Doğu Almanya'daki en üst düzey muhaliflerden bazıları dahi Stasi ile işbirliği yaptı, Mesela İbrahim Böhme. | TED | مع أن بعض أعلى المعارضين في ألمانيا الشرقية تعاونوا مع الستاسي كمثل إبراهيم بوهم. |
Herkesin tamam diyebileceği bir şey, Mesela piercing taktırmak gibi. | TED | شيء ما بحيث أن أي شخص يمكن أن يكون على ما يرام معها، كمثل عمل ثقب الأذن. |
Mesela birini sevdiğinizde ama o, sevginize karşıIık vermeyi unuttuğunda. | Open Subtitles | كمثل الحال عندما تقع فى حب شخص ما و لكنه ينسى أن يحبك بدوره هو الآخر |
Sırtımda Sanki arkamdan bıçaklanmışım gibi bir acı var. | Open Subtitles | اشعر بألم قليل في ظهري كمثل أحد وضع سكين فيه. |
Sırtımda Sanki arkamdan bıçaklanmışım gibi bir acı var. | Open Subtitles | اشعر بألم قليل في ظهري كمثل أحد وضع سكين فيه. |
Mesela babanı ele alalım. Her zaman aşağıdaki dükkanımızda geç saatlere kadar çalışır. | Open Subtitles | .خذي أبوك كمثل .هو دوماً في الدور السفلي بذلك المحل يعمل متأخراً |
Adamım, kocaman bir pasta olur. Dört katlı bir pasta Mesela. | Open Subtitles | يا للهول ، سيكون هناك كعكة ضخمة كمثل الكعكة ذات الأربع طبقات |
Tuhaf bir şeyler var mıydı, Mesela garip davranıyorlar mıydı? | Open Subtitles | هل كان هنال شيء غريبٌ يحدث... كمثل أن يتصرفوا بغرابة أو أي شيء؟ |
Mesela kendinizi ele alın. Dün bugünden daha iyiydiniz. Ama bunun farkına bugün vardınız. | Open Subtitles | -خذ نفسك كمثل فالبارحة أنت لم تكن هنا لكن أتي اليوم و أنت فهمت أنك... |
Mesela Karate Kid'i izlememiş birini görürsen ona "Gelmiş geçmiş en iyi filmdir" demezsin. | Open Subtitles | كمثل شخص لم يسبق شاهد فيلم (كاراتي كد) لا تقولي ، "إنه أعظم فيلم على الإطلاق" بل تقولي ، "لا بأس به" |
George hala Hotmail kullanmasına rağmen uzun süre birlikteydiniz Mesela. | Open Subtitles | كمثل أنك بقيت مع (جورج) لفترة طويلة ومازال في جهات إتصالك |
Bir insandan Tanrıyı açıklamasını istemek, Sanki bir balıktan içinde yüzdüğü suyu açıklamasını istemek gibi bir şey. | Open Subtitles | إن مثل سؤال إنسان ليشرح ما هو الإله.. كمثل سؤال سمكة لتشرح الماء الذي تسبح فيه. |
Sanki azgın köpekler gibi onunla bununla yatması kadının suçuymuş gibi. | Open Subtitles | مثلاً بأن الأمر هو ذنبها لأنهينامفي الجوار, كمثل الكلب اللعين في الحر. |
Genç kızının olması ,Sanki tatlı küçük kızınla yabancı bir öğrencinin yer değiştirmesi gibi. | Open Subtitles | بأن يكون لديك مراهقة ذلك نوع كمثل بأن يكون لديك فتاة صغيرة جميلة يجب توافر تبادل الأفكار كطالب بعمرها |
Sanki oynamaya gidiyormuşsun da.. | Open Subtitles | إنها كمثل إذهب والعب ولكنك لاتلعب |
Sanki bütün gün kaşınan bir yeri sonunda kaşınmış gibi. | Open Subtitles | نظرة الأبتهاج تتموج رويدا رويدا" من على وجهها كمثل الحك الي ينتهي بالخدش |