Şimdiye kadar çoktan kendi arabana terfi etmiş olman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجدر بك أن ترتقي لتكون لك عربتك الخاصة الآن |
Seni asla partide yalnız bırakmamam gerekirdi. Kötü bir karar verdim. | Open Subtitles | ما كان يجدر بي تركك لوحدك في تلك الحفلة أسأت التصرف |
Beni tehdit etmemen gerekirdi. | Open Subtitles | . كان يجدر بك أن تعرفي أفضل من أن تهدديني |
Kahretsin! Keşke dalış fenerini yanımıza alsaydık. Fenerler arabada. | Open Subtitles | اللعنة ، كان يجدر بنا إحضار مصابيح الغطس الضوئية معنا إنها فى السيارة |
Tanrım. Elime fırsat geçmişken beynini dağıtsaydım Keşke. | Open Subtitles | ربّاه، كان يجدر بي نسف رأسه عندما أتيحت لي الفرصة |
Buraya gelmeden önce benzin alman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يجدر بك تزويدها بالوقود قبل أن تاتي إلى هنا أيها الأبله |
- Ne scrying edilir. L l benim içgüdüleri takip gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | و لا البحث بالكريستالة أيضاً يفلح كنتُ أعلم أنه كان يجدر بى إتباع غريزتى |
Ağzımı açmamam gerekirdi. Böyle bir şey kimsenin aklının ucundan bile geçmez zaten. | Open Subtitles | ما كان يجدر بي قول شيء وأنا متأكّد من أنّ هذه الفكرة لن تخطر ببال أيّ أحد آخر |
Ben sizi nasıl tanımam masamdaki fotoğraftan tanımam gerekirdi! | Open Subtitles | كان يجدر بي التعرف عليك من الصورة التي على مكتبه |
Banyo yapmayı sevmemesinden bunu anlamamız gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجدر بنـا معرفـة هذا لأنـه يكـره الاستحمـام |
Beklemen gerekirdi. Bunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | كان يجدر بكِ الإنتظار لقد اتفقنا على ذلك |
Bu işe yeniden bulaştığına inanamıyorum. Saklanman gerekirdi. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تورطت في هذا مرة أخرى كان يجدر بك الاختباء |
- Kötü hissediyorum. 911' i aramam gerekirdi. | Open Subtitles | أشعر بالسوء، كان يجدر بي الاتصال بالطوارئ |
Keşke annem gibi öğretmen olsaydım. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن أكون مدرس في مدرسة كوالدتي المعتوهة لا يجدر بك قول ذلك |
Haklıymışsın, Keşke Vespa alsaydım. | Open Subtitles | كنتض محقاً كان يجدر بي أن أشتري دراجة نارية |
Keşke önce arasaydın, ofiste işler çok yoğun. | Open Subtitles | كان يجدر بك الاتصال أولا، فإنّ جدول مواعيدي. |
Keşke daha iyi araştırsaymış. | Open Subtitles | نعم ,حسنا كان يجدر به معرفة ذلك على نحو افضل |
Biliyorsun asla gelmemeliydik. Polis çağırmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | أتعلمين ، لم يكن يجدر بنا المجئ كان يجدر بنا الإتصال بالشرطة فحسب |
Onu tek başına ziyaret etmemeliydin. Evde durman gerekiyordu. | Open Subtitles | ما كان يجدر بكِ زيارتها وحدكِ، كان يفترض بكِ البقاء في الشقّة |
Bir hatunla buluşmam gerekiyordu, ama kendisi ortaya çıkmadı. Asla başıma gelmez böylesi. - Asla. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن التقي بفتاة لكنها لم تأتي هذا لم يحدث من قبل أبداً |
Bunu kaldırabileceğimi ve beni öylece babama postalamaman gerektiğini bilmeliydin. | Open Subtitles | ـ كان يجدر بك أن تعرفي أنني أستطيع تقبل الأمر ـ لا أن تتركيني في الخارج وترميني إلى والدي |