Eğer Parşömen'e o Mühür'ü vururlarsa Prens Qing adamlarını şehre sokabilecek. | Open Subtitles | إذا ختموا على المدويّة الأمير "كينغ" سوف يأخذ رجاله إلى المدينة |
Fakat süpriz bir tür değildi. Ben dünyanın her bir tarafına seyahat etim. onları ziyaret ettim, çünkü onların gözünde herşeyden sonra, ünlü bir Qing hanedanının askeri kahramanı. | TED | لكنهم لم يكونوا مندهشين بأني سافرت عبر العالم لزيارتهم ، لأنه في نظرهم هو ، بعد كل شيء ، بطل عسكري من سلالة كينغ الشهيرة. |
Vampirler ve Kral Arthur diyorum. Sen ciddi misin? | Open Subtitles | أنه كينغ آرثر لكن مع مصاصي الدماء هل أنت جاد؟ |
İki Başlı Köpek, Denizkızı, Arı Kovanı, Kral Kafası ve Duvardaki Delik'te de aynı şeyi yapacağız. | Open Subtitles | ذى بيهاف,ذى كينغ هيد وذى هول ان ذى وول الى هاؤلاء المتشابهين |
Genel konuşuyorum. Kralın Şehri'nden geliyorsunuz ama, değil mi? | Open Subtitles | بصفة عامة من كينغ لاندينغ، رغم ذلك، أليس كذلك ؟ |
Martin Luther King insaların gururla yüceltilmeye ihtiyacı olduğunu söylemişti. | TED | قال مالكوم لوثر كينغ أن الناس بحاجة أن يرتقوا بكرامة. |
Bildiğiniz üzere Kings Row son 70 yıldır Londra Elmas'a destek olmuştur ve bugün de farklı olmayacaktır. | Open Subtitles | كينغ رو, دعمت دائماً لندن للماس خلال سبعين عام |
Kulunuz Qing Prense eşlik etmek için yalvarıyor. | Open Subtitles | خادمتك كينغ تترجاك بأن ترافق الامير |
Açıkça belli ki, hatayı yapan Qing hanedanı. | Open Subtitles | لكن من الواضح انه خطأ من حكومة كينغ |
Qing hükümeti, İngilizleri memnun etmemeliydi. | Open Subtitles | حكومة كينغ ليس لها فكر البريطانيين |
Prens Qing'in üç bölgeyi almasına yardım etmek beni çok uğraştırdı. | Open Subtitles | ساعدت الأمير "كينغ" للحصولِ على الثلاثة مناطق لقد أرهقتُ كثيراً |
Bunu yapabilirsek, bir hafta için bile olsa, babanız ve ben... herkesi alışveriş merkezindeki Kral Henry'e sınırsız yemeğe götüreceğiz. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك حتى لو أسبوع واحد سنصطحب الجميع إلى (كينغ هنري) أنا ووالدكم ويمكنكم تناول وجبة (سمورغازبورد) في المجمع |
Kral Kafası, Duvardaki Delik... | Open Subtitles | ذى بيهايف,ذى كينغ هيد,ذلا هول ان ذى وال |
- Şehir havaya uçtu... - Kral'ı kızdırırsan öldürür seni. | Open Subtitles | هذي المدينة قد تم تدميرها- إذا سخرت من كينغ ، سوف يقتلك- |
Çünkü hayatımı Ghandi ve Kralın yolunda yaşamayı seçtim. | Open Subtitles | لأنني أختار عيش حياتي برفقة "غاندي" و"كينغ". |
Kralın Şehri'ni almak istiyorsak, kesinlikle ihtiyacımız olan bir şey var gemiler. | Open Subtitles | أمر واحد سنكون بحاجة إليه إن أردنا أخذ (كينغ لاندينج)، وهو السفن. |
Catelyn onu bırakıyor ve Brienne'e, Kralın Şehri'ne götürmesini emrediyor. | Open Subtitles | حررته (كاتلين) وأمرت (برين) أن تذهب به إلى (كينغ لاندينج). |
Putnam Sokağı, St. Antoine, Doğu Hancock, Martin Luther King Bulvarı. | Open Subtitles | شارع بونتام,و سانت أنتوان و شرقي هانكوك جادة مارتن لوثر كينغ |
Özür dilerim ama en küçük sahtekârlık olasılığını bile eleyemezsek Kings Row tam para vermeyecek. | Open Subtitles | انا اسف لكننا لا نستطيع ازالة اية اشارة صغيرة للاحتيال ولن تبحث بها كينغ رو |
Muallakta bırakmanın Kralı Stephen King, Asya neslinin sesi, Amy Tan, sevgili mizahçı, Dave Barry! | Open Subtitles | تتكون من الموجودين على الاطلاق و الحاصل على ماجستير في التشويق ستيفن كينغ وصوت الجيل الاسيوي ايمي تان |
Evet, Kingsbridge'den geçeceğim. Baş Rahip James hasta. | Open Subtitles | (نعم على طريق (كينغ بريدج فالرئيس (جيمس) مريضاً هناك |
O ve Lindsay Kang'ın önceki iş verenlerini karşılaştıralım. | Open Subtitles | فلنبحث في أمر موظفيه السابقين المشتركين مع (لينزي كينغ) |