Bu yüzden Keaton'ın birinci olduğunu söylüyorum. Role espri anlayışı getirdi. | Open Subtitles | هذا ما قلته كيتن رقم واحد يضفي حس من الفكاهة للدور |
Keaton adını açıklamadan bir arama yaptı ve Basın, polislerden önce olay yerindeydi. | Open Subtitles | كيتن اجري اتصالا مجهولا فحضرت الصحافه الي هنا قبل الشرطه |
Michael Keaton, Christian Bale ve Lego Movie'deki Batman'den sonra. | Open Subtitles | حسناً, من بعد مايكل كيتن, كرستن بل وباتمان من فيلم الليغو |
Kafayı mı yedin ya? Michael Keaton'ı nasıl Christian Bale'den önce dersin? | Open Subtitles | هل أنت مجنون كيف يمكنك وضع مايكل كيتن أمام كرستن بل |
Kızlar, işte size Elvis ve Bayan Kitten Witherhip'in kendisi. | Open Subtitles | أقدم لكم " ألفيس " الملك و " ميس كيتن إيرفا " ذاتها |
Gareth tüm gece Keat'i aramak için arabayla dolanıyor. | Open Subtitles | قاد (غاريث) سيارته طوال الليل بحثاً عن (كيتن) و في نهاية الأمر أعطيتُه جرعة من عقار (أتيفان) ليتمكن من النوم |
Sıralama ben, Keaton, Kilmer, Lego, Bale ve şu Clooney yakışıklısı olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون انا, كيتن, كيلمر, ليغو, بل والفتى اللطيف كلوني |
Öyle olduğunu sanıyordum ama hiçbir gece Diane Keaton ve Woody Allen'ın yaşadıklarını yaşayamadık. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنني احببته لَكنَّنا لم نحضى بليلة واحدة مثل-مثل ديان كيتن و وودي ألين في ذلك الفلمِ |
Oscar Keaton kendini evinin içine hapsetti ve Jake bunu bilmiyor. | Open Subtitles | أوسكار كيتن" يحبس نفسه داخل منزله" و جيك لا يعلم |
Baba randevusu berbat bir Michael Keaton filmini çağrıştırıyor. | Open Subtitles | "موعدٌ أبويّ" يبدو كفيلمٍ مريعٍ لـ (مايكل كيتن). |
Kayıp ilanı: Keaton Hart, 8 yaşında, erkek. 911'i arayın. | Open Subtitles | "تنبيه إختطاف طفل" "كيتن هارت" |
Bir dakika konuşabilir miyiz? - Keaton yanına almış. Polisler de öyle düşünüyor. | Open Subtitles | لقد أخذه (كيتن) معه, و أتفقوا الشرطة على أنه ليس غريباً |
- Keaton'ı yılda birkaç kez gördüm. | Open Subtitles | -أفضِّل أن أرى كيتن مرتان في السنة |
Keaton'ı cenazeye götürüp götürmeme konusunda tartıştık. | Open Subtitles | و قد تجادلنا حول ما إن كان يتوجب على (كيتن) أن يذهب للمأتم أو لا |
Evet, Keaton kaybolduğunda o Palm Springs'teydi. Polisle üç kere konuştu. | Open Subtitles | صحيح, لقد كان في (بالم سبرنغز) عندما فُقِد (كيتن) |
Eğer gerçekten Keaton'ın bulunmasını istiyorsanız oyunlar oynamayı bırakmalı ve Jake'i aramalısınız. | Open Subtitles | و إن كنت حقاً تود المساعدة في إيجاد (كيتن), فعليك أن تكف عن العبث و تضع جهدك على (جيك) |
Dün gece Keaton'ın posterlerini asmak için dışardaydılar. Oturun. | Open Subtitles | و قد خرجوا لينشروا ملصقات لـ(كيتن) طوال البارحة |
Evet, bir görgü tanığı, onu kaybolduğu sıralarda Keaton'ı bir patikadan indirirken görmüş. | Open Subtitles | أجل, فشاهد عيانٍ قد رآه يقود (كيتن) آخر الممر -خلال الوقت الذي إختفى فيه |
Evet, torunun Keaton'dan bahsediyorum. | Open Subtitles | أجل, أود التحدث معكِ بخصوص حفيدك, (كيتن) |
Adı "Hot Rod Hell Kitten." | Open Subtitles | إليكم آخر أغنية ناجحة لهم "تدعى "هوت رود هيل كيتن |
Selam Kitten Bangus. | Open Subtitles | " كيتن " " مانقوس " |
Peki buraya sadece gerekçelerini ve "Keat"le ne kadar yakın olduğunu anlatmaya mı geldin? | Open Subtitles | إذاً, هل أتيت هنا لتنبهني على دليل برائتك و كم أنت مقرب إلى (كيتن)؟ |