Bir banka soymadım. Eğer soysaydım, Her şey harika olurdu. | Open Subtitles | لم أسرق مصرف، إذا سرقت مصرف كلّ شيء سيكون رائع |
Tanrım, Her şey böyle tıkırında giderse netice iyi olacaktır. | Open Subtitles | يا إلهي. إذا الأمر هكذا إذن كلّ شيء سيكون مثالي. |
Sonra Her şey yoluna girer, ne yazık ki. | Open Subtitles | وبعدها كلّ شيء سيكون على مايُرام, مع الأسف. |
Sen olmasan Her şey allak bullak olacak! | Open Subtitles | لولا أنت، كلّ شيء سيكون مبعثر في هذا البيت |
Her şey yolunda. Katili bulduk. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون على ما يرام الآن بعد أن أمسكنا الرجل |
- Bir şey olmayacak. - Evet, Her şey yoluna girecek. Endişelenme. | Open Subtitles | سيكون كل شيء بخير نعم، كلّ شيء سيكون بخير لاداعي للقلق |
Dediğimi yap, Her şey yoluna girecek. Anladın mı? | Open Subtitles | إفعلي كما أقوله لكِ، كلّ شيء سيكون على ما يُرام، أتشعرين بي؟ |
Her şey yoluna girecek, hadi girelim. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون علي ما يرام تعال الآن للداخل |
Batra efendim, bana inanmalısınız! Her şey yapılacaktır. | Open Subtitles | سيد باترا، فليكن عندك ايمان بي كلّ شيء سيكون معمول |
Ama birkaç hafta içinde, Her şey cam gibi net olacak. | Open Subtitles | لكن بعد إسبوع تقريباً، كلّ شيء سيكون واضح جداً |
İyileşeceksin, Her şey düzelecek. Bir plânım var, bir plânım var. | Open Subtitles | ستكونين بخير، كلّ شيء سيكون بخير، لديّ خطّة، لديّ خطّة |
Ölü adam bir sebebi vardır diyorsa sanırım Her şey harika olacak. | Open Subtitles | طالما أنّ الميت يقول أنّ هنالك سبب، فأعتقد أنّ كلّ شيء سيكون بخير |
Her şey düzelecek Blair. Chuck'ın yanında sen varsın ve seni seviyor. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون بخير رغم كلّ هذا، أنتِ تدعمينه |
Her şey yoluna girecek. Böyle görmüştük, değil mi? | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون على مايرام فهذا ما رأيناه، صحيح؟ |
- Her şey düzelecek. | Open Subtitles | تمدّها تقريراً بكلّ ما يحدث. كلّ شيء سيكون على ما يُرام ، حسنٌ، |
Seni kırmak istememiştim. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | لم أقصد إيذائك، كلّ شيء سيكون على ما يُرام. |
Olmadığını anladıklarında, Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لكنهم سيدركون بأنّ كل شيء على ما يرام، كلّ شيء سيكون على ما يارن. |
Dediklerimi yaparsan Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون على ما يرام إذا فعلتِ بالضبط ما أقول |
Her şey yolunda gidecek. Bu kader. Kesin yani. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون على ما يرام هو مصير، هو مضمون |
Her şey yoluna girecek maymun. Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون على ما يرام أيّتها القردة أعدكِ بأنّ هذا نبأ جيّد |