ويكيبيديا

    "كانت أمي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Annem
        
    • Annemin
        
    • annemdi
        
    Annem bir canavardı fakat o oğullarının akli yetersizliğini kaldıramadı. Open Subtitles كانت أمي فظيعة , لكنها لم تربي أولاد ناقصي عقل
    Annem bana her zaman ağlamamam gerektiğini ve büyük bir kız olmamı söylerdi. Open Subtitles كانت أمي تخبرني دوماَ أني لا يجب أن أن أبكي وأنني فتاة ناضجة
    Ben büyürken Annem, her akşam için yemek yapardı . Open Subtitles عندما كنا أطفال كانت أمي تعد لنا العشاء كل يوم
    Eğer Annem zengin veya politikacı olsaydı onu kurtarmanın bir yolunu bulurlardı. Open Subtitles لو كانت أمي ثرية أو من السياسيين كانوا سيعثرون على طريقة لإنقاذها.
    Sana iyi geceler öpücüğü verebilecek mi, Annemin Babama verdiği gibi? Open Subtitles هل ستعطيك قبلة ليلة سعيدة، مثل ما كانت أمي تعطي ابي؟
    Yapmayacağım. Bunların hepsi sahtekârlık. Annem babamı dışarı çıkarabilmek için müdürü kullanıyormuş. Open Subtitles لن أذهب, الأمر برمته خدعة كانت أمي تستغل المدير حتى تهرب أبي
    - Hayır, önemli değil. Annem de... Annem öyle isterdi. Open Subtitles لا ,انه لامر جيد , وهذا ما كانت أمي لتريده
    Ama bir yandan da bu Annem sadece bana kaldı demekti. Open Subtitles ولكن من ناحية أخرى لقد كانت أمي كل شيئ بالنسبة لي
    Annem, beni bulmaları için insanları yollardı hizmetçileri ve bahçıvanları, evi temizleyenleri. Open Subtitles لقد كانت أمي ترسل الناس ليعثروا علي الخدم والبستانيون يأتون إلى المنزل
    Ve Annem kuliste yüzünde aynı üzgün ifade ile beni bekliyordu. Open Subtitles و كانت أمي في الجناح واقفة، و نظرة الأسف على محيّاها.
    Evden ayrılışımı hatırlıyorum. Kardeşlerim ve Annem ağlıyordu... O gün babam bile duygusaldı. Open Subtitles أذكُر عند رحيلي كانت أمي وإخوتي .يبكون حتى أبي كان عاطفِيّ ذلك اليوم
    Annem orada olursa mezunlar buluşmasında güzel vakit geçirmemin imkanı yoktu. Open Subtitles لم يكن ممكنا أبدا أمرح في الحفلة لو كانت أمي هناك
    Onun yerine, Annem beni arabaya bindirip uzun yolculuklar yaptırırdı. Open Subtitles بدلًا من هذا، كانت أمي تصحبني في تلك النزهات الطويلة
    Annem her gece çok yorgun olurdu ama yine de birbirimize günümüzün nasıl geçtiğini anlatır, büyükannemin evde dolaşırken çıkardığı sesleri dinlerdik. TED كانت أمي مُنهكة في كل ليلة لكننا نخبر بعضنا البعض عن يومنا ونستمع لتحركات جدتي في ارجاء المنزل
    Kokulu, lezzetli bir yemektir ve Annem soğuk bir günde beni sıcak tutacağını düşünmüştü. TED إنه طبق شهي ولذيذ كانت أمي تظن أنه سيوفر لي الدفء خلال اليوم البارد.
    Küçükken, çizmeyi çok severdim ve bildiğim en yetenekli ressam annemdi. Ancak Annem bir eroin bağımlısıydı. TED عندما كنت صغيراً، كنت أحب أن أرسم، و أكثر فنان موهوب عرفته هو كانت أمي لكن أمي كانت مدمنة على الهيروين.
    Klinik psikoterapist olan Annem, akşamları zaman zaman evde hastalarına bakardı. TED كانت أمي متخصصة في العلاج النفسي السريري وكانت تستقبل المرضى عادة في منزلنا في المساء
    Beni eğitmek anneme kalmıştı ve George Lamming'in dediği gibi, bana Annem babalık yapmıştı. TED وترك مسؤولية تعليمي لأمي وكما يقول جورج لامينغ كانت أمي هي أبي
    Annem babamın ikinci eşiydi, babamla on altı yaşında evlenmişti. TED كانت أمي الزوجة الثانية. تزوجته في عمر 16.
    Tüm hayatım boyunca Annemin eleştirilerine, incitmesine ve kaybedilmeye mâruz kaldım. Open Subtitles طوال حياتي كانت أمي خائفة أن أمرض أو أتأذي أو أضيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد