| Füze yuvaları hala sıcak. Nemerov'dan Saçmalık dışında bir şey duyamıyoruz. | Open Subtitles | و نحن لا نحصل على شيء إلا كلام فارغ من نيميروف |
| "Gitmem gerek, yola çakılmam gerek." Saçmalık. | Open Subtitles | يجب ان اتحرك يجب ان ابدء في الطريق كلام فارغ. |
| - Burada olmaya hakkın yok. - Saçmalık! | Open Subtitles | لَيْسَ لَكَ حقُّ الّذي تكُونُ هنا كلام فارغ |
| - Bu bizim hayatımız kardeşler! - Saçmalama kardeşim. | Open Subtitles | هذا وقتنا , بروس الرجل، ذلك كلام فارغ , برو. |
| - Fırtına yüzünden de olabilir. Saçma! Bunlar Bishop'un adamları. | Open Subtitles | ـ مستحيل، اعتقد أن العاصفة هى السبب ـ كلام فارغ |
| - Ne büyük bir Palavra. - Karşı görüşümüz mü var? | Open Subtitles | ياله من كلام فارغ هل لدينا وجهة نظر أخرى؟ |
| Saçmalık, Carlos. Sizde bir tane olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كلام فارغ كارلوس كلانا يعرف انه لديك واحد |
| Saçmalık. Onun işi 3000 mil ötede. | Open Subtitles | كلام فارغ عمله على بعد 3000 ميلاً من هنا |
| Saçmalık. 15 dakikadan fazla olmadı. | Open Subtitles | هذا كلام فارغ , لقد سرنا لمدة ربع ساعة فقط |
| - Fikrini soran olmadı tamam mı? - Saçmalık. | Open Subtitles | لم يسألك أحد عن العيش معه , حسنا كلام فارغ |
| Ben de bunların Saçmalık olduğunu düşünürdüm, fakat hepsini gördüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّه كلام فارغ في بداية الأمر لكنّي رأيت ما يعمل |
| - Minibüse inelim... - Saçmalık! Bu tamamen Saçmalık. | Open Subtitles | ـ سننزل للشاحنه ـ كلام فارغ هذا كلا فارغ |
| Bu pulları satın alacak olan kişi benim. Geri kalanı Saçmalık. | Open Subtitles | اسمع، أنا من سيشتري هذه الطوابع، والبقية كلام فارغ |
| Saçmalık olduğunu düşünüyorsan neden bu kadar endişelisin? | Open Subtitles | لماذا أنت قلق كثيرا إذا كنت تعتقد أنه كلام فارغ ؟ |
| Saçmalık! Benim annem hiç istememişti. | Open Subtitles | كلام فارغ أمي لم تكن تريدني أن ألعب مطلقاً |
| Tanrım, James, bu da bir Saçmalık olmalı! | Open Subtitles | لقد فعلت لكن، السيد المسيح، جيمس أنه كلام فارغ من المحتمل على أية حال |
| Saçmalama oğlum. Cam pabuca uyan kızı istedin. | Open Subtitles | كلام فارغ يا بنى لقد أردت الفتاة التى لائمها الحذاء الزجاجى |
| Saçmalama, anne! O burayı seviyor. Bristo Camino'yu hoş buluyor. | Open Subtitles | كلام فارغ يا أمي ، هو يحب هذا المكان |
| - Fırtına yüzünden de olabilir. Saçma! Bunlar Bishop'un adamları. | Open Subtitles | ـ مستحيل، اعتقد أن العاصفة هى السبب ـ كلام فارغ |
| Saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | آسف يا صديقي ولكن ما تقوله هو كلام فارغ. |
| Haritaya göre yol güya 43 saatmiş, Palavra. | Open Subtitles | الخريطة تقول أنها 43 ساعة وهذا كلام فارغ |
| Hadi oradan! Tüttürüyorsun orada. | Open Subtitles | كلام فارغ ، أنت تدخن الحشيش |
| - Yalancı! Paul, bana Yalan söyleme. Bal gibi gösteriş yapıyordun. | Open Subtitles | ـ لا كلام فارغ ، أنت كنت تتباهى ـ آسف، جيني |
| Ve "bilmiyorum" saçmalığı dinlemek istemiyorum tamam mı? | Open Subtitles | اذن .. أنا لن استمع لأي شئ أنا لا أعرف أي كلام فارغ .. أتفهمين ؟ |