ويكيبيديا

    "كان أفضل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en iyi
        
    • o kadar iyi
        
    • daha iyiydi
        
    • en güzel
        
    • daha iyi
        
    • en iyisi
        
    • iyi olur
        
    • en iyisiydi
        
    • iyi olduğunu
        
    • En yakın
        
    Pek çok insan Hub'ın Kuzey Afrika'daki en iyi binici olduğunu söyler. Open Subtitles معظم الناس كانت تقول أن هب كان أفضل فارس فى شمال أفريقيا
    Şey, neredeyse vuruluyordun. Ama, çalışmam için yazılan en iyi yazıydı. Open Subtitles أنت كنت على وشك لكنه كان أفضل مقال كتب عن أعمالي
    Buraya habersiz damlamanın bunu bildirmenin en iyi yolu olduğunu mu düşündün? Open Subtitles وانت شعرت بظهورك هنا بدون سابق انذار كان أفضل وسيله لنقل ذلك؟
    Bir yer bulup kazmalıyız. Ne kadar çabuk o kadar iyi. Open Subtitles يجب أن نجد مكانا لنحفره و كلما كان أبكر كان أفضل
    Yapmayın ama! Bu seferki "çöp" şakasından çok daha iyiydi. Open Subtitles هيا هذا كان أفضل بكثير من المزحة التي قلتها مٌسبقًا
    Ama deniz piyadelere katılmak başıma gelen en güzel şeydi. Open Subtitles ان الالتحاق بالبحرية كان أفضل شـيء لي حدث في حياتي
    Mümkün olduğunca çabuk, hayır, en kısa sürede daha iyi. Open Subtitles كلما كان أقرَب كان أفضل كلا, بل في أول فرصة
    Babanı bir yalan makinesine bağlasan, ve dünyada yaşayan en iyi baba olduğunu söylese, uçuşan renklerle geçerdi bunu. Open Subtitles تعرف، إذا علّقت أبوك فوق إلى إختبار كشف كذب وسألت إذا هو كان أفضل أبّ هو يعبر بنجاح باهر
    Baba, annemle evlendiğiniz gün hayatının en iyi günü müydü? Open Subtitles أبي، عندما تزوجت بأمي هل كان أفضل يوم في حياتك؟
    Dış işleri bakanıyla olan röportajınız geçen sene okuduğum en iyi yazıydı. Open Subtitles مقابلتك مع وزير الخارجية . كان أفضل ما قرأت في العام الماضي
    O benim başıma gelen en iyi şeydi. Beni tüm bu saçmalıklardan kurtaracaktı. Open Subtitles كان أفضل شيءٍ حدث لي على الإطلاق، فقد كان سيُبعدني عن كلّ هذا.
    O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق
    O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق
    Demem o ki, demem gerekiyor ki seni benimle evlenmen için razı etmek Kate, yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles يجب ان اقول , واريد ان اقول ان اقناعكِ بالزواج مني , كيت كان أفضل شيء فعلته في حياتي
    Yaşla pek ilgisi yok. Hatta, ne kadar gençse o kadar iyi oluyor. Open Subtitles الأمر ليس على هذا الحال في الواقع كلما كانت شابة كلما كان أفضل
    Bizi ne kadar sıkarsa o kadar iyi. Başına geleceklerden haberi yok. Open Subtitles كلما كانوا مملين اكثر كان أفضل إنها لا تعلم مع من تلعب
    Kazayı akşam haberlerinden ne kadar uzak tutarsak, o kadar iyi. Open Subtitles كلما أسرعنا في الإنتهاء من القضية خارج الاخبار كلما كان أفضل.
    Seni insan içinde rezil etmek iki kuruşluk kulübünde rezil etmekten daha iyiydi. Open Subtitles إحراجك على الملأ كان أفضل بكثير من فعله في الخفاء في ناديك الرخيص.
    Daha önce nasıl olduğu değil, ki çok daha iyiydi, ya da kilise insanlarının, onun nasıl olacağını söylemesi de değil. TED وهو ليس كما كان من قبل، عندما كان أفضل بكثير، ولا يشبه وجوده الطريقة التي يصفها لي المتُدينون.
    Bazen insanlar kovulmalarının başlarına gelen en güzel şey olduğunu söylerler ya? Open Subtitles تعلمون حين يقول الناس بأن طردهم كان أفضل شيء حدث لهم أبدا؟
    Pekala, benden daha iyi olsaydı, seni bulamazdım, değil mi? Open Subtitles حسناً،لو كان أفضل منيّ، هل كان ليّ أن أتوصل إليك؟
    Yaptığım şeyin ikimiz içinde en iyisi olduğunu anlamak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تدركي أن ما فعلته كان أفضل شيء لكلانا
    Muhtemelen boyayı da çıkarır ama şimdiki durumundan daha iyi olur. Open Subtitles ربما أزلت بعض الدهان لكنه كان أفضل مما هو عليه إلان
    "Çağların en iyisiydi, çağların en kötüsüydü," Open Subtitles هو كان أفضل الآوقات هو كـان أسوأ الآوقات
    askeri değildi, aynı zamanda sosyal ve politik yönleri de vardı ve bize farklı bir gözle bakarak sosyal yapımızın daha iyi olduğunu anlama imkanı sağladı. TED تلك المنافسة لم قاصرة على العسكرية لقد تضمنت منافسة ثقافية ومنافسة سياسية أيضاً أتاحت لنا بالنظر للفضاء كأحد تلك المنصات لاثبات أن نظامنا الاجتماعي كان أفضل
    Roy Thomson bir gazeteci değildi fakat gazeteciliğin sahip olduğu En yakın arkadaşı oldu. Open Subtitles لم يكن تومسون صحفيا ولكنه كان أفضل صديق للصحافة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد