| O hayatta ve bana mutlu muyum diye soruyor? | Open Subtitles | سعيدة ؟ إنه على قيد الحياة و تسألنى إن كنت سعيدة ؟ |
| Sen evden ayrıldığında, o hayatta ve her şey yolunda mıydı? | Open Subtitles | حسناً ,وعندما رَحلت ,هل كانت على قيد الحياة و كل شئ على ما يرام ؟ |
| Odelle Ballard yaşıyor, ve ordu bu konuda yalan söylüyor. | Open Subtitles | ،أوديلا بالارد على قيد الحياة و الجيش يكذب حول ذلك |
| Ama öyle olmayacak işte! Kız yaşıyor ve yaşayacak! | Open Subtitles | لن يكون الامر بهذه الطريقة إنها على قيد الحياة و سوف تظل حية |
| Tüm kaçırdığı şeyleri görüyor ve hayret ediyorum ve hayatta olduğunu umut ediyorum ve aptal, çılgın bir mucize sayesinde bir gün buraya gelir ve bizimle beraber bunları görür diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أن أرى و أتعجب من كل الأمور التي غاب عنها و أبقى على أمل أنه لازال على قيد الحياة و ذلك سيحصل, بمعجزة مجنونة و غبية |
| Kaynağım bana Ballard'ın canlı olduğunu ve kaçtığını anlattı. | Open Subtitles | مصدر ما أخبرني أن بالارد على قيد الحياة و هاربة |
| Sparks, onu yakalayan dedektiflere kardeşini son gördüğüne hayatta ve iyi olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | التحريين الذين اعتقلوا سباركس قالوا بأنه ادعى بأن اخاه كان على قيد الحياة و بخير في اخر مرة شاهده |
| Büyükannelerimin ikisde hayatta ve 102 yaşında harika mı harika bir amcam var | Open Subtitles | كلا من جداتي ما زالا على قيد الحياة و جد خالي مازال حيا وعمره 102 |
| Eğer hayatta ve iyi durumdalarsa, bu teoriyi atlayabiliriz. | Open Subtitles | إذا كانوا على قيد الحياة و بصحة جيدة. سنقوم بهذه الخطوة. |
| Kocam hayatta ve çöken binanın altında mahsur kaldı. | Open Subtitles | إن زوجي على قيد الحياة و محاصرٌ تحت الإسمنت. |
| Zoey'nin hayatta ve bu sabah | Open Subtitles | بأن زوي كانت على قيد الحياة و في شمال كارولينا |
| meselâ yaşam kanıtı, hayatta ve iyi olduğunun teyidi. | Open Subtitles | مثل إثبات أنها لا تزال على قيد الحياة تأكيدا أنها على قيد الحياة و لم تصب بأذى |
| Çok iyi olurdu. Rick yaşıyor ve kıçından vuruldu. | Open Subtitles | هذا شيء رائع ريك على قيد الحياة و هو مصاب في مؤخرته |
| Kardeşini bulduk yaşıyor ve durumu iyi. | Open Subtitles | وجدنا شقيقه على قيد الحياة و بصحة جيده هذا ما يهم فقط |
| O... Ç.... yaşıyor ve tekrar evde. | Open Subtitles | ذلك الوغد الحقير على قيد الحياة و عاد مجدداً |
| Bu tatlı ufaklık da yaşıyor ve iyi durumda Beyni yarım olmasına rağmen. | Open Subtitles | و هذه الفتاة الصغيرة المُبهجة على قيد الحياة و بصحة جيدة |
| Ama burada Daycia hala yaşıyor ve iyi. | Open Subtitles | و لكن . أيضا تاركا ديشيا على قيد الحياة و بصحة جيدة |
| Kardeşimi korumak ve hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان يتوجب علي فعله من أجل البقاء على قيد الحياة و حماية أخي الصغير |
| Kızım sağlıklı ve hayatta. | Open Subtitles | ولكنها على قيد الحياة و معافاة, |
| Luke'u ara. Valentine'in canlı olduğunu ve beni bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أتصلي بـ(لوك) و أخبريه بأن (فلنتاين) على قيد الحياة و قد عثر عليّ. |