل مكان فقد قمت بعمل مذهل |
Harika bir iş çıkardın, bunun için sana müteşekkiriz Kyle. | Open Subtitles | الآن، لقد قمت بعمل هائل لكن سأتولى الأمر من عندي |
Yön göstermekte harika iş çıkardın ama konuşsan daha iyi olurdu. | Open Subtitles | انظر، قمت بعمل رائع بإرشادنا لهنا ولكن بعض الكلمات ستساعد أفضل |
Bu aşamada bilgisayar insana: "Tamam, peki, iyi iş çıkardın." diyebilir. Bazen, elbette, bu noktada bile | TED | ومن هنا يستطيع البشر إخبار الكمبيوتر أنك بالفعل قد قمت بعمل ممتاز |
Harika bir iş çıkardın ve bu siciline yansıyacak. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل مذهل وسوف ينعكس ذلك في سجلك |
- İyi iş çıkardın. Kadın iyi görünüyor. - Teşekkürler. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد عليها , تبدو جيدة شكراً |
Ve anlattın. Rosie, harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | وفعلت ذلك في الحقيقة، روزي، أنت قمت بعمل عظيم |
63'te beni işin dışında bıraktıklarında ben de kendi araştırmamı yaptım. | Open Subtitles | عندما أبعدوني عن القضية عام 1963 لقد قمت بعمل خاص في |
Bir anlaşma yaptım! Ben beş yıldır buradayım, sen değil! | Open Subtitles | انا قمت بعمل صفقة اخرى انا هنا لمده خمس سنوات |
Biraz araştırma yaptım, üç saatimi aldı. Sarina Hala'nın nerede olduğunu buldum. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل بحث استغرق مني 3 ساعات حددت مكان العمة سارينا |
- Her neyse, aslında çok güzel bir iş yaptın, lad. | Open Subtitles | على اية حال ، لقد قمت بعمل رائع يا لاد رائع |
Son altı ay içinde başkanın hayatını tehlikeye atacak bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
Yüce iyilik için çok fedakarlık yaptın ve hepsi ağır bir darbe oldu. | Open Subtitles | أنتِ قمت بعمل الكثير من التضحيات من أجل تحقيق الخير وهذا كان أثرها |
- Efendim? Zaten çok iyi bir iş çıkarmışsın. İyisi mi sen bitir. | Open Subtitles | يا عزيزتي لقد قمت بعمل رائع ألا تريدين إنهائه بنفسك ؟ |
Tom, harika bir iş başardın. Seninle çalıştığım için gururluyum. | Open Subtitles | توم ، لقد قمت بعمل عظيم لقد كنت فخورا بالعمل معك |
Mükafatlık bir işti. Sağolun, hepiniz harikaydınız. Teşekkür ederim hepinize. | Open Subtitles | إنه العرض الذي سيفوز بجائزة العروض شكراً لك، لقد قمت بعمل رائع، أشكرك |
Cidden çocuklar aşağıda kablolarla çok kötü bir iş çıkardım. | Open Subtitles | لا , بشكل جدي شباب لقد قمت بعمل جميل تحت بالاسلاك |
Mükemmel iş çıkardınız! Para istemediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | لقد قمت بعمل رائع هل أنت متأكد انك لا تريد أى أموال ؟ |
İyi iş çıkarttın. Müşterilerimin yılın en iyi partisinde fotoğraflanmasını sağladın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد، لقد صورت عميلي |
- Evet, yayın konusunda harika bir iş çıkardığını söylemişti. | Open Subtitles | أجل, كلا, قال بأنه ظن أنكِ قمت بعمل مذهل بتغطية |
Güçlerimizi bu kadar çabuk seferber ederek olağanüstü bir iş yaptınız. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل رائع بحشد القوات في وقت قصير |
Türk hamamına gittim. Üç defa masaj yaptırdım. | Open Subtitles | ذهبت إلى حمّام تُركي و قمت بعمل مساج ثلاث مرّاتْ. |