Ailesi onu şok terapiye gönderdi. Seks yapmıştık, vahşi bir adamdı. | Open Subtitles | عائلته وضعته في العلاج بالصدمه قد مارسنا الجنس ,كان رجلاً جامحاً. |
Yani demek istediğim, onu tanıdığımda baban iyi bir adamdı. | Open Subtitles | أنا أقول أن والدكِ كان رجلاً رائعاً عندما كنت أعرفه |
Evet, ama hastan genç bir adamdı, bir baba ve bir savaş kahramanıydı. | Open Subtitles | نعم، لكن مريضك كان رجلاً في مقتبل عمره، وكان أباً كان بطل حرب |
Kerim Bey çok önemli biriydi. Bir çok etkili arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كريم بيه كان رجلاً مهماً وكان له أصدقاء ذوى نفوذ كبير |
İyi bir adam olduğu ortada baksana, buradaki insanlar onun şerefine içiyorlar. | Open Subtitles | واضح أنه كان رجلاً صالحاً. في ظل تواجد كل هذا الحضور لتكريمه. |
İyi bir insandı bu dansçıların her biriyle tek tek ilgilenirdi. | Open Subtitles | كان رجلاً صالحاً وقد كان يهتم لكلّ راقصة من تلك الراقصات |
Babanız insanların tavuk ve yumurtayla... ya da paradan başka her şeyle... ödeme yapmasına izin veren sorumsuz bir adamdı. | Open Subtitles | والدك كان رجلاً غير مسئول كان يجعل الناس تدفع له بالدجاج والبيض وأيا ما كان ما يملكونه عوضا عن النقود |
Şef aziz gibi bir adamdı. Bunu tek kişi yapmış olabilir. | Open Subtitles | والدك كان رجلاً مثالياً، لايوجد سوى شخص واحد يمكنه فعل ذلك |
Gördüğüm tek şey, kocamın eski halinden çok farklı bir adamdı. | Open Subtitles | كان رجلاً مختلفاً عن الرجل الذى من المفترض ان يكونة زوجى |
Kaba bir adamdı. Çok sertti. Ben onun gibi olmayacaktım. | Open Subtitles | كان رجلاً قاسياً وصارماً ولم أكن أنوي أن أكون مثله |
Ve bu bir adamdı, Çinli bir adam, ve o bu şeyleri üst üste istifliyordu, zamksız, hiçbirşey kullanmadan. | TED | ولقد كان رجلاً صينياً، ولقد كان يقوم بتكويم هذه الأشياء، ليس بالغراء، ليس بأي شئ. |
Hayli varlıklı bir adamdı Kırım'da çeyrek milyon hektar arazisi vardı ve örnek gösterilen biriydi. | Open Subtitles | كان رجلاً غنياً جداً بربع مليون هيكتار فى جزير القرم, و رياضي متحمس |
"bir adamdı o zamanlar, namuslu, halim selim. | Open Subtitles | عندما كان رجلاً صادقاً ومستقيماً ونظيفاً |
Kocaman kalpli zavallı bir adamdı. | Open Subtitles | خراف بورجوازية .لقد كان رجلاً طيّباً صاحب قلب كبير |
Sanırım onunla Lodge'da tanışmıştık. Harika bir adamdı. | Open Subtitles | لقد قابلته بالمكتب بشكل عابر كان رجلاً رائعاً |
Çavuşla oldukça iyi anlaşırdım komutanım. O iyi bir adamdı. | Open Subtitles | غالباً كنت متفقاً مع الرقيب يا سيدي ، كان رجلاً جيداً |
İyi biriydi. Burada yapmaya çalıştığım şeyin büyük bir destekçisiydi. | Open Subtitles | كان رجلاً صالحاً مؤيّد كبير لما أحاول القيام به هنا |
Çok ünlü biriydi, ama bilinen büyük bir kaydı yoktu. | Open Subtitles | كان رجلاً شهيرا للغاية، ولكنه كان قلقاً بشأن الموسيقي المسجلة. |
Blog'unda bayağı büyük bir adam ama gözümün içine bakamıyor. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً كبيراً ذو مدونة إلكترونية ولا يمكنه مواجهتي |
Babam iyi bir insandı ama korkaktı, tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | والدنا كان رجلاً جيداً، لكنه، كان ضعيفاً مثلنا |
Altı farklı sebepten ölmek üzere olan yaşlı bir adammış. | Open Subtitles | أجل، كان رجلاً هرماً يحتضر من ستّة أشياء مختلفة |
Zalim birisiydi ama o zaman görememiştim. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً قاسياً مع أنني لم أستطع رؤية هذا وقتها |
Kendisini ideali olmayan bir erkek, hırsı olmayan bir asker olarak tanımlardı. | Open Subtitles | قال بأنه كان رجلاً بلا هدف،جندياً بلا طموح |
Hadım edilmiş olması lazımdı ama bedeni gösteriyor ki Bodhi hadımlı falan değil, gerçek Bir erkekti. | Open Subtitles | ليقيم في القصر كان يجب أن يخصوه لكن الجثمان يُظهر أنه لم يكن خصياً لكنه كان رجلاً مكتمل الرجولة |
Whitman'ın zavallı biri olduğunu ve Dexter'ın nişanlısını öldürdüğünü sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن (ويتمان) كان رجلاً مسكيناً و(ديكستر) قتل خطيبته |