| Sonuçta, bir nükleer tesise illegal şekilde girip kahraman gibi davranılmasını beklemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك اقتحام محطة طاقة نووية ثم تتوقع أن تُعامل كبطل حرب |
| Alçakgönüllü, sakin bir ulusal kahraman gibi konuşmak ve.. | Open Subtitles | ولكن بدلا من أن تقوم بكل تواضع وهدوء بلعب دورك كبطل قومي |
| Şu kahramanlık işine bir gün ara verirsen çok sevinirim. | Open Subtitles | لذا سأكون ممتناً لك إلى الأبد إذا فقط أخذت يوم إجازة هذه من أعمالك كبطل |
| Anlatmaya devam etti, ve herkes onu bir kahraman olarak gördü -- muhtemelen hayatında ilk kez. | TED | ونظر الجميع اليه حينها كبطل للمرة الاولى في حياته ربما |
| Onlara bir hikaye uydurmalarını söyledim böylece ailesi onu kendini öldürten bir aptal olarak değil bir savaş kahramanı olarak hatırlayacaktı. | Open Subtitles | أخبرتهم لإختلاق القصّة لتتذكره عائلته كبطل حرب، ليس كالأحمق الذي جلب لنفسه القتل |
| Ama o topu, top atma şampiyonu gibi atıyorsun. | Open Subtitles | لكنك تضغط على الكرة ، كبطل ضغط الكرة |
| Bir kahraman gibi ölme cesaretine sahip olduğunuzdan şüphem yok. | Open Subtitles | ليس لدي شكّ أنّ تملك في داخلك الرغبة في الموت كبطل. |
| Dışarıda bir sürü herifi döven süper kahraman gibi giyinmiş bir herif var. | Open Subtitles | ثمّة شخص يكتسي كبطل خارق ويقاتل مجموعة من الأشخاص. |
| Eğer çok havalı olsaydım, TV dizisindeki bir kahraman gibi görünürdüm. | Open Subtitles | لو كنت لامع جداً، كنت سأبدوا كبطل فى الأفلام. |
| Diğer taraftan senin görüntünün gerçek bir kahraman gibi görülmesini sağladı. | Open Subtitles | على العكس, ساعد ذلك فى إنشاء ملفك الشعبى كبطل حقيقى. |
| - Umarım yaptıklarından sonra ona kahramanlık nişanı önermezsin. | Open Subtitles | أنت وكيل دوجيت؟ أتمنّى بأنّك لا توصّي به كبطل لما هو عمل، لأنه ليس. |
| Her gün burada tek başıma bu kahramanlık işinde elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اخرج هنا وحيدا كل يوم احاول فعل افضل ما لدي كبطل |
| Bir güvenlik görevlisi onu hurdalıkta görmüş ve akıllılık edip kahramanlık yapmaya çalışmamış. | Open Subtitles | حارس أمن عثر عليه في ساحة الخردة وقد أحسن التقدير في عدم محاولة التصرف كبطل |
| Bugün yobaz Hindular bu katili ulusal bir kahraman olarak görüyorlar ve tüm Hindistan'da onun heykelinin dikilmesini istiyorlar. | TED | والهندوسيين اليوم ينظرون إلى هذا القاتل كبطل وطني، ويريدون وضع تماثيل له في جميع أنحاء الهند. |
| Sen, dostum, adın her yerde bu mikrobun maskesini indirdiğin ve onu açığa çıkardığın için bir kahraman olarak bilinecek. | Open Subtitles | وأنت يا صديقي سوف يذكر اسمك على نطاق واسع كبطل على كشف قناع وتعرية هذا الحشرة |
| Eve döndüğünde babam seni bir savaş kahramanı olarak karşılayacak. | Open Subtitles | عندما تعود إلى الوطن سيرحب بك أبي كبطل حرب |
| Savaş kahramanı olarak eve gitmek istiyorum. bunu gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | سأنجو من هذه الحرب وأعود للديار كبطل حرب. |
| İnsanların şampiyonu gibi hareket ettiğini düşünüyormusun? | Open Subtitles | أتعتقد أنك تتصرف كبطل الشعب ؟ |
| Bugüne kadar, işçi sınıfının bir kahramanı gibi, DAC'ni tüm detaylarıyla annemin odasında canlandırmak için köleler gibi çalıştım. | Open Subtitles | لقد استعبدت نفسي كبطل عمل لأحيي الجمهورية في كل تفصيل صغير في غرفة أمي حتى هذا اليوم |
| Bunun kanıtladığı tek şey şampiyon gibi yumruk yiyebildiğin. | Open Subtitles | انه دليل على شيء وحيد هو انك تتلقى اللكمات كبطل |
| Niels Bohr başarısının verdiği heyecanla, 1916'da Kopenhag'a fetih kahramanı gibi döndü. | Open Subtitles | عاد بور في عام 1916 إلى كوبنهاجن كبطل من الفاتحين يحدوه نجاحه |
| Pezevenklerin dünya şampiyonlarına benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو كبطل العالم فى القوادة |
| Belki bu akşamdan sonra insanlar beni yeniden şampiyon olarak görürler, şikeci olarak değil. | Open Subtitles | ربما بعد الليلة, سينظر الناس إلي كبطل مرة أخرى وليس كمتلاعب بالنقاط |