ve oyunda, öğrenciler bazen gerçekten de bir barış gücü oluşturuyorlar. | TED | و يحصل أحيانا في اللعبة، أن يتحد التلاميذ في قوة سلام. |
Yeni gücün elitleri, eski güç haline gelip, baskı mı yapacaklar? | TED | إذًا هل نخبة القوة الحديثة سوف يصبحون قوة قديمة فقط ويندمجون؟ |
Bu sene 1 Haziran, Monson Kasırgası'nın birinci yıl dönümüydü. Ve toplulumumuz daha önce hiç bu kadar birbirine bağlı ve güçlü olmamıştı. | TED | شهد 1 يونيو من هذا العام الذكرى السنوية لاعصار مونسون. و لم يكن مجتمعنا ابدا أكثر ارتباطا أو قوة أكثر من تلك اللحظة. |
Manevra/Komuta: En kısa sürede itici güçleri tekrar harekete geçirin. | Open Subtitles | من التحكم للمحركات ، عليكم بإستعادة قوة الدفع بأسرع وقت |
O gün modanın gücünü keşfettim, o zamandan beri ona aşığım. | TED | في ذلك اليوم، اكتشفت قوة الموضة، وقد أحببتها منذ ذلك الحين. |
Evrim yoluyla maddenin rekabetine izin veren itici bir güç var mı? | TED | هل ثمة قوة دافعة من خلال التطور تسمح للمادة أن تتنافس ؟ |
Karanlık enerji evreni yönetiyor ve, görünüşe göre günden güne güçleniyor. | Open Subtitles | الطاقة المظلمة تتحكم بالكون ويبدو أنها تزداد قوة يوما بعد يوم |
Kolunu dik tutup bıçağı kalbe olabildiğince sert bir şekilde sok. | Open Subtitles | صوبي للأعلى مباشرة, وثم وبكل ما أوتيتي من قوة تجاه القلب |
Sen ve çocuklar için Tanrı'ya şükretmeye ve senle çocuklarla bir hafta daha geçirebilecek gücüm olması için dua etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | جيد حسناً لا حقاً أنا أذهب كي أحصل على قوة جديدة كي أكون جزءاً من شيء أكبر مني ومن مشاكلي الصغيرة |
Deneklerin beyinlerine elektrik akımı vererek medyumluk güçlerini yükseltmeye çalıştılar. | Open Subtitles | أرادوا زيادة قوة الوسيط من خلال توليد تيار كهربائي بعقله |
Nitekim, İncil'deki Babil Kulesi hikayesi dilin gücü konusunda çok ünlü ve uyarıcıdır. | TED | في الحقيقة، قصة برج بابل في الإنجيل هي أسطورة محذرة من قوة اللغة. |
Bu ağın davranışı tüm bu sinapsların gücü ile karakterize edilir. | TED | إن سلوك هذه الشبكة تتميز عن طريق قوة جميع تلك المشابك. |
Biliyor musun, garip bir şekilde, büyük bir gücün var. | Open Subtitles | 02. أتعرف، على نحو غريب لديك قوة أكثر من اللازم. |
Bu Nihai gücün gücünün bizi delirtmek olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأتُ أعتقد أن قوة القوة المطلقة ستقودنا إلى الجنون |
Kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyordu. | TED | و أعتبرت النساء فى نفس قوة الرجال الإقتصادية و الإجتماعية و الجنسية |
Aslında, kızlar genellikle ergenliğe kadar daha güçlü ve daha olgundur. | TED | في الحقيقة، الفتيات هنّ أكثر قوة حتى سن البلوغ، وأكثر نضجًا. |
Ruhlarını çaldığın savaşçıların güçleri ve yetenekleriyle beslenen bir güçten bahsediyorsun, Demongo! | Open Subtitles | قوة تعززها صلابة و مهارة أعظم المحاربين الذين سرقة روحهم يا دمنجو |
Bulunduğumuz yüzyılda, bilim adamları yapay zekanın gücünü açığa çıkartmayı öğrenebilir. | TED | وفي هذا القرن، فإن العلماء قد يتعلمون إيقاظ قوة الذكاء الصناعي. |
Bir şey var, beni ona doğru çekiyor ve gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | اسمعي، هناك شيء لفت إنتباهي من أجل ذلك، وإنه يزداد قوة |
Şüphe çekmeyen, en az düzeyde sert, ev hanımı, Full House ayarında. | Open Subtitles | غير مثيرة للشبهة والأقل قوة وسيارة شبيهة لسيارة أمهات الأطفال لاعبي الكرة |
Ben normal bir büyücüyüm, sonsuz gücüm olsun ve dünya bana tapsın istiyorum. | Open Subtitles | أنا ساحر بسيط, صاحب أمنية بسيطة قوة غير محدودة وإحترام العالم كله لي |
Bütün teşkilatlar ve polisler güçlerini bize karşı birleştirdi yine de biz kazandık. | Open Subtitles | كل وكالة، كل قوة الشرطة تأتي بقوتها ضدنا و لحد ألان نحن ننتصر |
Ne dünyevi ne de ruhani güçler bana bunu yaptıramaz. | Open Subtitles | ما من قوة سماوية ولا أرضية ستفرض علي القيام بذلك |
Böylece birbirimize değer verip zihinsel ve ruhsal güçle birlikte birlikte yaşlanacağız. | Open Subtitles | أننا سنعتني ببعضنا ونعد أننا سنكبر معاً في قوة عقلية و روحية |
Öyle kuvvetli ve sağlam bir atışmış ki, yol boyunca kolları daireler çizmiş. | Open Subtitles | بدا و كأن هناك قوة كانت تساعده في الرمي كانت يداه تزداد قوتها |
Siz duvara doğru bir delik açmak için kuvvet uyguluyorsunuz. | TED | إذا أنت بإستخدام الدريل , تنشئ قوة موجهه بإتجاه الجدار |
Hercules, dünyanın o güne kadar görmediği bir güce sahipti. | Open Subtitles | إمتلك هرقل قوة لم يسبق للعالم أَن رأى مثيلاً لها |