Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
- Onu iki gündür görmüyorum. - Ben de seni arayacaktım. | Open Subtitles | أنا لم أره منذ يومين كنت على وشك أن أتصل بكم |
Barry, Neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي |
Şey, Neredeyse vuruluyordun. Ama, çalışmam için yazılan en iyi yazıydı. | Open Subtitles | أنت كنت على وشك لكنه كان أفضل مقال كتب عن أعمالي |
Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
Onunla dalga geçecek gibi oldum ama sonra fark ettim ki aslında doğruyu söylüyordu, bu nesil için alışveriş Tam da bu şekilde oluyor. | TED | كنت على وشك مضايقته، لكنني أدركتُ فجأة أنه كان ببساطة يخبرني الحقيقة، حقيقة شكل التسوق عند هذا الجيل، |
Ben de tam seni arayacaktım, nerede olduğumu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | كنت على وشك الاتصال بك لن تصدقى أبدا أين أنا |
- Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
- Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
Ben de seni görmeye gelmek üzereydim, ama beni görmek istediğinden emin değildim. | Open Subtitles | كنت على وشك القدوم لرؤيتك لكني لم أكن متأكد إذا كنت تريدين رؤيتي |
Ben de senin elektrik devrelerine yaptığın şeyi çok seksi buldum. | Open Subtitles | لقد كنت على وشك قول هذا عندما أهتممت بأمر لوحة الكهرباء |
Onu taşındırmaları iyi oldu, Ben de tam evden atmak üzereydim. | Open Subtitles | من الجيد أنهم جعلوها تنتقل لأنني كنت على وشك طردها خارجاً. |
Bunun bir tetikçi tarafından Neredeyse vuruluyor olmanla ilgisi var. | Open Subtitles | هذا بشأن أنك كنت على وشك أن تقتل ببواسطة قناص |
Neredeyse boynumu kırıyordum. Çok yaklaşmıştım ama. Bir santim, bir kilometre gibiydi. | Open Subtitles | كنت على وشك كسر عنقي، لقد اقتربت جداً بوصة تشعر وكأنها ميل |
Şerif Bill'den seni aramaları için bir takım toplamasını isteyecektim Neredeyse. | Open Subtitles | كنت على وشك ان اطلب الشريف بيل جمع الجوقه للبحث عنك |
Neredeyse eziyordum, yere çok sert çarptı, Ben de durdum. | Open Subtitles | كنت على وشك دعسها سقطت على الأرض بقوة لذلك توقفت |
Babamın anlattıklarını duyduğumda, Az kalsın düşüyordum. | Open Subtitles | عندما قال لي ما قاله لي كنت على وشك السقوط |
Az kalsın bayılıyordum Zaisy. | Open Subtitles | لا ، لقد كنت على وشك الاغماء فحسب زيزي هذا كل شئ |
Bahse girerim Tam da kapıyı çalıyordun. | Open Subtitles | كنت لاراهن انك كنت على وشك ان تطرق الباب |
Herneyse ,onu odanın karşısında gördüğümde Tamda partiden ayrılmak üzereydim | Open Subtitles | على أية حال ، كنت على وشك ترك الحفلة عندما فجاه رأيته عبر الغرفة |
Afedersin, korunun yanındaki mi demek üzereydin? | Open Subtitles | أنا آسف، هل كنت على وشك القول بجوار الغابة |
Nerdeyse çöp öğütme makinesine atıyordum. Yapamadım. | Open Subtitles | كنت على وشك ان ارميها في الموقد ولكني لم استطيع فعلها |
Ben de tam bu çekici genç hanımı davet etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك ان اسأل هذه الشابة الجذابه جدا |
Kederle geçen yıllardan sonra, her şeyden vazgeçmek üzereyken, müziğin gerçek gücünü yeniden keşfetmeye başladım. | TED | عندما كنت على وشك اسّلم كل شيء بعد سنوات من المعاناة بدأت في اعادة اكتشاف القوة الحقيقية للموسيقى |