| Niçin Kahveni bitirmedin, Hope? | Open Subtitles | لماذا لا تكملى قهوتك , هوب ؟ لن يطول حديثنا |
| Sen orada küvetinde oturup Kahveni yudumlarken, | Open Subtitles | هل انزعجت قط بجلوسك هناك في الكوخ وأنت تشرب قهوتك |
| Çekirdekli kahve sevdiğini öğrendiğimizden beri bunu sana vermek istiyorduk. | Open Subtitles | وبما أنك تحب قهوتك الخاصة، أردنا أن نقدم لك خاصتنا |
| Bu, artık otellere kahve satmaya başlamak istediğini söyleme şeklin mi? | Open Subtitles | أهذه طريقتُك لتقول أنك تريدُ أن تبيع قهوتك إلى الفنادق الآن؟ |
| Yarım kaşık şeker, bir kaşık süt ve biraz krema, işte kahven hazır. | Open Subtitles | نصف ملعقة شاي من السكّر، ملعقة واحدة الحليب، قطعة القشدة. قهوتك |
| ...hem Kahveniz soğusun istemem. kahvenizi çok beğenirim. | Open Subtitles | أنا لا أريد لقهوتك أن تبرد أيضا أنا أحب قهوتك |
| - Senin üstüne bahse girmezdim. - kahvene falan mı tükürdüm senin? | Open Subtitles | لن اراهن عليك هل بصقت في قهوتك او شيئ من ذلك ؟ |
| Okula gitmeden önce babamı göreceğim. Peki. kahvenin yanına biraz yalan istiyorsun demek. | Open Subtitles | . سأذهب لأرى والدي قبل المدرسة حسنا , أتريد بعض القمل في قهوتك هذا الصباح |
| Kahveni içmelisin. Sessizlik olmalı. | Open Subtitles | تريد قهوتك الخاصه تريد الحصول على الهدوء |
| Yani, en azından Kahveni nasıl içtiğini bilmeliyim. | Open Subtitles | أعني، أعتقد أنني يجب على الأقل معرفة كيف تأخذ قهوتك |
| Hem, Kahveni nasıl içtiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعني، مهلا، كما تعلمن أنا أعرف كيف تأخذ قهوتك |
| Kahveni aldım, yağsız vanilyali latte, ve kremasız, değil mi? | Open Subtitles | أحضرت قهوتك ، بفانيليا بدون لاتيه بدون كريمة ، صحيح ؟ |
| Kahveni iç, dostum. Bunu yapmak için o kadar zaman harcadım. | Open Subtitles | .أشرب قهوتك, يا رجل لقد استغرقتُ وقتاً وأنا أحضرها |
| Burada da ekstra sıcak kahve, ve gördüğünüz gibi burada ekstra sıcak kahveden bile daha sıcak olan bir nokta var. | TED | وهنا لديك قهوتك الأكثر سخونة. ويمكن أن ترى أن هناك نقطة صغيرة حيث ما زال النهر أكثر سخونة حتى من القهوة الأكثر سخونة. |
| Şerif, kahve molanız bitmedi mi? | Open Subtitles | أليست أسترحة تناول قهوتك على وشك ألآنتهاء يا عمدة ؟ |
| Beş dakikada sana kahve yapar. | Open Subtitles | لا . هي سوف تصنع قهوتك في خلال خمسة دقائق |
| Yarım kaşık şeker, bir kaşık süt ve biraz krema, işte kahven hazır. | Open Subtitles | نصف ملعقة شاي من السكّر، ملعقة واحدة الحليب، قطعة القشدة. قهوتك |
| Sevdiğin bir köprü bulursun... ve her gün kahven ve derginle oraya giderek nehri dinlersin. | Open Subtitles | وتحب واحد منها ومن ثم تذهب إلى هناك كل يوم مع قهوتك وجريدتك وتستمع إلى النهر |
| Eğer senin kahven en iyisiyse, Diğerleri gerçekten berbat yapıyor olmalı. | Open Subtitles | إذا قهوتك أفضل، الآخرون حقا يجب أن يكونوا سيئين. |
| Kahveniz Bay McSimms. | Open Subtitles | هذه قهوتك سيد ماكسيم ثلاث ملاعق سكر ومكعبين من الثلج |
| - ...olursun ve de ücret ödemezsin. - İşte Kahveniz, beyefendi. | Open Subtitles | ولست مضطراَ لركوب القارب وهو مجاني إليك قهوتك سيد |
| Eğer süt ürünlerine alerjin varsa kahvene krema koymamalısın. | Open Subtitles | لو انك حساسه من الالبان يجب عليك ان لا تضعي كريمه في قهوتك |
| Ayrıca neden daha öğlen bile olmadan kahvenin içine o kadar viski koydun? | Open Subtitles | والسبب الذي يدفعك لسكب القليل من الويسكي في قهوتك قبل الظهيرة. |
| Joey, kahvenden bir yudum, pastandan da bir parça alabilir miyim? - Tamam. | Open Subtitles | جوي، هل يمكنني أخذ رشفة من قهوتك وقضمة من موفينيّتك؟ |
| - Kahvende su da olsun ister misin? | Open Subtitles | -أتوّد منّي أقوم بإضافة الماء في قهوتك ؟ |
| Dediğine göre kötü kapaklar Kahveyi zehir edebilirmiş. | TED | حيث يقول إن الغطاء الرديء قد يفسد طعم قهوتك. |
| Arada sırada Kahvenize votka eklemeyi bilin. | Open Subtitles | تضيع القليل من الفودكا إلى قهوتك بين الحين والآخر |