Cezaevi, onun iş sırasında yanında Leonard Crete Debs ve Donnie Wayne Johnson denen- iki adamla birlikte kaçtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول السجن بأنه هرب من هناك برفقة اثنين من السجناء شخص اسمه لينورد كريت ديبز و دوني واين جونسن |
Crete sadece Bay kılıbığı yukarda tutuyordu. | Open Subtitles | كريت كان يجلس مع السيد ماما هنا 532 00: 36: 34,520 |
- Waits, Sandık'ın rozetiyle silahını almış. - Hay sikeyim. | Open Subtitles | ـ ويتس حصل على شارة كريت وسلاحه ـ اللعنة علىّ |
- Sandık, zincirleri tekrar tak. - Tamamdır. | Open Subtitles | ـ كريت ، إجعله يرتدى الأصفاد من جديد ـ حسناً |
Sağ ol.Bu arada hediye listemiz Crate Barrel'da hıyar herifler. | Open Subtitles | شكرا على كل حال أيها الأخرقان إننا مسجلين بأسم كريت وبارل |
Girit yakınındaki denizaltı depremi konuşunda son bilgileri alabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنك أعطائى المزيد من المعلومات حول الهزة الارضية قرب كريت |
- Kiminlesin Creet, ailen var mı? | Open Subtitles | -مع من أنت يا كريت ؟ ألك عائلة ؟ |
Aslında, niye bizimle kalmıyorsun, Crete? | Open Subtitles | في الواقع , ما رأيك لو بقيت معنا هنا يا كريت ؟ |
Bir zamanlar Crete'nin kralıydı ta ki Daedalus onu kendi banyosunda haşlayana kadar. | Open Subtitles | كان مرة ملكا على كريت قبل أن يقتله ديدالوس في حمامه |
Onu arabaya götür, Crete. Gidiyoruz. | Open Subtitles | خذه إلى السياره يا كريت , نحن ذاهبين |
Crete, Tanrı şahidim olsun ki, Biz bir takımız. | Open Subtitles | كريت , ربي شاهد على ما اقول .. نحن فريق |
Crete, arabaya git! | Open Subtitles | كريت , اذهب إلى السياره |
Waits'i Sandık'a devrettim zinciri tekrar takmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد سلمت ويتس إلى كريت وأخبرته أن يُعيد الأصفاد إلى يديه |
Şu şerefsizi yakalayıp Sandık'ın eşyalarını geri alalım. | Open Subtitles | دعنا نجد هذا الوغد ونستعيد مُتعلقات كريت مرة أخرى |
- Evet, Waits'in özel timi için. - Sandık iyileşene kadar. | Open Subtitles | ـ نعم ، لفرقة عمل ويتس ـ حتى يخرج كريت مما يُعانى منه |
Takımın güzelmiş, Sandık. | Open Subtitles | أنا مُعجب ببدلتك ، كريت |
Dedektifler Johnson ve Moore, ...namıdiğer Crate ve Barrel. | Open Subtitles | ثم اعتقده بإنه مستحيل لـ هذا المظهر الجيد المحقيين جونسون و موري ويعرفون إيضاً باسم كريت وباريل |
Geçen yıl seni on görüşümün sekizinde konuşabildiğin tek konu kanepeyi "Crate and Barrel"den mi yoksa "Pottery Farm"dan mı alacağındı. | Open Subtitles | لكن ثمانية من عشر مرات رأيتك السنة الماضية كل ما أمكنكِ الكلام عنه (هو هل تشترين أريكة من (كريت آند بيرل |
Crate Barrel hediye çekleri talep ediyoruz... | Open Subtitles | أن ترسلوا لنا بطاقات "كريت آند باريل" كهدية |
Daedalus onu kendi banyosunda boğmadan önce Girit'in kralı olan kişi. | Open Subtitles | كان مرة ملكا على كريت قبل أن يقتله ديدالوس في حمامه |
1908'de Girit Adası'nda arkeologlar bir kil disk buldular. | TED | في 1908 في جزيرة كريت اكتشف علماء الآثار قرص من طين. |
Daedalus, ceza olarak Atina'dan sürgün edilince, Girit'e doğru yol aldı. | TED | وكعقابٍ له، نُفي دايدالوس من أثينا وشقّ طريقه لجزيرة كريت. |
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz. | Open Subtitles | والان مباشرة من جزيرة كريت مرحبا بالصوت الحريرى الناعم لآيرمان ادريان كورنر |