Bu adam bütün hayatını iyiliğe adamış biri. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي كرّس حياته بأكملها لفعل الخير |
Hayatını sanat eserlerine adamış birinin bir başyapıtın yanmasına izin vermeyeceğini düşünürdün, değil mi? | Open Subtitles | تظنون بأنّ شخصاً قد كرّس حياته للفنون الجميلة كان لينقذ تحفة فنية من الإحتراق , أليس كذلك ؟ |
Hayatındaki çalışmaları öldürmeye veya savaşa değil yaratmaya adamış. | Open Subtitles | كرّس عمل حياته ليس للموت أو الحرب، بل للإبداع. |
Biyolojik kızın olan bu mucizeyi mi yoksa hayatını sana adayan sadık oğlunu mu? | Open Subtitles | المعجزة التي هي إبنتكَ الحقيقة أم إبنكَ المخلص الذي كرّس حياته لك ؟ |
Bence buna hayatını gerçekten adayan ilk insan Rus bilimadamı Victor Safronov'du. | Open Subtitles | أو شيء جانبى يقوم بعمله أعتقد أن الشخص الأول الذى كرّس حياته حقا لهذا "كان عالم روسي أسمه "فيكتور سفرونوف |
Bu sevgili, basit İngiliz vatandaşı, kendini tüm kalbi ve ruhuyla bu şehre adamıştı. | Open Subtitles | هذا البريطانى البسيط الذى كرّس حياته من اجل مدينة |
Hayatını buranın daha güvenli bir yer olması için adadı. | Open Subtitles | كرّس حياته لجعله مكاناً أكثر أمناً. |
Bu, hayatını gerçek müzisyenler yetiştirmeye adamış birisine kişisel bir hakaret Kim yapmaz ki? | Open Subtitles | هذه إهانة شخصية لشخصٍ كرّس حياته لتنمية موسيقيين حقيقيين أليس كذلك؟ |
Eren Gözcü Birliği'nin sorumluluğu altına girip duvar dışındaki görevlerine kendini adamış oldu. | Open Subtitles | .لقد تمّ وضع إيرين تحت مراقبة الكتائب الاستكشافية .و قد كان هو الآخر قد كرّس نفسه للخروج في مهمة خارج السور |
Senin gibi hayatını zihinsel hastalara adamış biri nasıl bizden nefret edebildi ki... | Open Subtitles | الذي كرّس حياته للمرضى عقلياً ينتهي به الأمر لكرهنا لدرجة القيام بقتلنا |
Kendisini ailesine adamış bir insandı ve biz de ülke olarak onu bu şekilde hatırlamalıyız. | Open Subtitles | سنذكره دوماً بأنه كان رجلاً كرّس نفسه لعائلته. |
O fare, yani o çırak hayatını, bunu senin gibilerin ellerinden uzak tutabilmeye adamış. | Open Subtitles | التلميذ... كرّس حياته لإبعادها عن أيدي أمثالك |
Sağlam, rekabetçi ve kendini okuluna adamış biriydi. | Open Subtitles | قويّ، تنافسيّ، كرّس نفسه للمدرسة. |
Hayatını bizi avlamaya adamış olan sen. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الذي كرّس حياته لينال منّا |
Hayatını polis müdürlüğü ile çalışmaya adamış bir adama saygı gösteriyoruz, Shawn. | Open Subtitles | نحن بصدد تكريم رجل كرّس حياته بالعمل لقسم الشرطة، (شون) |
Garvey Kardeş, kendini büyük bir ulusun özgürlüğüne adamış bir kahramandır. | Open Subtitles | الأخ (جارفي) بطل كرّس نفسه لتحرير شعبٍ عظيم |
Neşe yaymaya hayatını adayan bu adam büyük olasılıkla saklayabileceği-- | Open Subtitles | الرجل الذي كرّس حياته لنشر الفرحة من المرجّح جداً أن يكون مختبئاً في... |
Müdür Loeb hayatını mesleğine ve halkı korumaya adamıştı. | Open Subtitles | (قائد الشرطة (لو كرّس حياته لتطبيق القانون و لحماية مجتمعه |
Lundy hayatını Üçlemeci'yi yakalamaya adamıştı. | Open Subtitles | كرّس (لاندي) حياته للقبض على قاتل الثالوث |
Steve Rogers aklını, bedenini, hayatını SSR için, bu ülke için adadı, senin banka hesabın için değil. | Open Subtitles | ستيف روجرز) كرّس عقله) وجسده، وحياته إلى الوكالة، وإلى هذا البلد لا لحسابك المصرفي |