Kavya, Vicky'nin koçu için zaten 3000 Rupi ödedim. | Open Subtitles | . كافيا ، لقد دفعت للتو 3000 روبية لمدرب فيكي |
Hayır, hanımefendi. Kavya ve kardeşi Cyber Kafe'ye gittiler. | Open Subtitles | لا سيدتي - كافيا واختها ذهبتا الى مقهى الانترنت - |
Babamız Tanrıyı memnun etmeye yetmez. Yürekten dua etmek daha önemlidir. | Open Subtitles | ليس كافيا ليستجيب لنا الرب الصلاة النابعة من القلب اكثر اهمية |
Eğer bunu bir saniyeden uzun süre yaparsanız hücrelerin proteinlerini yok etmeye yeter. | TED | اذا يستمرّ بذلك لأكثر من الثانية، فانه سيكون كافيا لتدمير بروتينات الخلايا. |
- İki saatte bunu halledemeyiz. - yeterli zaman yok. | Open Subtitles | لا نتسطيع فعل شيء في ساعتين فقط ليس وقتا كافيا |
Yapay zeka, tam bir insan vücudunu canlandırmak için Yeteri kadar iyi değil. | TED | الذكاء الاصطناعي ليس كافيا لمحاكاة كامل الجسم البشري. |
Herneyse - Seni bir aşçılık kursuna göndermeye yetecek. | Open Subtitles | على أى حال , سيكون كافيا لارسالك الى دورة تدريبية لتعليم الطهى |
Evlat. Amcanı ara ve Kavya'ın birkaç günlüğüne kalmaya geleceğini söyle. | Open Subtitles | بني, أتصل بخالك وأخبره أن (كافيا) قادمه للبقاء عنده بضعة أيام |
Kavya bu iki şişe birayı benden önce bitirebileceğine dair bahse girdi. | Open Subtitles | كافيا) راهنت بأنها يُمكنها أن تنهي) هذه الإثنان من قناني البيرِة قبلي |
Kavya için. | Open Subtitles | . إنها لــ كافيا |
Kavya ile kazara amcasının evinde karşılaştım. | Open Subtitles | التقيت (كافيا) عن طريق الصدفه في منزل عمها |
Bu da yetmezmiş gibi, ve de sizlerin "yetmez" cevabınızdan yola çıkarak -- | TED | وان لم يكن هذا كافيا بالنسبة لكم ... ويبدو ليس كافيا من وجوهكم |
Sadece ilk sayfayı biraz değiştirdim Bay Bernstein. Ama bu yetmez, hayır. | Open Subtitles | لقد غيرت الصفحة الاولى قليلا سيد بيرنستين ولكنه ليس كافيا |
Bu cevap bana yetmez. Peki ya sen? | Open Subtitles | هذا ليس كافيا بدرجة مناسبة وماذا عنك انت ؟ |
Bu, paramı çıkarmam için yeter. | Open Subtitles | ذلك كافيا من ناحيتي للحفاظ على حقوق التنقيب |
Aynen. Meme ucu kıskacı bu günlük yeter. | Open Subtitles | الحلمة المشابك لن يكون كافيا لهذا اليوم. |
Ama anahtar kontakta olsa yeter. Doğru. | Open Subtitles | حسنا ، نعم ، نحتاج إلى طيار وبإمكانك وضع المفتاح في المحرك سيكون كافيا |
Cannon'ın bir otel odasında bir öğrenci ile görülmesi kovulması için yeterli olmalı | Open Subtitles | مجرد القدوم لمقابلة طالب في غرفة فندق لابد أن يكون كافيا لطرد كانون |
Yeteri kadar dikkat etmedik o küçük ayrıntılara. | Open Subtitles | ما لم نعير إهتماما ً كافيا ً إلى التفاصيل الصغيرة كلها |
Hayır. Sanırım bir güne yetecek kadar konuşma yapıldı. | Open Subtitles | لا، اعتقد ان الحديث كان كافيا ليوم واحد. |
Eğer benden hoşlanan birine sahip olsaydım bu bana yeterdi. | Open Subtitles | لو كنت املك شخص احب, سيكون ذلك كافيا لي. |
Soğuktan uzak durmak için çalışmaya devam ettim ve bu da bana yetti. | Open Subtitles | انا فقط كنت احاول ان ادفئ نفسى وكان هذا كافيا لى |
Onu alması yetmiyor. Kurbanın da alınmayı istemesi önemli. | Open Subtitles | وليس كافيا ً له أن يأخذها بل يجب أن تريد هي الآخري أن تؤخذ |
Yanımda olması bana yetiyordu başka hiçbir şeyi umursamıyordum. | Open Subtitles | كان وجوده بجانبي كافيا بالنسبة لي حتى أن شيئا آخر لم يكن ليضايقني |
Muhabir: Yani korkutucu olmak icin yeterliydi? Kadin: Evet, fakat ben sadece kendimin boyle oldugunu dusundum. | TED | الصحافي: هل كان ذلك كافيا ليكون مرعبا؟ المرأة: نعم، لكني ظننت أني أتوهم ذالك. |
Aldığın ders yetmedi mi? Ağlamayı kes. | Open Subtitles | درس المرة الماضية لم يكن كافيا لك , توقف عن البكاء |
Şimdi bu yeterince iyi gibi görünmüyor. | TED | هذا أيضا، بقدر ما هو جيد، لم يكن كافيا تماما. |
Şunu söylememe müsaade edin: Wal-Mart %20 enerji tasarrufuna ulaştığında bu gerçekten iyi bir sonuç olacak. Ama korkarım ki bu yetersiz. | TED | لذلك دعوني أخبركم بذلك : عندما تستطيع وول مارت تحقيق 20% تخفيضا للطاقة، سيكون هذا شيئا عظيما ، لكنه لن يكون كافيا. |